logo tobb logo tobbetu

TEPAV: "Bütçe Hedefi Bu Yıl Da Tutmaz" TEPAV’ın 2010 yılı bütçe açığı öngörüsü 70 milyar TL… Hükümet’in bütçe açığı hedefi ise 50.1 milyar TL…TEPAV yaşanan ekonomik durgunluk ortamında bütçede öngörülen vergi geliri hedefine ulaşılamayacağını tahmin ediyor.
24/11/2009 - Okunma sayısı: 2963 ANKARA - TEPAV Hükümet'in bütçe açığı hedefini geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tutturamayacağını açıkladı. Bütçe açığı hedefinin 50.1 milyar TL'yi aşarak 70 milyar TL'ye ulaşacağını öngören TEPAV, sapmanın hedeflenen vergi gelirinin toplanamamasından kaynaklanacağını bildirdi. TEPAV geçen yıl da bütçe açığını hedeflenen rakamın çok üzerinde çıkacağını öngörmüş ve bu öngörüsü doğru çıkmıştı.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstikrar Enstitüsü tarafından hazırlanan Mali İzleme Raporu-2009 Yılı Temmuz-Ağustos-Eylül Ayları Bütçe Sonuçları açıklandı. Rapor'da bütçe sonuçlarının yanı sıra "Orta Vadeli Program ve Mali Planın Satır Araları" ile "2010 Mali Yılı Bütçesi ve Makro Çerçeve Üzerine Bazı Değerlendirmeler" başlıklı bir bölümlere de yer verildi.

Hedef tutmaz…

2010 yılı merkezi yönetim bütçesinin 2009 yılı bütçesinin bir anlamda gölgesi altında hazırlandığına dikkat çekilen Rapor'da "2009 yılında programlananın çok üzerinde bir bütçe açığı ve hedeflenenden farklı olarak program tanımlı faiz dışı açık verilecek olması, 2010 yılı bütçe hedeflerinin tekrar mali disipline vurgu yapan bir çerçeve içinde hazırlanmasına yol açmıştır" denildi.

Rapor'da 2010 merkezi yönetim bütçe tasarısının, 286,9 milyar YTL bütçe ödeneği, 236,8 milyar YTL bütçe gelir tahmini ve 50,1 milyar YTL bütçe açığı hedefi ile parlamentoya sunulduğu hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:

"Bütçe dengesi, risk değerlendirmesi başlığı altında 2010 yılı makro hedefleri ile TEPAV modeli çerçevesinde özellikle harcama tavanlarının aşılmayacağı varsayımına dayanan iyimser senaryo kabulünde hesaplandığında, 2010 yılı bütçe açığı 63,4 milyar TL düzeyinde çıkmaktadır. Harcama riskini dikkate alan orta senaryoda bütçe açığı yaklaşık 70 milyar TL düzeyinde öngörülmektedir."

2010 yılında merkezi yönetim ödenekleri bir önceki yıl gerçekleşme tahminine göre % 7,6, faiz dışı ödenekler % 9, bütçe gelirleri % 16,1, genel bütçe vergi gelirleri ise % 18,2 oranında arttırılmıştır. 2010 yılında büyüme ve enflasyon oranlarındaki artış sonucu nominal büyüme oranı % 9'dur. Harcama ve gelirler hedeflerindeki artış oranlarına bu çerçevede baktığımızda; harcamalar için öngörülen artış oranları nominal artış oranı ile uyumlu görülürken, gelirler ise hedeflenen enflasyon ve büyüme oranının oldukça üzerinde çıkmaktadır."

Sıkı maliye politikası geliyor

Parlamentoya sunulan 2010 mali yılı merkezi yönetim bütçe ödenek büyüklüğü bir önceki yıl gerçekleşme tahminine göre % 7,6 oranında artırılarak 286,9 milyar TL olarak belirlendiği hatırlatılan çalışmaya şöyle devam edildi:

"2009 yılında gerçekleşme tahminine göre faiz dışı harcamalardaki artış % 20,1 oranında iken 2010 yılında bu oranın % 9'lar düzeyine çekilmesi, harcama yönlü sıkı maliye politikası uygulanacağını bize göstermektedir. 2009 yılında bütçede harcama kalemleri öne çıkmak üzere belirgin bir harcama genişlemesi gerçekleşirken, 2010 yılında harcamalardaki artış özellikle yatırım ve mal hizmet alımı olmak üzere sınırlandırılmaktadır. Bu durumun ne düzeyde sürdürülebileceği 2010 yılında bütçe açısından önemli bir konudur. "

TEPAV'ın iyimser senaryosunda bütçe giderleri 287.4 milyar TL olarak öngörüldü.

Zam ve vergi artışı mı geliyor?

Rapor'da 2010 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin % 16,1 oranında artışla 236,8 milyar TL düzeyinde gerçekleşmesi hedeflendiği, toplam vergi gelirlerinde ise beklenen gerçekleşme düzeyi % 18,2 ile 193,3 milyar TL olduğu hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi:

"Bütçe gelirlerindeki artış, geçmiş yıl programlarında olduğu gibi, dolaylı vergilerden ve özelleştirme nitelikli gelirlerden kaynaklanmaktadır. Bütçe gelirlerini artıran unsurlar hem vergi gelirleri hem de özelleştirme gelirlerindeki artış kaynaklı vergi dışı gelirler olmaktadır. Dolaylı vergilerde % 23'e ulaşan artış oranı ekonominin canlanmasından ziyade elektrik, doğalgaz, telefon, tütün ve alkol mamulleri gibi bazı mal ve hizmetlerin fiyatlarının ve veya bunlar üzerindeki vergilerin artışı ile açıklanabilir."

Vergi tahsilatındaki artışın oldukça iyimser bir şekilde yapıldığını ifade eden Rapor'da, "Gerek geçen yıllarda vergi oranlarını düşürmeye yönelik olarak uygulamaya konulan politikalar, gerekse küresel krizden kaçınmaya yönelik çok çeşitli vergi teşvik düzenlemeleri buradaki hedeflerin hangi içsel tutarlılık ile yaşama geçirileceği konusundaki kuşkuları artırmaktadır" denildi.

TEPAV'ın iyimser senaryosunda bütçe gelirleri 224.1 milyar TL olarak öngörüldü.

Bütçe kaygan zeminde…

TEPAV Raporu'nun sonuç değerlendirmesinde, 2010 mali yılı bütçesinin, gelirler çok hızlı oranda artarken, faiz dışı giderlerin oldukça makul oranlarda tutulduğu bir yapı taşıdığına dikkat çekilerek şöyle denildi:

"Vergi gelirlerindeki hedeflerin, hem ekonomik yapıdaki gelişmeler hem de vergi esnekliğinde kendisini gösterdiği gibi çok iddialı öngörülmesi nedenleriyle reel olarak beklentilerin altında kalma riski bulunmaktadır. Yine faiz dışı harcamaların hedeflenen düzeyde tutulmasının çok riskli görüldüğü bir ortamda, bütçenin 2010 yılında oldukça kaygan bir zeminde yol alacağını düşünmekteyiz."

KİT ve yerel yönetim kaynaklı riskler…

Raporda kamu kesimi genel dengesine ilişkin olarak 2010 yılına yönelik kapsamlı değerlendirmelerde de bulunuldu. Kamu kesimi genel dengesi içinde özellikle merkezi yönetim, KİT ve yerel yönetimlerden kaynaklı risklere dikkat çekilen Rapor'da şu ifadelere yer verildi:

"2009 yılında yaşanan gelişmeler sonrasında 60,8 milyar TL açık vermesi beklenmektedir. GSYH'ya oran olarak ise kamu açığı uzun bir aradan sonra önemli oranda artarak % 6,4'e çıkmaktadır. 2010 yılında ise kamu kesimi açığının 42,7 milyar TL düzeyinde, GSYH'ya oran olarak ise % 4,15 oranında olması programlanmıştır. Bununla birlikte, merkezi yönetim bütçesi, yerel yönetimler ve KİT dengeleri 2010 yılı için farklı senaryolar ile de düşünülebilir. Özellikle merkezi yönetim bütçesinde hedeflenen vergi gelirlerine ulaşılamaması ile yerel yönetimlerin harcama ve gelir yapılarında beklenen iyileşmelerin olmaması buradaki riski artırmaktadır. Bütçenin ve yerel yönetimlerin bütçe dengeleri gelir yönlü olarak düzeltildiğinde, kamu kesimi genel dengesinin programlananın üzerine çıkma riski bulunmaktadır. Nitekim, 2009 yılında kamu kesimi genel dengesinde sapmaya sebep olan aktörlerin başında merkezi yönetim ile yerel yönetimler gelmektedir. 2010 yılında kamu kesimi genel dengesi açısından bir diğer risk alanı, satış hasılatı gelirlerinde öngörülen yüzde 18 artış çerçevesinde işletmeci KİT'ler üzerinden oluşmaktadır. Bu düzeyde bir performans için bu kurumların gelir yapısında ciddi bir iyileşme beklendiği bütçe tahminlerinden görülmektedir."

Yazdır

« Tüm Haberler