logo tobb logo tobbetu

Sivil toplum kuruluşlarından Türkiye’nin AB üyeliğine destek Aralarında TEPAV’ın da bulunduğu birçok sivil toplum ve iş dünyası kuruluşu Türkiye’nin AB üyelik hedefini desteklemek üzere hazırladıkları mektubu ilgili makamlara iletti.
Haber resmi
20/07/2023 - Okunma sayısı: 2565

 

 

Brüksel’de 29-30 Haziran 2023 tarihlerinde toplanan AB liderlerinin Avrupa Komisyonu ile AB Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisini Türkiye ve AB ilişkilerinin geleceği hakkında “stratejik ve ileriye dönük” bir rapor hazırlanması için görevlendirilmesinin ardından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER), Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED), Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), Türkiye Avrupa Vakfı (TAV), Sivil Toplum Geliştirme Merkezi (STGM), Türkiye-AB Derneği (TURABDER) Türkiye’nin AB üyelik hedefini desteklemek üzere hazırladıkları mektubu ilgili makamlara iletti.

Avrupa Komisyonunun Komşuluk ve Genişleme Politikası’ndan Sorumlu Üyesi Olivér Várhelyi ve Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’e iletilen mektupta Türkiye-AB ilişkilerinin tam üyelik hedefi vizyonu doğrultusunda ilerlemesinin büyük önem taşıdığı vurgulanarak son dönemde COVID-19 salgını, Ukrayna’daki savaş gibi olaylar ile süregiden yeşil ve dijital dönüşüm ile enerji güvenliği, düzensiz göçün kontrolü ve tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği gibi sınamalar Türkiye ve AB’nin daha yakın iş birliği içinde olması ve katılım sürecinin canlandırılmasını daha da elzem hale getirdiği belirtildi.

AB genişleme sürecinin yeniden canlanma sürecinde olduğu bu dönemde Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin de hızlandırılması konusunun aciliyet arz ettiğine dikkat çekilen mektupta ilişkilerin geleceğine yönelik olarak vizyoner bir yaklaşımın benimsenmesinin Türkiye’nin de reform gündemine geri dönmesi ve katılım sürecinin yeniden işlemeye başlamasına etki edeceği ifade edildi.

Türkiye’ye adil davranılması en önemli teşvik unsuru

Mektupta, AB katılım perspektifinin güçlü olduğu 1999-2006 döneminde olduğu gibi Kopenhag ve Maastricht kriterlerine uyum sürecinin tekrar hızlandırılabileceği ve katılım hedefinin devamı ve bir AB adayı ülke olarak Türkiye’ye adil davranılmasının bu sürecin en önemli teşvik edici unsuru olduğuna dikkat çekildi.

Temmuz 2019’da AB Konseyi tarafından alınan kararlar sonrasında ekonomi, enerji ve ulaştırma gibi kritik alanlarda diyalog eksikliği ve taraflar arasında yaşanan uzaklaşmanın ilişkilerde gerileme ve aşınmayı daha da arttırdığı aktarılan mektubun devamında şu ifadelere yer verildi:

“Taraflar arasında güvensizliği çoğaltırken, aynı zamanda bölgesel ve küresel tehditler karşısında Türkiye ve AB arasındaki ekonomik potansiyelin hayata geçirilebilmesini engellemiştir. Schengen vize sürecinin daha da zor ve kısıtlayıcı hale gelmesi halklar arası ve iş çevreleri arasındaki temasları zorlaştırmıştır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için vize serbestliği süreci tamamlanana kadar vize süreçlerinin basitleştirilmesi ve hızlandırılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.

Farklı kuruluşlarca yapılan kamuoyu araştırmaları Türk halkının %58 ile %79 arasında değişen bir oranla AB üyelik hedefini desteklediğini ortaya koymaktadır. Türk iş dünyası da buna ek olarak Türkiye’nin AB müktesebatı ile uyumunu ve ekonomik entegrasyonu desteklemiştir. AB Türkiye için birinci, Türkiye ise AB için altıncı önemli ticaret ortağıdır. 2022’de toplam ticaret 196,4 milyar ABD dolarına ulaşmıştır.

Bu doğrultuda 20 Temmuz 2023 tarihinde Genel İşler Konseyi’nde ve sonrasında AB Konseyi’nde yapılacak olan görüşmeler, Türkiye ile yeni bir angajman sürecinin yolunu açacaktır. Katılım sürecinin yeniden canlanması ile Türkiye’de AB reformlarının hızlandırılması ve AB ile daha yüksek düzeyde uyum ve yakınlaşmanın sağlanması mümkün olacaktır.

Ortak Avrupa gündemimiz güveni tekrar inşa etme ve entegrasyonu yeniden aktive etmek için gerekli temeli oluşturmaktadır. İlişkilerin geleceği için akılcı bir çerçeve şekillendirilmesi, yöntemlerin, takvimin ve hedeflerin belirlenmesi AB ve Türkiye’de tüm paydaşların angaje olmasını ve sürece somut ve aktif olarak katkıda bulunmasını sağlayacaktır. Türkiye’den sivil toplum kuruluşları, iş dünyası örgütleri, Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi üyeleri ve Sivil Toplum Diyaloğu Türkiye ağı üyeleri olarak Türkiye’nin AB perspektifini, AB müktesebatına yakınlaşmasını, AB ile entegrasyonunu ve AB Türkiye iş birliğinin derinleştirilmesini desteklemeye devam edeceğiz.

Türkiye ile AB arasındaki ekonomi, ulaştırma ve enerji konulu yüksek düzeyli diyaloglarının canlandırılması ve yeşil ve dijital gündemi içerecek şekilde Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin modenizasyonuna başlanması tüm Avrupa’nın yararına olacaktır.

Türkiye-AB ilişkilerinin katılım perspektifi doğrultusunda geliştirilmesine yönelik olarak gerçekleşeceğini umduğumuz görüşmelerinizin sonucunu sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Etiketler: Avrupa Birliği, TR-AB,

Yazdır

« Tüm Haberler