Arşiv

  • Mayıs 2024 (2)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    Türkiye petrolü daha özenle kullanmaya başladı mı?

    Hasan Ersel, Dr.03 Aralık 2007 - Okunma Sayısı: 1172

     

    Petrol fiyatları 1979'da İran'da Humeyni'nin iktidara gelmesinden bu yana en yüksek düzeydi. Buna karşın gelişmiş ülkeler bu artışı özümsemiş görünüyor. Rakamlar Türkiye'nin de petrol kullanımını düşürdüğünü gösteriyor.

    Ham petrol fiyatı 100 dolara yaklaştı. Bu 2007 fiyatlarıyla ölçüldüğünde 1979'da İran'da Ayetullah Humeyni'nin iktidara gelmesine yol açan darbeden bu yana en yüksek fiyat düzeyi.

    Aynı zamanda da 2007'de gördüğümüz fiyatlardaki tırmanış hızı da daha önce sadece 1979'da olmuştu.

    İktisatçıların son yıllarda petrol fiyatlarındaki yükselme olgusunda ilgisini çeken bir nokta var: O da, gelişmiş ekonomilerin bu fiyat artışını nasıl olup da özümseyebilmiş olduğu. Bu ülkelerde ne enflasyon fırladı, ne de ciddi üretim düşüşleri oldu.  Yapılan çalışmalarda bunun nedenleri sözkonusu ülkelerin giderek daha az petrole bağlı olmaları, ekonomilerin daha esnek olması ile merkez bankalarının enflasyonu denetlemede eskiye oranla daha başarılı olmaları ve kamu oyunun buna güvenmesi sayılıyor. Bunlardan ilki ve sonuncusu olumlu gelişmeler. İkincisi bana pek öyle gelmiyor. Çünkü bu başlık altında sözü edilen esnekliğin arkasında çalışanların bu şokları kabullenmesi, bunlara karşı kendilerini koruyacak ücret artışlarının gerçekleşmemesi yatıyor. Bu ise çeşitli huzursuzluklar yaratabilecek bir olgu.

    The Economist dergisinin 17-23 Kasım 2007 tarihli sayısında verilen bilgiye göre, G-7 ülkelerinde birim GSMH başına petrol tüketimi, 1970 yılı 100 olarak alınırsa, 2006'da 50'nin altına düşmüş. Başka bir deyişle bu ülkeler petrole bağımlılıklarının yarı yarıya düşürmüş. Bu düşüş 1980lerin ortalarına kadar daha hızlı olmuş, sonra hızı biraz yavaşlayarak devam etmiş. Gerçi, 2007'deki fiyat artış oranı, bütün bu gayrete rağmen bu ülkeleri de sıkıntıya sokabilecek kadar çok oldu. Bu son şoklar karşısında da aynı başarımın sürdürülüp sürdürülemeyeceği o kadar açık değil. Ancak yine de sözkonusu ülkelerin önemli bir başarı sağladığı açık.

    Türkiye'de petrol kullanım

    Peki Türkiye'nin durumu nasıl? Tablo 1'de Türkiye için yaptığım benzer bir hesaplamayı veriyorum. Bu tabloda toplam petrol tüketimi, ithalât ve iç üretimin toplamı olarak alınmıştır. İktisadi faaliyet düzeyini temsil etmek üzere de 1987 fiyatlarıyla GSYH kullanılmıştır.

     

    Tablo 1
    Petrol Petrol üretimi Toplam
    1.000 YTL
    ithalatı tüketimi petrol GSYH GSYH başına
    1000 ton 1000 ton 1000 ton YTL (1987) petrol (ton)




    2000 21083 2749 23832 118789 0,201
    2001 23141 2551 25692 109885 0,234
    2002 23707 2441 26148 118612 0,22
    2003 24028 2375 26403 125485 0,21
    2004 23917 2275 26192 136693 0,192
    2005 23389 2281 25670 146781 0,175
    2006 23786 2175 25961 155732 0,167




    Kaynak: DPT ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü

     

    Tabloda Türkiye'de de 2004'ten sonra birim GSYH başına petrol tüketiminde ciddi bir azalma olduğu görülmektedir. 2000-2006 döneminin ilk 3 yılının ortalaması olarak petrol tüketimi/GSYH katsayısı yüzde 21,8 iken, aynı dönemin son 3 yılında bu oran yüzde 17,8'e düşmektedir. Başka bir deyişle Türkiye 2001-2006 döneminin 2. yarısında birim GSYH başına dönemin ilk yarısına göre yüzde 18,3 daha az petrol kullanmaktadır. Bu bana önemli bir olumlu gelişme olarak göründü. G-7 ülkeleri kadar zengin olmayan ve onlar gibi teknolojisini kendisi yaratamayan bir ülkenin epeyce kısa zamanda birim GSYH başına petrol kullanımını bu ölçüde azaltabilmesi bana bir başarı gibi geliyor. Ama, yanılmıyorsam, bu konu üzerinde durulmadı ya da benim gözümden kaçtı.

    Bu düşüş nasıl sağlandı

    Peki Türkiye bunu nasıl başarmış olabilir? Otomobillerimiz, kamyonlarımız, otobüslerimiz, uçaklarımız, trenlerimiz ve gemilerimiz başka yakıt kullanmaya başlamadıklarına göre, ısıtma ve enerji üretiminde petrol yerine doğalgaz kullanımına geçilmiş olabilmesi ilk akla gelen olasılık. Türkiye'nin doğalgaz ithalatının arttığı doğru. Ancak bunun petrol kullanımını ne ölçüde ikame ettiğini söyleyebilmek için etraflı bir araştırmaya gerek var.

    Elimizde Türkiye'nin petrol ve doğal+mamul gaz için yaptığı ödemeler ilişkin bilgiler var. Bunlara bakarak bazı gözlemler yapmak olanaklı. Ama bu gözlemler sadece bazı olasılıkları elemek için işe yaratabilir, soruya sağlıklı bir yanıt vermek için değil.

    Türkiye'nin 2000-2006 dönemindeki petrol ve doğalgaz ithalini için yaptığı harcamalar Tablo 2'de veriliyor. Kolaylıkla kestirilebileceği üzere, son 2 yılda her 2 kalemde de önemli artış var. Ancak son sütundan da görüleceği üzere, Türkiye'nin doğal+mamul gaz için yaptığı ödemenin petrol ithalatı için yapılan ödemeye oranında öneli bir değişiklik yok. Dönemin ilk 3 yılının ortalaması olarak bu rakam yüzde 58,6 iken son 3 yıl ortalaması sadece 1.9 puan inerek yüzde 56,7 olmuş.

     

    Tablo 2
    Yıllar Petrol ve petrolden Doğalgaz ve doğal+mamul
    elde edilen ürünler mamul gaz Gaz/petrol (%)
    2000 5.642,70 3.078,70 0,546
    2001 4.675,10 3.153,80 0,675
    2002 5.410,80 2.915,40 0,539
    2003 6.578,90 3.966,60 0,603
    2004 8.635,90 4.438,90 0,514
    2005 12.412,50 7.137,30 0,575
    2006 16.608,30 10.177,80 0,613


    Kaynak: DPT

     

    Tabii bu rakamlar petrol ve doğal+mamul gaz fiyatlarındaki değişmelerden etkileniyor. Eğer bu dönem içinde petrol fiyatları, doğal+mamul gaz fiyatlarına oranla çok daha hızlı artmışsa bu tablodaki görünüme rağmen ikame söz konusu olmuştur. TÜİK bu iki kalemin bir arada değer endeksini veriyor. Ama her birinin her birinin fiyatındaki gelişmeleri bulamadım. Ancak çok farklı seyretmeleri olasılığı bana zayıf görünüyor.

    Peki bu iki ürünün birim ithalat değerleri nasıl seyretmiş? TÜİK 2003=100 bazlı ithalat birim fiyat indeksinde petrol+doğal gaz kalemindeki hareket ise Tablo 3'de veriliyor:

     

    Tablo 3
    Yıllar Petrol+Doğal
    Gaz Birim
    Değer Endeksi
    2003 100
    2004 118, 52
    2005 168,35
    2006 215,19
    Kaynak: TÜİK/TCMB

     

     

    Bu endeksteki artış rakamı müthiş. 4 yılda yüzde 115,2 artmış. (Petrolde esas fiyat artışının 2007'de olduğunu, bunun da aynı oranda olmasa bile fiyatlara yansıyacağını da ekleyeyim.) Bu fiyat artışını görenler muhakkak bir şeyler yapmışlardır diye düşünüyorum. Ama acaba ne yapmışlar? Örneğin bu dönemdeki yatırımlarda enerji tasarruf eden makinelere yönelme olmuş mu? Ya da örgütlenme ve çalışma biçimine ilişkin düzenlemeler bu sorunu göz önüne alarak mı yapılmış? Yapılmışsa ne ölçüde başarılı olmuş? Yapılmamışsa neden?

    Birşeyleri başarmışız

    Yukarıda saydığım soruların yanıtları bundan sonra bu konuda neler yapabileceğimizi kestirmek ve bunu gündeme almak için gerekli. Yoksa geçmişin hesabını sormak için değil. Öyle görünüyor ki bu sorunla daha bir süre yaşayacağız. Eksikliklerimiz olduğu da açık. Ama bu rakamlar ışığında bir şeyleri de başarmış görünüyoruz. En azından, ben bu hesapları yapıncaya kadar, pek farkında değildim. Doğrusu ümitlendim.

     

    Bu köşe yazısı 03.12.2007 tarihinde Referans Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     

     


    Etiketler:
    Yazdır