Arşiv

  • Mayıs 2024 (2)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Rusya ekonomisini anlamak için denizlere de bakılmalı

    Hasan Ersel, Dr.10 Aralık 2007 - Okunma Sayısı: 1560

     

    Rusya bizim için önemli ve önemi artan bir ülke. Bu nedenle Rus ekonomisini iyi izlememiz ve anlamamız gerek. Bu yönde de uzun soluklu çalışmalar yapmaya başlamamız, Rusya'ya ilişkin araştırmaları, sistematik olarak yapmak ve bu ülkede iş yapan, sayısı giderek de artan, işadamlarımıza ulaştırmamız; bu ülkenin kültürünü bilen nitelikli elemanlar yetiştirmemiz gerekiyor.

    Kendi özel ilgi alanlarımdan birisi olan askeri denizcilikten iki haberi aktarayım. 5 Aralık 2007 günü Moskova'dan yapılan bir açıklama dünyada büyük ilgi uyandırdı. Açıklamaya göre Rusya Savunma Bakanı Anatoly Serdyukov, Devlet Başkanı Vladimir Putin'e Rus donanmasına bağlı gemilerin yapacağı Kuzey-Doğu Atlantik ve Akdeniz'i kapsayan 71 günlük harekât hakkında brifing vermişti. Bu haberin ilgi çekmesinin nedeni ise Sovyetler Birliği döneminden bu yana ilk kez böyle bir girişimde bulunulmasıydı. Gerçi 1995 yılında Rus donanmasının Amiral Kuznetsov uçak gemisi tek başına Akdeniz'de bir gövde gösterisi yapmıştı. Oysa şimdi 4'ü savaş gemisi olmak üzere toplam 11 gemi, içlerinde stratejik (uzun menzilli) bombardıman uçaklarının da olduğu toplam 47 uçak ve 10 helikopterin katılacağı 12 bin millik bir yolculuk söz konusu. Bu yolculukta gemiler bir yandan manevra yapacaklar öte yandan da 6 ülkede 11 limanı ziyaret edecekler. Rusya'nın Kuzey Filosu'na bağlı Amiral Kuznetsov uçak gemisi, Levçenko (Udaloy I sınıfı) ve Çabanenko (Udaloy II sınıfı) destroyerleri ve yanlarındaki destek gemileri 5 Aralık 2007 Çarşamba günü ana üsleri olan Severomorsk'tan yola çıktılar. Bu gemiler Akdeniz'e ulaştıklarında onlara Rusya'nın Karadeniz donanmasında görevli Moskova kruvazörü ile destek gemileri de katılacak. Gemilerin bu yolculuğu 3 Şubat 2008'e kadar sürecek.   Sıcak denizlere inmek Rus donanmasının en modern su üstü gemilerinden oluşturulan bu filonun amacı hadise çıkarmak değil. Hatta bu girişim, son zamanlarda, Rusya'nın kimseye bilgi vermeden başlattığı Rus stratejik bombardıman/keşif uçaklarının uçuşu ve füze denemelerine de benzemiyor. Rusya, bu girişim için çok önceden Batı ülkeleriyle temas kurmuş, onları bilgilendirmiş. Amaç Rusya'nın varlığını Doğu Atlantik ve daha çok Akdeniz'de göstermek ve sürekli kılmak. Nereden bakarsanız bakın; bu, büyük ve pahalı bir operasyon. Rusya bunu yapabilecek yeteneği olduğunu göstermek istiyor. Bunu Rusya bir yandan Rus deniz kuvvetlerinin Sovyetler Birliği dönemi sonrası yıpranan görünümünü yenilemek için gerekli görüyor öte yandan da bu kadar pahalı bir operasyonu yapabilecek mali gücü olduğunu dünyaya gösteriyor. Bu, bir bakıma Rusya'nın savunma bütçesinin son birkaç yılda 4 katına çıkmasının önemli bir yansıması. Buna olanak sağlayan da Rusya'nın petrol rezervleri ve artan dünya petrol fiyatları. Peki bu, Rusya'nın ulaşmak istediği yere varmasını sağlamaya yeterli mi? Galiba hayır. Yine askeri denizcilikten bir örnek vereceğim.   Hindistan'a savaş gemisi satışı Rusya'nın yeni geliştirdiği savaş gemilerinin, kendi donanması dışında, önemli iki müşterisi var. Bunlar Çin ve Hindistan deniz kuvvetleri. Hindistan, bir süre önce Rusya'nın hizmetten çıkardığı Amiral Gorşkov uçak gemisini almaya talip oldu. İmzalanan anlaşmaya göre gemi, Rusya'da tam bir modern uçak gemisine dönüştürülecek biçimde yenilenecekti. Hindistan'ın Vikramiditya olarak ad verdiği bu geminin 2008 Ağustosu'nda teslim edilmesi bekleniyordu. Rusya bu gemiye inip kalkabilecek yeni bir savaş uçağı geliştirdi: MIG-29K. Bu uçak çeşitli hava gösterilerine katıldı, beğeni topladı. Ancak geminin yapım işi bir türlü bitmiyor. Ne zaman biteceği de pek belli değil. İşin daha ilginç tarafı ise projenin maliyetine ilişkin. Hindistan ile Rusya'nın yaptıkları anlaşmaya göre Hindistan bu gemi için 1.5 milyar dolar ödeyecekti. Şimdi geminin modernizasyonunu üstlenen Rusya'nın Severnoye tezgâhları maliyetlerdeki artışları gerekçe gösterip, bu rakamın üzerine 1.2 milyar dolar daha istiyormuş. Rus tersanesinin, bu olayda verdiği izlenim, neredeyse başbakanımızın şikâyet ettiği "fiyat kırıp, sonra 'eskalasyon' adı altında tekrar bindiren ve işi bitirmeyen müteahhitler" gibi. Tabii Hindistan bundan rahatsız oldu. Hindistan Başbakanı Manmohan Singh, Moskova ziyaretinde Vladimir Putin ile görüşürken bu konuyu siyasal düzeye taşıdı. Geçen hafta pazartesi günü de Hindistan Deniz Kuvvetleri Komutanı, pek de alışılmış sayılamayacak bir dille, anlaşmanın belli bir fiyattan yapıldığını, bunun üzerine para vermeyeceklerini ve geminin alınmasından da vazgeçmeyeceklerini açıkladı. Böylece, Rusya'dan geminin anlaşma fiyatından teslim edilmesini beklediklerini açık bir biçimde ortaya koydu. Bir de ek bilgi: 3 Aralık 2007 tarihinde Rusya ve Hindistan'ı ilgilendiren bir başka denizcilik haberi daha çıktı. Rusya'nın tezgâhlarında Hindistan için 3 adet Talwar sınıfı modern firkateyn yapılmakta. İlgili Rus tezgâhları bu gemilerin de zamanında yetişmeyeceğini bildirmişler. Üstelik gecikmenin ne kadar olacağı da belli değilmiş.   Ortaklık sürer mi Bu durumda insanın aklına şu sorular geliyor: Acaba Hindistan bu deneyimden sonra Rusya'nın Sukhoi firmasıyla ortak geliştirmeyi planladığı "Beşinci nesil jet av uçağı" projesine devam eder mi? Acaba Hindistan almayı planladığı 6 modern denizaltı için Rusya'dan teklif vermesini ister mi? Konunun siyasal/askeri boyutunu bir an için unutalım. Ekonomik açıdan bakıldığında savunma (bir kamusal mal) için ayırdığı kaynakları kısa zamanda 4 katına çıkarabilecek mali gücü olan ama üretime ilişkin taahhütlerini yerine getiremeyen bir ekonomiden söz ediyoruz! En azından güven telkin etmiyor. Oysa, Rusya'nın, bu tür sorunların altından kalkabilecek, yetişmiş insan gücü olduğu açık. Ama bunun yeterince kullanılamadığı da görülüyor. Her projede maliyet tahmininde hata olur. Ama bu sapma yüzde 100 oranına varmışsa, bu olup bitene hata denemez. Üstelik bu sonucun sadece tersanenin değil ülkenin de itibarını zedeleyeceği belli ise. O halde içinde garip çelişkiler taşıyan bir ekonomiden söz ediyoruz. Çok ileri teknoloji kullanan ürünler geliştirebiliyor (ne yazık ki çoğu da askeri alanda) ama üretimin organizasyonunda eksiklikleri çok olduğu için taahhütlerini yerine getiremiyor! O zaman da Rusya, sadece tek bir malı, -o da doğal kaynak olan petrol- ihraç edebilen ve gelişmemekte direnen bir ekonomi görünümü veriyor.   Rusya ekonomisi Peki Rusya'yı nasıl değerlendirmek gerek? Burada benim yaptığım, ilgi alanıma giren bir olayı alıp mercek altında büyütmekten ibaret. Bunun bir şeyler gösterdiğini sanıyorum. Ama bu, Rusya'yı anlamak için yeterli mi? Tabii ki hayır. Çünkü, örneğin Rusya'nın sanatta yarattığı ve benim anlayabildiğim güzellikler bile bu çizdiğimden tamamen başka bir manzarayı gözler önüne seriyor. Hangisi asıl Rusya?

    Unutmamamız gereken bir nokta daha var: Rusya bizim için önemli ve önemi artan bir ülke. Bu nedenle Rus ekonomisini iyi izlememiz ve anlamamız gerek. Bu yönde de uzun soluklu çalışmalar yapmaya başlamamız, Rusya'ya ilişkin araştırmaları, sistematik olarak yapmak ve bu ülkede iş yapan, sayısı giderek de artan, işadamlarımıza ulaştırmamız; bu ülkenin kültürünü bilen nitelikli elemanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Bu yönde bir girişim başlatan TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'ni kutluyorum.


    Bu köşe yazısı 10.12.2007 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır