logo tobb logo tobbetu

"Beşinci Mevsim: Türkiye'de İklim Değişikliği ve Afetlerle Topyekûn Mücadele Mümkün mü?" Değişiyor muyuz? Platformunun ikinci etkinliği 17 Kasım 2021 tarihinde çevrim içi olarak gerçekleşti.
Haber resmi
19/11/2021 - Okunma sayısı: 2723

 

 

İklim değişikliği konusunda savunuculuk ve farkındalık oluşturmak için TEPAV, Habitat Derneği, İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından kurulan Değişiyor Muyuz? Platformunun ikinci etkinliği "Beşinci Mevsim: Türkiye'de İklim Değişikliği ve Afetlerle Topyekûn Mücadele Mümkün mü?" başlıklı webinar 17 Kasım 2021 tarihinde çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

İNGEV İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Berk Çoker moderatörlüğünde gerçekleşen webinar, dört kurumun temsilcilerinin açılış konuşmaları ile başladı. Açılış konuşmasında ilk olarak söz alan İNGEV Başkanı Vural Çakır, insanların tüketimi esas alan hayat anlayışı içerisinde bulunduğunu belirterek sadece tüketici olarak tanımlanmış bireyin son yüzyılda daha fazla doğayı tahrip ettiğini ve afetlere yol açtığını ifade etti. Dünya üzerinde başka bir hayat kurmanın mümkün olduğunu hatırlatan Çakır, bunun için büyük bir dönüşüm ve toplumsal davranış değişikliğine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Paris İklim Anlaşması’nın bu mücadeleyi kalıcı bir gündem haline getirdiğini aktaran Çakır, iklim krizi ile topyekûn mücadele etmek için merkezi yönetim, yerel yönetim, akademi, sivil toplum kuruluşları ve yerel inisiyatifler ile koordineli bir şekilde hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek bu bağlamda Değişiyor Muyuz? Platformunun güzel bir örnek olduğunu belirtti.

TEPAV İcra Direktörü Şenay Akyıldız yaptığı açılış konuşmasında, doğal afetlerin en çok kırılgan grupları etkilediğini belirterek, Dünya Bankası verilerine göre 1980’den bugüne 2,4 milyon insanın doğal afetlerden dolayı hayatını kaybettiğini vurguladı. İklim değişikliğinin küresel anlamda bir vakıa olduğunu hatırlatan Akyıldız, Dünya Kaynakları Enstitüsü (World Research Institute -WRI) tarafından yapılan araştırmada küresel sera gazı emisyonunun %1’inden Türkiye’nin sorumlu olduğuna da dikkat çekti. Her ülkede bireylerin, şirketlerin ve devletlerin gelecekte daha planlı ve koordinasyon içinde hareket etmesi gerektiğini belirten Akyıldız, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması kapsamında koyduğu hedeflere uygun olarak somut projeler geliştirmesi gerektiğini hatırlattı.

Habitat Derneği Başkanı Sezai Hazır açılış konuşmasında, sanayi devriminin insanı sadece üreten ve tüketen olarak konumlandırdığını belirterek, insani gelişmenin sadece üretimle olmayacağını belirtti. İçinde bulunduğumuz antroposen çağında gelişmişliğin sadece üretime bağlı olmadığının altını çizen Hazır, insanların doğayla ne kadar uyum içinde yaşadığının artık bir gelişmişlik göstergesi olduğunu kaydetti.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise, iklim değişikliği ile mücadelede küresel seviyede katılımcı iş birliklerine duyulan ihtiyacı dile getirerek sözlerine başladı. İklim değişirken insan davranışlarının da değişmesi gerektiğini aktaran Turan, Türkiye’nin dünya ile eş güdüm içerisinde çalışmasının önemine vurgu yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından Birlemiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye İklim Değişikliği ve Çevre Portföy Yöneticisi Nuri Özbağdatlı, afet yönetiminde Türkiye’nin performansını anlatan bir değerlendirme konuşması yaptı. Özbağdatlı, 2021 verilerine göre iklim ve çatışma kaynaklı dünyadaki her 33 kişide bir kişinin insani yardım ya da korumaya ihtiyaç duyduğunu belirtti. Riske dayalı afet yönetiminin önemine dikkat çeken Özbağdatlı, bunu gerçekleştirmek için Birleşmiş Milletler’in her ülke için beş zorluk alanı tanımladığını ifade etti. Özbağdatlı bu beş zorluk alanını; (i)mevcut karbon ayak izi azaltım yöntemlerinin yönetilemez afetlere yol açması, (ii)risklere dayalı ulusal uyum planları oluşturmada gecikmeler, (iii)uzun vadeli riskleri ve artçı tehlikeleri yönetmede yetersizlik, (iv)yatırım ve finans sistemlerinin yeni iklim gündemine uygun olmaması, (v)kırılganlık ve eşitsizlik arasındaki kısır döngüden kaynaklı eşitsizliklerin daha da pekişmesi olarak iletti.  Bu zorlukların üstesinden gelmek için bazı politika önerileri de sunan Özbağdatlı, öncelikle siyasi iradenin bu zorlukların farkında olması gerektiğini ifade etti.

Webinar, TEPAV Bölge ve Şehir Araştırmaları Danışmanı Dr. Asmin Kavas Bilgiç moderatörlüğünde gerçekleştirilen panel ile devam etti. "Türkiye'de İklim Değişikliği ve Afet Yönetiminde Neredeyiz: Zorluklar, Çözümler" başlıklı panelde, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin ve İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji ve Afet Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu söz aldı. Türkiye'de afetlerle topyekün mücadelenin nasıl bir yöntemi olması gerektiği üzerine konuşan panelistler bu mücadele için aynı zamanda hem merkezi idare hem de yereldeki kurumlar arasında nasıl bir yönetişim kurgulanması gerektiğini aktardılar.

Kentlerin çevre koruma stratejisinin odağında yer aldığını belirten Savaş Zafer Şahin, yerel yönetimler mevzuatında acilen yapısal değişiklikler yapılmasının önemine değindi. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de mekânsal sistemin bir dönüşüm içerisinde olduğunu hatırlatan Şahin, Türkiye’de daha çok siyasi kaygılarla yüzeysel bazı yönetsel değişiklikler yapıldığının altını çizdi. Yerelde kurumlar arası koordinasyonun eksik kaldığı alanlarda hizmet duplikasyonuna çok sık rastlandığını vurgulayan Şahin, yerel yönetimlerin artık kaynak yönetimi sağlayan birimler olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Şahin, ayrıca, izleme ve değerlendirme araçları ile yerleşimler için bir yaşanabilirlik endeksi oluşturarak; yerel düzeyde yerel yönetimlere destek olacak kapasitede politika enstitülerine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, sözlerini tamamladı.

Savaş Zafer Şahin’in konuşmasının ardından söz alan Doğanay Tolunay, dünyada son yıllarda hava olaylarında aşırı bir artış yaşandığını vurguladı. Tolunay, Türkiye’de dere kenarına yapılan yerleşimlerin riskinin günlük önlemler alınarak azaltılmaya çalışıldığını hatırlattı. Risk planlaması yapmanın maliyeti artıracağı için görmezden gelindiğini ifade eden Tolunay, Türkiye’de yapılan mekânsal stratejik planların kamuyla paylaşılmadığının altını çizdi. Türkiye’de kriz yönetiminin olduğunu ancak risk yönetiminin yapılmadığını belirten Tolunay, iklim değişikliği ile mücadele için afet risklerinin azaltılmasının ve ekosistemi korumanın önemine dikkat çekerek sözlerini tamamladı.

Panel kapsamında üçüncü ve son konuşmacı olan Mikdat Kadıoğlu ise Türkiye’de iklim değişikliği ya da afet yönetimi konusunda bir dil ve fikir birliği olmadığını, afetlerle topyekûn mücadelenin ancak tüm paydaşların katıldığı bütünleşik bir afet yönetimi ile mümkün olabileceğini ifade etti. İklim değişikliğinin afetlerin meydana gelmesi için tehlikeyi artırdığını ancak bu tehlikenin kırılganlıkla bileştiğinde bir afete dönüşmesinin mümkün olduğunu ifade eden Kadıoğlu, tehlikeleri azaltabilmek için kurumlar arası iş birliğinin kaçınılmaz olduğunu belirterek sözlerini tamamladı.

Webinar, panel moderatörü Asmin Kavas Bilgiç’in afetlerin oluşturacağı etkilerin azaltılması ve meydana getirdiği zararların giderilebilmesi için iş birliği ve koordinasyon çatısı altında yasal olarak etkin düzenlemeler yapılarak, afete hazır bir toplum yapısı oluşturulması, teknolojik gelişmelerin afet yönetimi alanından kullanılması gerekliliği vurgusu ile sona erdi.

 

Webinarı izlemek için tıklayınız.


Yazdır

« Tüm Haberler