Arşiv

  • Nisan 2024 (12)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Türkiye nasıl etkilenecek?

    Fatih Özatay, Dr.24 Ocak 2008 - Okunma Sayısı: 1131

     

    ABD ekonomisinin resesyona girmesini engellemek ya da resesyonun etkisini azaltmak üzere bir dizi önlem alınıyor. Salı günü Fed çarpıcı bir faiz indirimine gitti. Üstelik bunu normal toplantı tarihinden önce gerçekleştirdi. Bundan sonraki ilk toplantısında yeni bir faiz indirimine gideceği üzerinde neredeyse görüş birliği var. Para politikasının resesyonu önlemeye yetmeyeceği düşüncesiyle, çok iyi planlanmış ve harcama eğilimleri yüksek olan gruplara yönelik yaklaşık 150 milyar dolarlık talebi artırıcı bir mali paket yürürlüğe konulmak üzere.Bu önlemler bizim gibi ülkelerin bu vartayı kazasız belasız atlatacağı anlamına geliyor mu? Şüphesiz, gönül bu soruya 'evet' yanıtı vermek istiyor. Ama durum pek öyle değil gibi. Bu önlemlerin hepsi, dikkat edilirse, ABD konut piyasasında başlayıp tüm mali piyasalara yayılan ve kredi arzının bıçakla kesilmesine yol açan gelişmelerin olumsuz sonuçlarını telafi etmeye yönelik. Oysa, mali piyasalarda bazı sofistike türev ürünleri ihraç edenlerin, onları alanların ve o ürünlere kredi notu verenlerin çok fazla risk almalarından, aralarındaki işlemlerin şeffaf olmamasından ve bu risklerin denetleme otoriteleri tarafından yeterince denetlenememesinden kaynaklanan sorunlar orada duruyor.Bernanke 17 Ocak'ta ABD Temsilciler Meclisi'nde yaptığı konuşmada, bu durumun sofistike türev ürünlerin belli bir andaki değerlerinin tespit edilememesine yol açtığına değiniyor. Fiyatlama mümkün olmayınca, bu tür ürünlerin alışverişi olmuyor; kredi hacmi daralıyor. Bu da tüketim ve yatırım harcamalarını azaltıyor; üretim ve işsizlik olumsuz etkileniyor.Fed, geçtiğimiz yaz aylarında başlayan ve hâlâ süren karışıklığa iki yolla müdahale etti. Birincisi, likidite enjekte etti. İkincisi, yukarıda değinildiği gibi resesyonu önlemek üzere faiz indirimlerine gitti. Bernanke, likidite enjeksiyonunun temel soruna (fiyatlayamama sorununa) çare olamayacağını açıkça belirtiyor. Faiz indirimlerinin çare olup olmayacağına ise değinmiyor. Ama, faiz indirimlerinin 150 milyar dolarlık talebi artırıcı paketle birleştiğinde resesyon olasılığına karşı alınacak önemli bir politika önlemi olacağını vurguluyor.Şüphesiz, bu önlemlerin ileride (ne zaman; 2009?) konut piyasasını ve tüm ABD ekonomisini yeniden rayına oturtmaya başlaması olasılığı var. Ama mali sistemde iflasın eşiğinde olanlara ne olacak? 2008'de bu iflaslar yeni şoklar oluşturabilecek. Çünkü:Mali sisteme likidite verilmesi ve faiz indirimleri yaşayabilecek durumda olup da geçici problemlerle karşılaşanların derdine deva oluyor. Suni teneffüs aslında iflas etmiş olanların işine yarayamıyor. Daha kötüsü iflas durumunda olanların kimlikleri de önceden bilinemiyor. Mali piyasaların bir kısmında şeffaflık yok, kredi notlarına güven kaybolmuş durumda; büyük bir belirsizlik demek bunlar. Dolayısıyla, 2008 boyunca, özellikle de yılın ilk yarısında mali piyasalarda bir dizi yeni çalkantı olması olasılığı var. Bunlar hafta başında gördüğümüz gibi oldukça şiddetli olabilirler. Daha uzun bir süre hüküm sürmeleri ise büyük bir olasılık. Türkiye'yi 2008'de sancılı gün bekliyor. Bu sancılar bizim yapacaklarımızla azaltılabilir, ama azaltmaları gerekenler bir başka dünyada yaşadıkları izlenimi vermeye devam ediyorlar. Devam edeceğim.

     

    Bu yazı 24.01.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır