logo tobb logo tobbetu

Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi’21 Altıncısı düzenlenen “Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi” TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak’ın da katılımıyla gerçekleşti.
Haber resmi
20/12/2021 - Okunma sayısı: 2466

 

 

“İş Dünyasında İkiz Dönüşüm: Dijitalleşme ve Sürdürülebilirlik” ana temasıyla bu yıl altıncısı düzenlenen “Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi” 16 Aralık 2021 tarihinde çevrim içi olarak, Boğaziçi Üniversitesi, Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi (CARF), Kurumsal İlişkiler Enstitüsü, DNA Organizasyon, Amazon Türkiye, Eczacıbaşı, Pepsico, Unilever ve Bayer sponsorluğunda gerçekleştirildi.

Etkinlik, Boğaziçi Üniversitesi Executive MBA Koordinatörü Doç. Dr. Ali Coşkun, Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Başkanı Devrim Çubukçu ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Zirvede “Yeşil Dönüşüm ve Ekonomik Kalkınma” oturumu Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Genel Sekreteri Dr. Ceyhun Emre Doğru moderatörlüğünde TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak’ın katılımıyla gerçekleşti.

Güven Sak sözlerine ikiz dönüşümün temel dinamiklerinden bahsederek başladı. 2015’te Avrupa Birliği’nde (AB) başlayan dijital teknoloji dönüşümünün COVID-19’un etkisiyle yeni bir boyut kazandığını vurgulayan Sak, önümüzdeki dönemde şirketlerin aynı zamanda muhasebelerini yaparken karbon, su ayak izi ve atık yönetimini de hesaba katmaları gerektiğinin altını çizdi. Şirketlerin finansmana erişiminin ve yeni yatırım kararlarının da bu yeni parametre setleriyle alınacağını belirten Sak, dijitalleşmenin bir şekilde başladığını ancak yeşil dönüşümle birlikte yeni bir boyut kazandığını, bu sebeple ikiz dönüşüme de bu çerçeve içerisinde bakılması gerektiğini belirtti.

Moderatör Doğru, Sak’ın sözlerini alıntılayarak, yeşil dönüşümün sadece çevresel değil ekonomik bir dönüşüm olduğunu hatırlattı, bu sözün anlamını Sak, “İklim değişikliği geçmişte sadece çevre aktivistlerinin gündemiydi ancak bu konu artık merkez mevzuu olmaya başladı. Somut adımlarla ve maliyetlerine katlanarak iklim değişikliğini engellemek için tedbirler almamız gereken bir dönemdeyiz. Karbon ve su ayak izini göz önünde bulundurarak hayat biçimimizi gözden geçirip değiştirmek zorundayız. Kapitalizm açısından bildiğimiz tüm mekanizmalar, iklim değişikliğiyle mücadele için yenileniyor. Makro perspektiften bakıldığında emisyon ticaret sisteminin oluşması, vergi matrahının biçimini değiştirecek. Teknolojilere bakış açımız dahi sadece verimlilik değil, karbon ve su ayak izine etkilerine bakılarak şekillenecek. Tüm bunlara bakılarak sürecin uzun süreli ve son derece kapsamlı bir dönüşüm öngörüyorum.” şeklinde açıkladı.

Sürecin maliyetleri noktasında Sak, uzun vadede bu maliyetlerin şirketlere ve ülkelere fayda sağlayabileceğinin altını çizdi. Önceki krizlerden farklı olarak süreçte bulunduğumuz noktaya geri dönmeye değil, ileriye sıçramaya çabalamamız gerektiğinin altını çizen Sak, geçiş döneminin Covid-19’dan çıkış sürecine benzer olacağını, asimetrik bir büyüme gözlemleneceğini vurguladı. Şirketler açısından sürecin sınırda karbon vergisi gibi somut parametrelerden etkileneceğini belirten Sak, sürecin sadece bunlara sınırlanmaması gerektiğinin, yeni teknolojilerin şirketler için yeni fırsatlar üretebileceğinin altını çizdi.

COP26 ve Paris İklim Anlaşması göz önüne alındığında Türkiye’nin konumunu Sak şöyle değerlendirdi: “2053 net sıfır karbon hedefine ulaşabilmek için ara hedeflerin belirlenmesi gerekiyor. Geçiş sürecinde hangi enerji kaynaklarının nasıl kullanılacağına, ilk olarak hangi kaynaklardan vazgeçileceğine, teknolojilerin nasıl şekilleneceğine karar vermemiz gerekiyor. 21. Yüzyılın gündemine odaklanmamızda fayda var.”

Son olarak sürecin finansal boyutunu değerlendiren Sak, finansal erişim, yeşil tahvil ihracı ve banka bilançolarında risklerin değerlendirilmesi için karbon ve su ayak izlerinin de değerlendirileceğinin, Türkiye gibi ülkelerin bu sürece dahil olmasının öneminin altını çizerek sözlerini tamamladı.

 

Etkinlik ile ilgili detaylı bilgi için tıklayınız.

Yazdır

« Tüm Haberler