logo tobb logo tobbetu

TEPAV: “Doğrudan Ticaret Tüzüğü” Sürecinde İlginç Gelişme… TEPAV AB Direktörü Eralp: "Ada'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm isteyen ve Türkiye'nin müzakere sürecinin adil koşullarda devamını isteyen hiç bir AB kurumunun ve üye devletinin bu tutumu onaylayacağını düşünmek bile istemiyoruz."
Haber resmi
24/06/2010 - Okunma sayısı: 2767

ANKARA- Avrupa Parlamentosu Başkanlar Konferansı 10 Haziran 2010'da ele alınması beklenen "Doğrudan Ticaret Tüzüğü" taslağını "konunun hassasiyeti" nedeniyle açıklanan tarihte ele alamayarak bu konudaki kararını erteledi.

TEPAV AB Direktörü Nilgün Arısan Eralp, konuya ilişkin değerlendirmesinde, 8 Haziran 2010 tarihinde yayımladığı değerlendirme notunu hatırlattı. O notta söz konusu Tüzük'ün Avrupa Parlamentosu ve AB Bakanlar Konseyi tarafından kabul edilmesinin hem Kıbrıs sorununun çözümü, hem de Türkiye'nin AB üyeliği önündeki engellerin kaldırılması yolunda önemli bir adım olacağını ifade ettiğini söyleyen Eralp, değerlendirmesine şöyle davam etti:

"Avrupa Parlamentosu Başkanlar Konferansı maalesef söz konusu Tüzük taslağını 'konunun hassasiyeti' nedeniyle açıklanan tarihte ele alamayarak bu konudaki kararını erteledi. Bu erteleme kararında Kıbrıslı Rumların etkili olduğu söyleniyor. TEPAV'ın değerlendirme notunda da belirtildiği gibi Tüzük Avrupa Parlamentosu'nda görüşülmeye başlandığında Kıbrıs Dışişleri Bakanı Markos Kyprianu Tüzük'ün kabul edilmesini engellemek için ellerindeki tüm kurumsal ve siyasi prosedürlerden faydalanacaklarını açıklamıştı.

Şimdi de , Kıbrıslı Rumlar Avrupa Parlamentosu'nun 'Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü kabul ederek AB Bakanlar Konseyi'ne iletmesi durumunda, başta İspanya dönem başkanlığı sonunda, 30 Haziran 2010 tarihinde açılması beklenen 'Gıda Güvenliği Veterinerlik ve Bitki Sağlığı' faslı olmak üzere Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde açılabilecek diğer müzakere fasıllarını engelleyeceklerini belirtmektedirler.

Ada'da adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm isteyen ve Türkiye'nin müzakere sürecinin adil koşullarda devamını isteyen hiç bir AB kurumunun ve üye devletinin bu tutumu onaylayacağını düşünmek bile istemiyoruz."

 

Yazdır

« Tüm Haberler