Arşiv

  • Nisan 2024 (6)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Mutasyondan da hayır yok safsataya inananlar için

    Fatih Özatay, Dr.14 Temmuz 2021 - Okunma Sayısı: 518

    Dün Mayıs ayı işgücü verileri açıklandı. Atıl işgücü oranı 0,2 puan düşerek %27,2 olarak gerçekleşti. Ne yazık ki istihdam oranı da düştü. 0.40 puan azalarak %43,8’ye indi. Çok değil, Ağustos 2018’de patlak veren krizden hemen önce –yani üç yıl önce- dört puan daha yüksekti istihdam oranı.

    Geçen hafta enflasyonla mücadele edilmemesinin temel nedenlerinden biri olarak gösterdiğim safsata üzerinde durmaya devam etmek farz oldu. Safsata şuydu: Enflasyonu aşağı çekecek bir program uygulanırsa büyümeden (istihdamdan) feragat edileceği düşünülüyordu. Grafikte Ocak 2014 ile Şubat 2020 arasındaki dönemde gerçekleşen yıllık tüketici enflasyonu (dikey eksen) ve atıl işgücü oranı (yatay eksen) gözlemleri yer alıyor. Her yuvarlak, bir çeyrekteki enflasyon-işsizlik ilişkisine karşı geliyor (2014 öncesi için atıl işgücü oranı verisi yok). Pandemi nedeniyle oluşan hareketler enflasyon-işsizlik ilişkisini bozmasın diye grafiği Şubat 2020’de kestim. Bir anlamda, ‘normal’ ekonomik koşullara bağlı olarak ortaya çıkan enflasyon-işsizlik ilişkisi var.

    Sonuç şu: Sözü edilen ilişki bizde geçerli olsaydı, yuvarlakların kuzey batıdan güney doğuya doğru çizilen bir hat üstünde ve etrafında toparlanmaları gerekiyordu. Oysa öyle bir durum yok. Yani, yüksek enflasyona düşük işsizlik karşı gelmiyor. Son yazımda gösterdiğim büyüme-enflasyon ilişkisinde olduğu gibi tersi bir durumdan bile söz edilebilir: Kırmızıçizgi Güney Batı’dan Kuzey Doğu’ya yönleniyor. Ama istatistiki olarak çok zayıf bir ilişkiyi bu. Bu durumda kırmızıçizgiyi ve ters ilişkiyi unutun: Israrla belirtilen ilişkinin 2014-2020 döneminde gözlenmemesi safsata hakkında şüphe uyandırmak için yeterli olmalı.

    Yine de şüphe duymayanlar için iki noktaya daha dikkat çekeyim. Birincisi, atıl işgücü değil de normal işgücü ele alınırsa inceleme dönemi 2005’e kadar geriye çekilebiliyor. Sonuç değişmiyor. İkincisi, Türkiye ve bazı benzeri ülkelerde gözlenmediğini belirttiğim düşük enflasyon – yüksek işsizlik ilişkisi gelişmiş ülkelerde de gözlenmeyebiliyor. Mesela 1970 sonrasında ABD’de. Ama orada bu ilişkinin mutasyona uğramış hali geçerli: Enflasyonun bir dönem öncesine kıyasla değişimi ile işsizlik kıyaslanıyor. Gösterilen şu: ABD’de enflasyondaki azalma ile yüksek işsizlik birlikte gözleniyor. Oysa mutasyona uğramış ilişki bizde yine gözlenmiyor.

     

     

     

    Bu köşe yazısı 13.07.2021 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler:
    Yazdır