Arşiv

  • Mayıs 2024 (1)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Yeni gelir şimdilik kuşkulu, hesap detaylarına inmek lazım

    Hasan Ersel, Dr.10 Mart 2008 - Okunma Sayısı: 1191

     

    TÜİK'in yeni serisine göre ekonomi 2001'de yüzde 7,5 değil, 5,7 daralmış. Mali kesim de sanılandan daha az gelişmiş. Ancak bu hesaplara güvenmeden önce kullanılan yöntemin detayları ortaya çıkmalı.

    8 Mart'ta TÜİK 1998 temelli yeni ulusal gelir tahminlerini açıkladı. Şu anda elimizde sadece bazı sayılar var. TÜİK'in etraflı bir açıklama yapacağı ve Avrupa Hesaplar Sistemi'ne (ESA95) uygunluk sağlayabilmek için izlenen yöntemleri etraflı bir biçimde açıklamasını bekliyorum. Ancak, bu açıklamalar yapıldıktan sonra ulaşılan yeni rakamların güvenirliği konusunda bir yargıya varılabileceği kanısındayım. Bu sayılardan kuşku mu duyuyorum? Bir anlamda evet. Ama bunun nedeni ne TÜİK'in herhangi bir nedenle sayıları çarpıtacağı gibi kaygı duymam, ne de bu kuruluşta çalışanların bilgi ve yeteneklerine güvenmemem. Tam tersini düşünüyorum. Ama, olayın kendisi karmaşık ve çok yönlü. Böyle bir geçiş yaparken karşılaşılan sorunlar çok fazla ve bu sorunların çözümü için başvurulabilecek yollar da tek değil. Dolayısıyla bu çalışmada, alt düzeylere inilerek, seçilen yöntemlerin anlaşılması ve ciddi diğer seçeneklerle karşılaştırılması gerekiyor. Bu tür bir eleştirel çalışmanın sonucunda neyin yapılıp neyin"yapılamadığı" ortaya çıkacaktır. Bir şeylerin  "yapılamamış" olması mutlaka ortada bir kusur olduğu anlamına gelmez. Yapılması, bu noktada, olanaksız da olabilir. Bunlar saptanır; bir yandan seriler üzerinde düşünülürken göz önüne alınır, öte yandan da ilerideki çalışmaların gündemini oluşturur. Bunu bir an önce yapmakta yarar var. Çünkü nasıl olsa yapılacak. Komşumuz Yunanistan bu konuda hoş olmayan bir deneyim yaşamış, ulusal gelir hesaplarında yapılan değişiklikleri Avrupa Birliği'nin eleştirileri karşısında tekrar düzeltmek zorunda kalmıştı. Böyle bir olayın başımız gelmeyeceğini umarak, TÜİK'i bu zor süreci tamamlayarak ulusal gelir tahminlerini yöntem açısından daha sağlam ve uluslararası karşılaştırmalara daha uygun bir temele taşıdığı için kutlarım.

    Yeni seriye göre GSYİH artışı

    Yeni seriye alışmamız, hiç olmazsa kendi hesabıma konuşayım, zaman alacak. Onun için yeni sayıları kullanarak, daha önce aklıma takılan bir iki nokta dışında bir şey söylememin uygun olmadığını düşünüyorum. İlk aklıma takılan nokta 2001 krizindeki daralmanın şiddetiyle ilgili. 2001 krizine ilişkin göstergelere baktığımda, GSYİH'nin "çok fazla düştüğü" görüşü bana hep abartılı gelmişti. Ekonominin diğer göstergeleri, toparlanma biçimi ve hızı, bana olayın daha çok belli kesimlere yönelik olduğu, işsiz kalanların içinde beyaz yakalıların oranının, daha önceki krizlere oranla, daha çok olması nedeniyle ilgi çektiği izlenimini vermişti. Yeni seri, bu izlenimime, kısmen destek veriyor. Ekonomi 2001'de daralmış. Ama eski ulusal gelir hesaplarında olduğu gibi öyle yüzde 7,5 değil; Tablo 1'de görüldüğü üzere yüzde 5,7. Öte yandan ekonomi bir sonraki yıl da, eski seride gözlendiği üzere, lastik top gibi yere vurup hızla yukarıya fırlamamış. Daha düşük bir oranda, ama ciddi bir biçimde kendisini toparlamış. (Örneğin mali kesimim katma değerinde artış 2001'de değil, 2002'de eksi. Oysa eski seride mali kesim 2001'de daralıyordu). Yeni seri ışığında 2001 krizine ilişkin yorumlara bir kez daha göz atmak gerekecek galiba. Yeni seride GSYİH artış (azalış) hızı 2004'e kadar hep eski serinin altında. Daha sonra yeni seri daha yüksek büyüme hızları veriyor. Ancak buna bakıp genelleme yapmak yanıltıcı olur. Detaylara inmek gerek. Çünkü bu görünüm üretim kesimleri düzeyine inilince tekrarlanmıyor. Tablo 2'de tarım kesiminin gelirindeki reel artışlar hem yeni ve hem de eski serilere göre veriliyor. Bu iki seri arasında en büyük fark 2000'de ortaya çıkıyor. Bu yılda yeni seri yüzde 7,4 gelir düşmesi verirken eski seri yüzde 3,9 artış gösteriyor. Aradaki fark, geçiştirilecek kadar az değil. Detaylara inmeli derken bunu söylemek istiyordum. İmalat sanayii için de benzer bir karşılaştırma, Tablo 3'te veriliyor. Eski seriye göre imalat sanayii katma değeri 2002'de yüzde 10,4 artmış. Oysa yeni seriye göre artış sadece yüzde 2,9. Diğer yıllarda bu kadar uyumsuzluk yok ama, örneğin 2005 için yeni seri imalat sanayii gelir atış hızını eski seriye oranla 2 puan daha fazla tahmin ediyor. Harcamalar yönünden GSYİH hesabında da en büyük bileşen olan özel tüketim harcamalarına göz atalım. Yeni seride bu yerleşik hane halklarının tüketimine karşılık geliyor. Bu seriler arasında en büyük fark 2004'te çıkıyor. Eski seriye göre özel tüketim yüzde 6,6 artmışken, yeni seride artış hızı yüzde 10,2 görünüyor. Benzer bir farklılık 2001'de var. Eski seri özel tüketimde çok daha büyük düşme öngörüyordu.

    Ulusal gelirimiz daha yüksek

    Yeni seriye göre ulusal gelirimizin epeyce yüksek (2006 için GSYİH, yeni seride eskisinden yüzde 31,6 daha fazla) çıkmasının bir anlamı var mı? Elbette var. Geçmişte gelirimiz istatistiklerde göründüğünden daha fazlaymış. Tabii bu farklılığın kaynaklarına bakmak gerek. İlgimi, üretim teknolojisindeki değişiklik ve dolayısıyla katma değer/girdi kullanımı oranlarının seyri çekiyor. Acaba daha yeni girdi çıktı tablolarının kullanılmasının etkisi ne? İkinci akla gelebilecek soru da şimdi her şeyin daha iyi olup olmadığı. Bu sorunun yanıtı pek açık değil. Doğal olarak ülkenin toplam ve kişi başına gelirinin daha yüksek olması, diğer koşullar aynıyken, bazı iktisadi göstergelerin de düzelmesine yol açacaktır. Ama bu her konuda geçerli değildir. Örneğin mali kesimimizin zannettiğimizden daha az gelişmiş olduğu ortaya çıktı. Kredilerin GSYİH'ye oranı daha düşük, mali tasarruflarımızın oranı da öyle. Kamu açığımızın GSYİH'ye oranı düştü diye sevinebiliriz tabii. Ama sonuçta bu açığı finanse etmek için başvurduğumuz yer mali piyasalar. Kamu açığının (ya da borç stonkunun) mali sistemin büyüklüğüne oranında bir değişiklik yok. Cari açığımızın GSYİH'ye oranının düşmesini de sevinilecek (ya da avunulacak) konulara ekleyebiliriz. Cari açığın döviz kazançlarımıza oranının değişmediğini unutmamak kaydıyla... Bu arada sandığımız kadar dışarıya açık da değilmişiz! Tablo 5'ten görüleceği üzere dış ticaretimizin GSYİH'ye oranı da epeyce düştü. Kişi başına gelirimiz de epeyce arttı. Bu hem yeni ulusal gelirin daha yüksek çıkmasından kaynaklanıyor hem de durup dururken kaybolan (ya da daha önce nasıl olduysa ortaya çıkıvermiş olan) yaklaşık 3,3 milyon kişiden... 2007 için yapılan nüfus projeksiyonu nüfusumuzun 73,9 milyon olacağını öngörüyormuş. Oysa TÜİK'in Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi çalışmasına dayanılarak yapılan tahminlerde 2007'de nüfusumuz 70,6 milyon kişi çıkmış! Galiba bunu ve sonuçlarını anlayıp yorumlamak ulusal gelir hesaplarının hesaplama yöntemini çalışıp öğrenmekten daha da zor olacak. Sadece toplam rakam değişmiyor ki... Yaş, cinsiyet, işgücüne dahil olup olmama, kentte ya da kırsal kesimde yaşama ve eğitim düzeyi dağılımı gibi bir çok gösterge değişiyor. Büyük bir olasılıkla da, bütün bunların geçmişe doğru düzeltilmesi gerekecek. Sonra da herhalde birileri Türkiye ekonomisinin yakın geçmişinin tarihini yeniden yazacak. Haydi hayırlısı...

    TABLOLAR
    GSYİH ARTIŞ HIZI (%)
    1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
    Eski seri -4,7 7,4 -7,5 7,9 5,8 8,9 7,4 6,1
    Yeni seri -3,4 6,8 -5,7 6,2 5,3 9,4 8,4 6,9
    TARIM GELİRİ ARTIŞ HIZI (%)
    1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
    Eski seri -5 3,9 -6,5 6,9 -2,5 2 5,6 2,9
    Yeni seri -5,7 -7,4 -8,1 9,3 -2,2 2,7 6,6 1,3
    İMALAT SANAYİİ GELİRİ ARTIŞ HIZI (%)
    1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
    Eski seri -5,7 6,4 -8,1 10,4 8,6 10,1 6,1 7,4
    Yeni seri -5,1 6,9 -7,6 2,9 8,4 11,9 8,2 8,4
    ÖZEL TÜKETİM ARTIŞ HIZI (%)
    1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
    Eski seri -2,6 6,2 -9,2 2,1 6,6 10,1 8,8 5,2
    Yeni seri -0,1 5,9 -6,6 4,7 10,2 11 7,4 4,6

    İHRACAT + İTHALÂT / GSYİH (%)
    1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006
    Eski seri 64,1 63,7 72,8 70,6 74,1 84,9 92,3 94,6 96,1
    Yeni seri 41,5 39,8 44,4 41,9 44,6 48,6 51,5 52,4 52,3

     

    Bu yazı 10.03.2008 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır