logo tobb logo tobbetu

“Yeşil Mutabakat’a Uyum: Dönüşümün Neresindeyiz?” Yeşil ekonomi düzeni tüm sektörlerde köklü bir değişim süreci gerektirirken, Türkiye'nin özellikle ihracatının sürdürülebilir şekilde devam etmesi için sanayicilerin Yeşil Mutabakat'a uyumu kritik önem arz ediyor.
Haber resmi
09/10/2021 - Okunma sayısı: 2414

 

 

Dış ticaretin ve sanayi üretiminin kurallarını kökten değiştirmesi beklenen AB Yeşil Mutabakatı temasıyla Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen “Yeşil Mutabakat’a Uyum: Dönüşümün Neresindeyiz?” başlıklı webinar 7 Ekim 2021 Perşembe günü çevrim içi olarak gerçekleşti. Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünü üstlendiği etkinliğe, TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Anlaşmalar ve AB Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Mehmet Ergünal, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Dr. Safa Uslu, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Genel Sekreteri Çiğdem Nas, GazDay Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Doğan katıldı.

Hakan Güldağ’ın Türkiye’nin sınırda karbon uygulamasından en çok etkilenecek üç ülke arasında olduğuna dikkat çeken açılış konuşmasının ardından, Avrupa Komisyonunun açıkladığı 55’e Uyum Paketi’nin bugün ve gelecekte Türkiye için ne anlama geldiğini konuşmak üzere sözü panelistlere bıraktı.

Yeşil Mutabakat ve sınırda karbon düzenlemesinin değerlendirilmesi

TBMM’de Paris İklim Anlaşması’nı onanmasından büyük mutluluk duyduklarını belirten Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Meyer-Landrut, sınırda karbon uygulamasının amacının dünya çapında karbon salınımlarını birbiriyle karşılaştırılabilir bir sistem içerisinde baskılayabilmek olduğunu belirtti.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ise, sanayiciler olarak toplumsal yük ve sorumluluklar çerçevesinde sürdürebilirlik konusunda da öncü olmayı planladıklarını ifade etti.

Mehmet Ergünal ise, Yeşil Mutabakat’ı Avrupa Birliğiyle yıllardır süregelen ortaklık ilişkisinin bir uzantısı olarak gördüklerini söyledi.

Yeşil dönüşüm ve dijitalleşme bağlamında Yeşil Mutabakat

Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Uluslararası İlişkiler Dairesi Başkanı Dr. Safa Uslu, yenilenebilir enerjinin karşısındaki en büyük engellerden birinin iklim krizi olduğunu ve enerji arz güvenliğinin en az Yeşil Mutabakat kadar önemli olduğunu vurguladı. Dijital dönüşümün yeşil mutabakatla birlikte mutlaka gerçekleşmesi gerektiğinin de altını çizdi.

Adil dönüşüm ve STK’ların rolü

Konuşmasına Paris Anlaşması’nın onaylanmasının önemine dikkat çekerek başlayan TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, bu sürecin devamında Emisyon Ticaret Sistemi’ni (ETS) nasıl düzenleyeceğimizin de önemli bir husus olduğunu ve adil dönüşümün sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.

İKV Genel Sekreteri Çiğdem Nas, yeşil dönüşüm sürecinde STK’ların kamuoyunda farkındalık oluşturma, adil dönüşüme dair bilgilendirme ve fikir üretme, karar alıcılarla köprü görevi yapma ve politika yapım sürecinde bir paydaş olarak yer alma gibi görevleri olacağını belirtti.

Enerji piyasasındaki güncel değişimler yeşil dönüşümü tehdit ediyor mu?

Karbon azaltma değerlerinin şeffaflığının öneminden bahseden GazDay Danışmanlık Genel Müdürü Mehmet Doğan, yeşil dönüşüm sürecinde bir prosedür ve metodoloji eksikliği olduğunu ve bunun dijital sisteme geçişle aşılabileceğini belirtti. Doğalgazın mutabakat çerçevesinde önemli, yönlendirilebilir ve depolanabilir bir kaynak oluşuna dikkat çekti.

Mehmet Ergünal ise doğalgazın geçiş için önemli bir enerji kaynağı olduğuna değinirken bunun yanı sıra Avrupa Birliği’nin 2030 yılı hedeflerinde yer alan hidrojen enerjisi vizyonunun da önemini vurguladı.

Yeşil dönüşüm çerçevesinde sürdürülebilir finansman

İSO Başkanı Bahçıvan, geçiş sürecinin koordinasyonunda şirketler tarafında finansmanın tek başına sağlamasının mümkün olmadığını ve sürecin büyük bir iş birliği içerisinde yürütülmesi gerektiğini ifade etti.

Avrupa’daki uluslararası finans kuruluşlarının da Türkiye’nin yeşil dönüşümüne yatırım yapmak niyetinde olduklarını vurgulayan Meyer-Landrut, gerekli fonların Türkiye’nin hâlihazırda yer aldığı programlarla sağlanacağını söyledi.

Gümrük Birliği’nin Yeşil Mutabakat bağlamında değerlendirmesi

Gümrük Birliği’nin Yeşil Mutabakat’ın ikiz dönüşüm sürecindeki işlevini bu bağlamda yitirdiğine değinen Güven Sak, Gümrük Birliği’ndeki modernizasyon ajandasının aslında de-karbonizasyon ajandası olması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin sınırda karbon uygulanmasından daha az etkilenmesinin aslında Türkiye’nin kendi emisyon ticaret sistemini kurması anlamına geldiğini belirtti.

İKV Genel Sekreteri Çiğdem Nas, Türkiye’nin Avrupa’daki tedarik zincirlerindeki yerini korumasının önemini vurguladı. Yeşil dönüşüm sürecinde Türkiye ve AB’nin birlikte hareket etmesinin öneminin altını çizdi.

 

Etkinliği izlemek için tıklayınız.

Etiketler:

Yazdır

« Tüm Haberler