TEPAV, “Crossroads of Peace: Advancing Regional Connectivity and Cooperation” başlıklı uluslararası konferansta Türkiye’nin bölgesel bağlantısallık ve ekonomik iş birliği vizyonunu paylaştı.
TEPAV, “Crossroads of Peace: Advancing Regional Connectivity and Cooperation” başlıklı uluslararası konferansa katıldı. 14 Kasım 2025’te Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) ile Civil Contract Party iş birliğinde Erivan’da düzenlenen etkinlik, bölgeden uzmanları, politika yapıcıları ve uygulayıcıları bir araya getirdi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, açılış konuşmasında hükümetin önerdiği “Crossroads of Peace” girişiminin ilerleyişini ele aldı. Paşinyan, özellikle güney Ermenistan’da planlanan Trump Route for International Peace and Prosperity (TRIPP) projesine vurgu yaptı.
“Bağlantısallık bölgesel entegrasyonun anahtarı”
TEPAV Jeoekonomik Çalışmalar Merkezi Direktörü Feride İnan, açılış panelinde yaptığı konuşmada bağlantısallık projelerinin bölgesel entegrasyon, ekonomik çeşitlenme ve istikrar açısından kritik önem taşıdığını belirtti.
İnan, Türkiye’nin bölgesel istikrarı ticaret ve yatırım güvenliği için temel bir öncelik olarak gördüğünü ifade etti. Yeşil dönüşümün hızlanmasıyla birlikte bölge ekonomilerinin çeşitlenme ihtiyacının daha da artacağını vurguladı.
“Türkiye’nin sanayi kapasitesi bölgesel bir köprü”
İnan, Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği sayesinde güçlü bir sanayi altyapısı geliştirdiğini ve Avrupa değer zincirleriyle yakından bütünleştiğini hatırlattı. Bu yapının Türk şirketlerine, bölge ülkelerinin daha gelişmiş üretim zincirlerine ve AB ticaret ağlarına entegrasyonuna katkı sunma kapasitesi kazandırdığını belirtti.
“Türkiye–Ermenistan iş birliği çifte kazanç sunuyor”
Konuşmasında Türkiye’nin Güney Kafkasya ile ilişkilerinin aynı zamanda iç ekonomik kalkınma açısından da önem taşıdığını vurgulayan İnan, özellikle Ermenistan’a komşu Doğu Anadolu illerinin Türkiye’nin en düşük gelir seviyesine sahip bölgeleri arasında olduğunu söyledi.
Sınır ötesi ekonomik iş birliğinin hem bölgesel normalleşmeyi destekleyebileceğini hem de Türkiye içinde daha dengeli bir kalkınma sürecine katkı sağlayabileceğini ifade etti.
“Turizm KOBİ’ler, kadınlar ve gençler için değer yaratabilir”
İnan, turizm değer zincirinin—özellikle kültürel miras ve ekoturizm temelli girişimleri— iki ülke arasındaki iş birliği için en uygulanabilir alanlardan biri olarak tanımladı. Bu alanın KOBİ’ler, kadınlar ve gençler için doğrudan ekonomik fırsatlar yaratabileceğini belirterek yerelden başlayan ekonomik etkileşimin, normalleşme sürecini daha kapsayıcı, somut ve sürdürülebilir kılabileceğini dile getirdi.
