Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu

 

TEPAV - ODTÜ işbirliğiyle 7–8 Eylül 2006 tarihlerinde ODTÜ Mimarlık Amfisinde gerçekleştirilen Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu’nun açılış konuşmalarını TOBB Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ve ODTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Acar gerçekleştirdiler. Faik Yavuz konuşmasında, 5449 sayılı yasanın uygulanmasıyla birlikte bölgesel kalkınmanın sağlanması gibi iddialı bir amacı yerine getirmek üzere çalışmaya başlayacak olan bölgesel kalkınma ajanslarında koordinasyonun ve sahiplenmenin önemine vurgu yaptı. Prof. Dr. Acar ise ekonomik kalkınmayı sağlamak ve yönetmek için merkezdeki ve yereldeki aktörlerin birlikte çalışmasının kalkınma ajanslarının işleyişi ve bölgesel kalkınma açısından temel gereksinim olduğunu konuşmasında vurguladı.

Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim, Avrupa Perspektifi

Sempozyumun ilk sunumunu, 1990'ların başından günümüze, Danimarka, İngiltere ve Avrupa'da Bölgesel Politika, Kalkınma Ajansları ve Yönetişim konularında birçok çalışmada yer almış olan ve bu alanda birçok yayını bulunan Danimarka Aalborg Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Henrik Halkier yaptı. Halkier sunumunda Bölgesel Kalkınma Ajanslarının ortak ve farklılaşan özelliklerini, zaman içinde değişen rollerini ve küreselleşen bir çevrede kalkınma ajanslarının karşılaştıkları zorlukları, uyguladıkları stratejileri ve kullandıkalrı politika araçlarını inceledi.

Sempozyumun ilk oturumunun diğer konuşmalarını, uzun süre Avrupa Kalkınma Ajansları Birliği’nin (EURADA) başkanlığını yapmış olan ve şu an Londra South Bank Üniversitesi’nde ziyaretçi profesör olarak görev yapan Prof. David Walburn ve AB Komisyonu Türkiye Delegasyonu’nda bölgesel kalkınmadan sorumlu sektör yöneticisi olarak çalışmakta olan Teresa Reeves gerçekleştirdiler. Walburn, bölgesel kalkınma ajanslarının ana çalışma alanlarından bahsettikten sonra işlevsel ve yapısal olarak iyi kalkınma ajansı örnekleri ve uzun vadede hayatta kalabilmeleri için sakınmaları gereken durumları sunumunda tartıştı. Reeves ise sunumunda Türkiye’nin AB yolunda gelecekteki bölgesel politikasının yönünü ekonomik ve sosyal uyumun öncelikleri ışığında yorumladı.

Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Deneyimleri

İlk gün öğleden sonra gerçekleştirilen Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Deneyimleri başlıklı oturumun başkanlığını, Devlet Planlama Teşkilatı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Ahmet Yaman yaptı. İtalya Emilia-Romagna Bölgesel Kalkınma Ajansı’nın (ERVET) AB Politikaları ve Uluslararası İşbirliği biriminin yöneticisi olarak çalışmakta olan Roberta Dall'Olio, ERVET’in deneyimlerini aktardı.

Oturumun ikinci sunumunu Macaristan Tuna Bölgesi Araştırma Enstitüsü’nün direktörü Prof. Ilona Pálné Kovács gerçekleştirdi. Kovács, sunumunda Macaristan’da bölgesel kalkınmanın gelişimini ve Macaristan’ın deneyimlerini aktardı. Kovács’ın sunumunda, merkezi yönetim geleneği ve idari yapılanma açısından Türkiye ile büyük benzerlikler gösteren Macaristan’da kalkınma ajanslarının gelişimi ve Avrupa bölgesel politikasından etkilenişi, bölge kimliği yaratma deneyimlerini aktardı.

İngiltere ve Romanya’da bağımsız uzman olarak ve bölgesel kalkınmayla ilgili farklı kurumlarda çalışmış olan Richard Harding ise sunumunda, bu iki ülkenin deneyimlerini karşılaştırmalı olarak inceledi. Bu iki ülkedeki bölgesel kalkınma ajanslarının gelişimi birbirinden oldukça farklı iki öyküyü anlatmaktadır. Ancak, her iki deneyim de bu noktada Türkiye için önemli dersler içermektedir. Avrupa deneyimlerinin hemen ardından DPT Avrupa Birliği Bölgesel Programları Daire Başkanı Deniz Akkahve bu oturumun son konuşmasını gerçekleştirmiştir. Akkahve, sunumunda Türkiye’nin 2004–2006 döneminde katılım öncesi mali yardımlara yönelik olarak bölgesel politika ve uygulamaları ile ilgili gerçekleştirilen çalışmaları değerlendirmiştir.

Türkiye’de Yeni Gelişmeler, Yasal ve Yönetsel Yapılanmalar

Türkiye’deki yeni gelişmeler, yasal ve yönetsel dönüşümler ilk günün son oturumunda ele alınmıştır. Başkanlığını ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Güven Sargın’ın yaptığı bu oturumda tartışmalar bölgesel kalkınmanın Türkiye’de gelişimi, mevcut sorunları ve uygulanan politikalar üzerinde yoğunlaştı. Oturumun ilk konuşmasını gerçekleştiren ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç Dr. Serap Kayasü Türkiye’de bölgesel politika alanında son dönemlerde yaşanan kurumsal ve yasal değişimleri değerlendirdi. Kayasü, sunumunu 2004 yılı tam üyelik öncesi Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin adaylık sürecinde bölgesel politika alanında gerçekleştirdikleri kurumsal ve yasal değişiklikler ve reformlarla karşılaştırmalı olarak gerçekleştirdi.

Son yıllarda yürürlüğe giren yasal düzenlemeler, bölge ölçeğinde mekânsal planlama konusunda birbiri ile çatışan ya da belirsizliklere yol açan gelişmeleri de birlikte getirmektedir. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Başkanı Prof. Dr. Melih Ersoy oturumun ikinci sunumu olarak planlama hiyerarşisindeki mevcut karmaşık durumu inceledi ve bölge planlarının birbirleri ve alt ölçek planlarla uyumu konusunda bir model önerisi getirdi.

Oturumun üçüncü sunumunu Süleyman Demirel Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Ali Dulupçu gerçekleştirdi. Dulupçu, Türkiye’de bölgesel politikanın gelişimini teorik ve kavramsal boyutlarıyla inceleyerek bölgeselleşmenin içerdiği AB ekseni, inovasyon stratejileri, sosyal sermaye gibi kavramları yeni bölgeselciliğin mekânsal boyutuna vurguyla değerlendirdi. İlk günün son konuşmasını gerçekleştiren Türkiye Kalkınma Bankası uzmanlarından Gülhan Bilen, Türkiye’de bölgesel politikanın oluşumunu AB standartlarına geliştirilmesi için gerekenleri ve sorun alanlarını inceledi.

Sempozyumun ilk gününde dünyada bölgesel kalkınma konusunun kuramsal boyutta gelişimi, bu gelişmenin ve yeni dinamiklerin uygulama araçlarını nasıl etkilediği ve ne tür mekanizmaları oluşturduğu, Türkiye için iyi uygulamalar olarak örnek teşkil eden AB üyesi ülkelerin bölgesel kalkınma ajansları deneyimleri ve son olarak tüm bu gelişmeler doğrultusunda Türkiye’de bölgesel politikanın, yasal çerçevenin ve kurumsal yapılanmanın dönüşümü incelendi.

Bölgesel Kalkınmada İktisadi Perspektif

İkinci günün ilk oturumunda bölgesel kalkınma konusu iktisadi boyutlarıyla tartışmaya açıldı. Bu oturumun başkanlığını ODTÜ Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayda Eraydın gerçekleştirdi. Oturumun ilk konuşmasını Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Kumral yaptı. Kumral, bölgesel rekabet konusunu kuramsal boyutuyla tartışmaya açtı. Bölgesel rekabet gücünü, özellikle metropol bölgelerin rekabet gücünü artırmaya yönelik politikalar üzerine değerlendirmelerin yanı sıra Türkiye'de uygulanan metropol bölgelerin rekabet gücünü artırmaya yönelik politikalar ve bu bölgelerin bilgiye dayalı artan getiri yaratma kapasitesini artırmada anahtar role sahip sektörler ile Türkiye'deki metropollerin sektörel yapısını inceledi.

Oturumun ikinci konuşmasını gerçekleştiren ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melih Pınarcıoğlu bölgesel kalkınmada girişimciliğin önemini tartıştı ve Türkiye’deki bölgeselleşmeyi bu alanda çalışan akademisyenlerin ve uygulayıcıların alışık olmadığı farklı bir pencereden gösterdi. Çatışmaların göz ardı ediliyor olmasını, planlamanın esneklikten uzak ve tek yönlü oluşunu ve Türkiye’nin daha önce hiç karşılaşmadığı yoksulluk türleriyle karşı karşıya olduğunu hatırlattı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İş Geliştirme ve Yatırım Danışmanlığı Müdürü Naci Akın oturumun üçüncü konuşmasını gerçekleştirdi. Akın, sunumunda bölgesel kalkınma ajanslarının koordinasyonu sağlamadaki önemine vurgu yaptı. Ardından yeni kurulan İzmir ve Çukurova Kalkınma Ajanslarının yönetim yapılarının değerlendirmesiyle sunumunu tamamladı.

Kalkınmanın en önemli unsurlardan biri olan ekonomik kalkınmanın farklı boyutlarıyla incelendiği “Bölgesel Kalkınmada İktisadi Perspektif” başlıklı oturumun son konuşmasını TEPAV ekonomistlerinden Esen Çağlar gerçekleştirdi. Türkiye’de kapsamlı bir sanayi politikası oluşturmanın önemine vurgu yapan Çağlar, sunumunda organize sanayi bölgeleri ve kümelenmeler gibi araçların bölgesel kalkınmada yarattığı açılımları inceledi.

Türkiye’de Bölgesel Kalkınma Pratikleri

Türkiye’deki bölgesel kalkınma pratiklerinin ele alındığı ikinci günün ikinci oturumunda farklı kurumsal mekanizmalar, projeler, iyi örnekler ve sorun alanları tartışıldı. Oturumun başkanlığını TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak gerçekleştirdi. GAP Kültürel Mirası Geliştirme Programı, Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi (YHGP), GAP Girişimciliği Destekleme Merkezi (GAP-GİDEM), Doğu Anadolu Kalkınma Programı (DAKAP) ve Samsun Ekonomik Bölgesel Kalkınma Konseyi’nin (SABEK) deneyimleri, kalkınma ajanslarının gelecekteki uygulamaları açısından aydınlatıcı birer örnek olarak incelendi.

2004 yılı Mart ayından bu yana Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen “GAP Bölgesinde Kültürel Mirası Geliştirme Programı” çerçevesinde gerçekleştirilen çalışmaları, programın Yerel Eş Direktörü olan Gökhan Menteş aktardı. Sunumda Menteş, katılımcı planlama yöntemleriyle hazırlanan Entegre Stratejik Eylem Planı (ESEP) bölgesel yönetişim konusunda başarılı bir örnek olarak aktardı. Menteş, sunumunu planın uygulanması ve çalışmaların sürekliliğinin sağlanması adına katılımcı ve yetkili bir kurumsal sahiplenmeyi oluşturması için GAP bölgesinde Kültürel Miras ve Turizm Kalkınma Birliği’nin (KMTKB) kurulmasının önemine vurguyla konuşmasını bitirdi.

Oturumun ikinci konuşmasını Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi kapsamında DOLSAR’da çalışmakta olan Akın Atauz gerçekleştirdi. Atauz, konuşmasında Türkiye’de bölge planı uygulamasında aktörler, kurumsal yapılar ve güç pozisyonları üzerine değerlendirmeler yaptı. Atauz, YHGP deneyimi çerçevesinde bölge planlamanın güçlüklerinden, planların esnek ve her an değişen belgeler olduğundan, aktörler ve planlar arasındaki uyumun gerekliliğinden ve bölgesel yönetişimin hangi yollarla sağlanabileceğinden bahsetti.

2002 yılında Avrupa Komisyonu tarafından finanse edilen AB-GAP Bölgesel Kalkınma Programı’nın KOBİ Geliştirme Bileşeni olan GİDEM (Girişimci Destekleme Merkezleri) Projesinin Proje Koordinatörü Meral Sayın oturumun üçüncü konuşmasını gerçekleştirdi. Sayın, GAP Bölgesi’nde Adıyaman, Diyarbakır, Mardin ve Şanlıurfa’da kurulu bulunan Girişimci Destekleme Merkezlerini, yerel ekonomik kalkınma programları için bir model olarak sundu. GAP-GİDEM’in dört ilde yürüttüğü birçok başarılı proje ve kümelenme yönteminin uygulanması konusunda kazanılan deneyimler incelenmesi gereken örnek uygulamalar arasında bulunmaktadır.

Erzurum, Kars, Ardahan, Erzincan ve Bayburt illerinde Atatürk Üniversitesi ve UNDP ortaklığıyla yürütülen Doğu Anadolu Kalkınma Programı (DAKAP) çerçevesinde gerçekleştirilen uygulamaları, DAKAP Program Yöneticisi Doç. Dr. Erol Çakmak sunumunda aktardı. DAKAP’ın üç alt projesi (Katılımcı Kırsal Kalkınma Projesi, Girişimciliği Destekleme Projesi ve Turizmi Geliştirme Projesi) çerçevesinde beş ilde altı yıl boyunca gerçekleştirilen çalışmaların, bireysel, kurumsal ve toplumsal düzeylerde kapasite geliştirmeye büyük ihtiyaç olduğunu gösterdiğini belirten Çakmak, sürdürülebilrliğin sağlanması için kartılım ve sahiplenmenin önemine vurgu yaptı.

Oturumdaki son sunumu merkez ve yerel inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle kurulmuş örnek bir yönetişim yapılanması olan Samsun Ekonomik Bölgesel Kalkınma Konseyi’nin (SABEK AŞ) projeler birimi yöneticisi Uğur Havyalı gerçekleştirdi. Havyalı konuşmasında bölge kalkınma ajanslarının il ölçeğindeki izdüşümü gibi örgütlenen SABEK A.Ş. çalışmalarını aktardı. Samsun İl Gelişim Stratejisi kapsamında yapılacak temel planlama çalışmalarını yönlendirmek maksadıyla kurulan SABEK’in, kalkınmanın aktörlerini başarılı bir mekanizmayla bir araya getirmesi açısından ders alınması gereken bir deneyim olduğu dile getirildi.

Türkiye’de Kurumsal Deneyimler

Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu’nun altıncı oturumunda ilk kalkınma ajanslarına ev sahipliği yapacak olan İzmir ve Adana-Mersin bölgeleri perspektifinden kalkınma ajanslarının sağlayacağı avantajlarla birlikte karşılaşılacak güçlükler ve ortaya çıkacak dezavantajlar bu bölgelerden gelen katılımcılarla birlikte tartışıldı. Bu oturumda yalnızca bu bölgelere özel deneyimleri incelemek yerine ağırlıklı olarak bölgesel önceliklerin belirlenmesi sürecine ilgili aktörlerin katılımının nasıl sağlanacağı, bu mekanizmaları oluştururken yasal, yönetsel ve uygulamada ne tür sorunlarla karşılaşılabileceği ve ne tür çözümlerin üretilebileceğine ilişkin tartışmalar gerçekleştirildi. Böylece söz konusu bölgelerdeki geniş kalkınma ve işbirliği deneyimi çerçevesinde Türkiye’nin gelecekteki bölgesel kalkınma ve yönetişim uygulamalarına ışık tutuldu.

Başkanlığını TEPAV Yönetişim Etütleri Direktörü Emin Dedeoğlu’nun gerçekleştirdiği oturumdaki sunum, konuşma ve tartışmalara İzmir’den Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Tamer Taşkın ile Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) Başkanı Yılmaz Temizocak ve Adana-Mersin bölgesinden Adana Sanayi Odası (ADASO) Başkanı Ümit Özgümüş ile Mersin Kalkınma ve İşbirliği Konseyi (MEKİK) Genel Sekreteri Raif Okutucu katıldılar.

Genel Değerlendirme

İki gün boyunca gerçekleştirilen tartışmaların genel bir değerlendirmesi niteliğinde ve Türkiye’de bölgesel kalkınmanın gelişiminin tartışıldığı son oturumun başkanlığını Doç. Dr. Serap Kayasü yaptı. Bölgesel kalkınma ve katılımcılık gibi konularda birçok çalışması bulunan ve Şehir ve Bölge Planlama mesleğinin kurumsallaşmasında büyük katkıları olan Prof. Dr. İlhan Tekeli, ODTÜ Bölge Planlama Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayda Eraydın, TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak ve Devlet Planlama Teşkilatı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Ahmet Yaman bu oturumda konuşmaları ve tartışmaları gerçekleştirdiler.

Bölgesel Kalkınma ve Yönetişim Sempozyumu yerelleşme konusunda yasal ve kurumsal gelişmelerin hızla devam ettiği ve kamu yönetiminde büyük dönüşümlerin yaşandığı bir dönemde gerçekleştirilmiş olması itibariyle oldukça isabetli ve yol gösterici oldu. Sempozyum, bölgesel/yerel kalkınmayı sağlamanın ve yönetmenin günümüzde ne tek bir merkezi örgüt ne de tek bir BKA olarak başarabileceğinin altını çizdi. Sempozyumdaki sunumlar bölgesel kalkınma tanımlanırken makroekonomik politikaların yanı sıra kalkınmanın “yönetişimi” ve yereldeki aktörlerin katılımı ve yerelleşme süreci göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret etti. İki gün boyunca yapılan sunumlar ve konunun kuramsal boyutu, deneyimler ve pratikler ışığında gerçekleştirilen tartışmalar bölgesel kalkınma konusunda Türkiye’nin önünde uzun bir yol olduğunu ve bölgesel kalkınma ajanslarının -iyi değerlendirilebildiği takdirde- bölgesel kalkınmanın katalizörü olabileceğini gösteriyor.

Sempozyum kitabını "bildiriler" bölümünden indirebilirsiniz.

 

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı · Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi

Jetbox CMS