logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Güven Sak, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Yönetilmeyen ekonomi risk biriktirir 04/01/2011 - Okunma sayısı: 1732


2011 yılı Procrustes'ten sakınma yılıdır. Yöneticilerin dikkatli olmalarında fayda vardır.


2011, ekonominin dikkatli yönetilmesi gereken bir yıl olacak. Bu aralar herkes bu yıla bir isim veriyor. Ben de geri kalmayayım. 2011 yılı Procrustes'ten sakınma yılıdır. Yöneticilerimizin uyumayıp dikkatli olmalarında fayda vardır. Bakın neden? Procrustes, Yunan mitolojisindendir. Derler ki iyi bir ev sahibidir. Yoldan geçenleri aç ve açıkta bırakmaz; onları pek iyi ağırlar, yedirir, içirirmiş. Ancak gece olunca, Procrustes, her misafirine mükemmel uyum sağlayan ve rahat bir uyku sağlayan bir yatağı olduğunu söylermiş. Derler ki, gece, Procrustes, boyu yataktan uzun olanların ayaklarını keser, boyu yataktan kısa olanları ise çekerek uzatırmış. Bu nedenle, onun misafirleri sabaha evden çıkamazlarmış.

Kıssadan hisse aynen Keynes'in on yıllar önce söylediği gibidir: Veriler, sizin düşündüklerinizi desteklemiyorsa, düşüncelerinizi değiştirmeniz gerekir. Verileri düşüncelere, bu örnekte ise misafirleri yatağa uydurmaya çalışmanın bir anlamı yoktur.

Pragmatik olunmalı

Procrustes efsanesinden bir kıssa da şudur: Bilinmeyen karşısında biliyormuş gibi yapmak faydadan çok zarar getirir. Neden? Biliyormuş gibi yaptığınızda, yeni olanın daha önce hiç gözlemlenmemiş olan bölümünü analizin dışında bırakırsınız. Öyle ya, onlar kafanızdaki hikâyeye, sizin eski gözlemlere dayalı düşüncelerinize hiç uymaz. İşte yeniyi algılamakta en tehlikeli olan tam da budur. Yöneticilerimiz için önemli olan ise yeni normalin yeni olan tarafını doğru algılamaktır. 2011 yılında bu daha da önemlidir. Neden?

Gayet basit bir nedenle: 2011 yılında, Türkiye'nin performansını dışarıdaki gelişmeler belirleyecektir. Burada takip edilmesi gereken üç unsur vardır. İlki Avrupa'daki krizin derinleşip derinleşmeyeceğidir. İkincisi, Avrupa'daki krizin Amerika'daki toparlanmayı nasıl etkileyeceğidir. Üçüncüsü ise petrol ve hammadde fiyatlarının nasıl seyredeceğidir. Gelişmekte olan ülkelerin toparlanma süreci mesela petrol fiyatlarını 100 dolara doğru itebilme potansiyeline sahiptir. Öyle görünmektedir. Bu olası gelişmeler iki kanaldan Türkiye'yi etkileyecek gibi durmaktadır. Bunlardan ilki fon akımlarıdır, ikincisi ise dış kaynaklı yapısal, yani bir kerelik olmayan, fiyat artışlarıdır. Böyle bir ortamda enflasyon gündemden düşemez. Hem fon akımları hem de yapısal fiyat şokları daha önceden hazırlıklı olmadığımız yenilikleri içinde barındırmaktadır. Fon akımlarının banka bilançolarına alışılmadık etkisiyle ilgili bir değerlendirme için TEPAV analistlerinden Sarp Kalkan'ın 'Kısa Vadeli Fon Girişleri Bankalara Zarardır' isimli değerlendirme notuna bakmakta fayda var. Bu dönemde fon akımlarıyla baş edebilmek için yapmayı düşündüğünüz şey, fiyat artışları açısından başınıza bela olabilir. Mesela para politikasında hal şimdiden böyledir. Böyle bakıldığında, 2011 yılı, öncelikle ve özellikle, Procrustes'ten sakınma yılıdır. Her tür ideolojik önyargıyı ve düşünceyi bir kenara bırakıp pragmatik olmakta fayda vardır. Bir hedefe yönelik olarak pragmatik olmak ise zordur. Disiplin ister. 2011 yılı, ekonomi yönetiminin maharetinin imtihana tabi tutulacağı bir yıl olacaktır.

Elbette yine hiçbir şey yapmamayı seçmek mümkündür. Geçen yıl böyle olmuştur. Yüzde 4 büyüme hedefleyip, dengeleri buna göre çattıktan sonra, dengelerini değiştirmeden, yüzde 8'e ulaşana başarılı denebilir mi? Denilmez. Geçen yılın tecrübesi bize şunu öğretmiş olmalıdır: Yönetilmeyen ekonomi çok hızlı risk biriktirmektedir. Vaziyet ortadadır.


Bu köşe yazısı 04.01.2011 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları