Türkiye’deki Suriyeli Mültecilerin Durumu TEPAV’da Tartışıldı Uluslararası Kriz Grubu’nun son Suriye raporu Gaziantep ve Kilis’teki yerli halk, mülteciler, aktivistler ve yerel ve merkezi hükümet organlarıyla yapılan görüşmelere dayanıyor

ANKARA – Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group - ICG)’nun Türkiye’deki Suriyeli mültecileri konu alan raporu “Suriye Bataklığının Türkiye'ye Artan Maliyeti - The Rising Costs of Turkey’s Syrian Quagmire” 8 Mayıs Perşembe günü TEPAV’da yapılan bir toplantıyla tanıtıldı. Raporu sunan ICG Türkiye/Kıbrıs Analisti Didem Akyel Collinsworth Gaziantep ve Kilis’teki yerli halk, mülteciler, aktivistler ve yerel ve merkezi hükümet organlarıyla yapılan görüşmelere dayanan çalışmanın temel bulguları ışığında Türk hükümetine ve uluslararası topluma Suriyeli mültecilerin durumunun iyileştirilmesi için yapılan önerileri paylaştı.

Şu anda Türkiye’de resmi rakamlara göre 720 bin Suriyeli mülteci olduğunu bunların 500 bin kadarının kentlerde yaşadığını belirten Collinsworth, bu sayının gerçekte 1 milyona kadar çıktığını, 2014 yılında mülteci sayısının resmi tahminlere göre 1,5 milyona çıkmasının beklendiğini ifade etti. Sınırları açık tutma politikasına rağmen acil durumlar dışında yalnızca geçerli pasaportu olan Suriyeliler’in sınır kapılarından geçebildiğini hatırlatan Collinsworth, görüşülen mültecilerin çoğunlukla kaçak olarak Türkiye’ye geldiklerini belirtti.

Kentlerde yaşayan Suriyelilerin en öncelikli ihtiyacının daha iyi işleyen ve ülke çapında geçerli olacak bir kayıt sistemi olduğunu belirten Collinsworth, diğer temel sorun alanlarını barınma, eğitim ve istihdam olarak sıraladı. Collinsworth, Suriyeli mülteciler sorunun orta ila uzun vadeli bir sorun olduğunu ve bu durumun kamu kurumları nezdinde de artık kabul edildiğini belirterek orta vadeli bir politika perspektifine ve daha kapsamlı bir yasal çerçeveye gerek olduğunu söyledi.

Sınırın Suriye tarafındaki duruma da değinen Collinsworth, “sıfır noktası yardım sistemi” üzerinden iletilen yardımlara rağmen Esad güçleriyle IŞİD arasında kalan ve Kuzey Suriye’de bulunan yerinden edilmiş Suriyeliler için en iyi çözümün Türkiye tarafına geçmek olduğunu belirtti. Türkiye’nin maliyetleri kontrol altında tutmak için bunun yerine “sıfır noktası yardım sistemini” sürdürmek istemekte haklı olduğunu sözlerine ekleyen Collinsworth, uluslararası toplumun Suriye için daha fazla finansman yardımı sağlaması gerektiğini belirtti. Collinsworth “Türkiye’nin uluslararası toplum tarafından desteklendiğini daha fazla hissetmeye ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

“Suriye Bataklığının Türkiye'ye Artan Maliyeti” başlıklı rapora ulaşmak için tıklayınız.