Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Yeni bir öncü gösterge

    Fatih Özatay, Dr.24 Nisan 2013 - Okunma Sayısı: 2145

     

    TEPAV yeni bir endeks hazırladı. Bu endeksin adı "Finansal Baskı Endeksi". Değerli akademisyenler Harun Öztürkler ve Türkmen Göksel tarafından oluşturulan endekse ilişkin TEPAV'ın internet sayfasından ayrıntılı bilgi elde etmek mümkün. TEPAV bu endeksi her iki ayda bir 'Ekonomide Durum' raporunun içinde yayınlayacak. Endeks neyi gösteriyor ve hangi bileşenleri var?

    Büyüme oranında dalgalanmalar piyasa ekonomilerinin temel özelliği. Bir de çok daha az rastlanan ekonomik küçülme dönemleri var. Bu tür daralmalar her ülke için çok önemli bir sorun. Peşi sıra işsizlik oranı çarpıcı biçimde yükselebiliyor, şirketler kesimi zor duruma düşebiliyor ve finansal sektörde sorunlar başlayabiliyor çünkü. Böyle dönemlerde, iç talebi artırmak için mümkün olan her türlü aracı kullanmak gerekiyor. Özellikle de maliye politikasını gevşetmek ön plana çıkıyor. Oysa klasik ekonomik dalgalanmalarda sadece para politikasında değişikliğe gitmek yeterli olabiliyor.

    Şu anda böyle bir olasılık hiç yok ama yayınlanacak verilerin ekonomik küçülmeye işaret ettiklerini düşünelim. Gerekli maliye politikası tepkisini vermek için oldukça geç kalınacak. Oysa GSYH verileri gecikmeli bir biçimde yayınlanıyor. 2013'ün ilk çeyreğinde ne kadar büyüdüğümüzü ancak haziranın ortasında öğrenebileceğiz. Böyle dönemlerde önem kazanan maliye politikasına ilişkin kimi önlemler hemen hayata geçirilebilecek önlemler değil; yasal nedenlerle belli bir süreye ihtiyaç var.

    Bu durumda şu soru büyük önem kazanıyor: GSYH gelişmeleri yayınlanmadan önce ekonomimizin küçülme olasılığı hakkında bilgi edinebilir miyiz? TEPAV Finansal Baskı Endeksi bu bilgiyi sunmak üzere hazırlandı. Sorulan bu soru açısından endeksin iki temel özelliği var. Birincisi, her hangi bir çeyrek yıldaki ekonomik küçülme olasılığını iki ila üç ay önceden haber verebiliyor. İkincisi, endeksi oluşturan değişkenler hakkında güncel bilgiler var. Dolayısıyla, oldukça geç yayınlanan GSYH verilerini beklemeden, güncel bilgileri kullanarak, ekonomimizin küçülme olasılığı hakkında değerlendirme yapmak mümkün olacak. Öte yandan, bu endeks yardımıyla tüm ekonomik küçülmelerin öngörülmesi söz konusu değil. Mesela doğal afetler nedeniyle oluşabilecek GSYH azalmasını bu endeks ile öngörmek mümkün değil. Endeks, finansal nedenlere bağlı olarak ekonomimizin küçülme olasılığı hakkında bilgi verecek.

    Endeksi oluşturan değişkenler, çok sayıda aday arasından seçildi. Seçimde iki kıstas kullanıldı: Aday değişken ekonomik daralma dönemlerini önceden ve hangi doğrulukla öngörüyor? Bu verinin kamuoyuna duyurulma sıklığı ne; gecikerek mi yayınlanıyor, yoksa erken bilgi edinmek mümkün mü? Sonuçta üç değişken endekste yer aldı: Dış ticaret açığın döviz rezervine oranı, döviz kurundaki oynaklık ve yükselen ekonomilerin getiri farkları endeksi (EMBI).

    Türkiye'nin tasarruf oranı çok düşük. Bu nedenle, makul bir oranda büyüyebilmek için bile yurtdışından kaynak bulmaya gereksinimi var. Dikkat edilirse, getiri farkı endeksi, uluslararası nedenlere bağlı olarak küresel risk alma iştahındaki değişikliğin, yükselen piyasa ekonomilerini ne ölçüde etkilediğinin bir göstergesi. Yurtiçinde işler yolunda gidiyor bile olsa, böyle bir değişiklik Türkiye'yi de etkiliyor. Bu nedenle oluşturulan endeksin önemli bir bileşeni.

    Döviz kurundaki oynaklığın Türkiye açısından ne kadar önemli olduğu, yeni para politikasından da belli. Merkez Bankası bu oynaklığın en aza indirilmesine özen gösteriyor. Bunun temel nedenlerinin başında şirketler kesiminin ve bir ölçüde bankaların döviz cinsinden borçlarının döviz cinsinden alacaklarına kıyasla oldukça yüksek olması geliyor. Döviz kurundaki oynaklık, bu kesimlerin bilançolarında ve nakit akımlarında dalgalanmalara neden olabiliyor ve ileriye doğru karar almayı zorlaştırıyor.

    Dış ticaret açığının döviz rezervine oranının endekste neden yer aldığı sanıyorum yeteri kadar açık. Hem getiri farkının hem oynaklığın hem de dış ticaret açığının döviz rezervine oranın artması, hazırlanan endekste finansal baskının da yükselmesi ve ekonomik daralma olasılığının artması anlamına geliyor.


    Bu köşe yazısı 24.04.2013 tarihinde Dünya Gazetesi'nde yayımlandı.

    Endeks hakkındaki habere ulaşmak için tıklayınız.

     

     

    Etiketler:
    Yazdır