logo tobb logo tobbetu

Enerji dönüşümü, AB Sınırda Karbon düzenlemesi ve Türkiye Çelik İhracatı Değerlendirme Notu / Arda Yakıcı  
Haber resmi
28/09/2023 - Okunma sayısı: 2380

 

Sera gazı emisyon salımlarına bağlı iklim değişikliği ve global ısınmanın sanayi öncesi sıcaklık seviyelerinin 1.5°C üstüne çıkmasının önlenmesi, 2015 Paris Konferansı ve takip eden yıllarda benzer uluslararası forumlarda net bir görüş olarak ortaya konmuştur. Artık biliyoruz ki karbonsuzlaşma ve 2050 net-sıfır karbon hedeflerine yönelik enerji geçişi hareketinde, yenilenebilir kaynaklar (solar, rüzgar, hidro), enerji verimliliği ve elektrifikasyon önemli roller oynamakta, bu da özellikle yeşil ve temiz hidrojen için önemli fırsatlar ortaya koymakta ve karbonsuzlaşması güç olan demir-çelik ve kimya gibi ağır sanayileri veya fosil yakıtlarından başka alternatifleri kısıtlı olan ulaşım/ulaştırma sektörlerinin (hava, kara ve deniz) geleceği için önem taşımaktadır. Temiz hidrojenin 2050 yılına kadar dünya toplam nihai enerji tüketiminin %12'sini karşılaması beklenmektedir. Şimdilik, yenilenebilir enerji kaynaklı yeşil hidrojenden elde edilen elektriğin fosil bazlı enerji kaynaklarından elde edilen elektriğe oranla daha maliyetli olmasına rağmen, bu trend özellikle yenilenebilir enerji üretim teknolojilerindeki ilerlemeler ve verimlilik artışları sebepleriyle değişmekte ve maliyetlerde önemli düşüşler görülmektedir.

Öte yandan global ölçekte gerçekleşmekte olan karbonsuzlaşma yönelim ve enerji geçişi hareketine bir ülkenin ve bu ülkede yer alan sanayi sektörlerinin sadece seyirci kalması veya bu değişim sürecinde ağır hareket etmesi gibi bir lüksü yok gibi görünmektedir. Her ülke öncü sanayileri ile birlikte karbon emisyonlarını düşürmek ve enerji sürdürülebilirliği gibi hedeflerden bile önce kendi enerji güvenliğini olabildiğince garantiye almak ister. Bu da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim ve hidrojen gibi alternatif enerji taşıyıcılarına fırsatlar sunmaktadır. Son yıllarda görüldüğü üzere, enerjide dışa bağımlılık uluslararası piyasalardaki fiyat dalgalanmalarının doğalgaz veya diğer fosil yakıtların ithalatını çeşitli sebeplerle sekteye uğratmakta ve enerji güvenliği ve erişilebilirliği açısından önemli riskler oluşturmaktadır. Ayrıca ihraç edilen ürünlerin dış pazarlarda karbon ayak izleri sebebiyle uygulanan ek vergiler/tariflere maruz kalıp rekabetçiliklerini kaybetmeleri ve ülke ekonomisinin ihracattan elde ettiği gelirlerinin olumsuz etkilenmesi de mümkündür. Bu konuya aşağıda Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye’nin AB’ye olan çelik ihracatı açısından değineceğiz.

 

 

Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Yazdır

« Tüm Haberler