Arşiv

  • Nisan 2024 (10)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    İyi haber: Hedef değişti!

    Fatih Özatay, Dr.05 Haziran 2008 - Okunma Sayısı: 938

     

    Pazartesi yazısı şöyle bitiyordu: "Bu koşullar altında bana faiz artırımı 'nafile çaba' olarak geliyor, 'biraz da büyümemiz gerektiği' için falan değil.Merkez Bankası'nın (MB) işinin temel zorluğu da buradan kaynaklanıyor. Öyle bir durum ki, 'bir şey' yapması gerekiyor, ama pek de yapacağı 'bir şey' yok; çünkü 'bir şey' yapması gerekenler başka bir şeyler yapıyorlar!" 'Nafile çaba' yargımı iki nedene dayandırmıştım: Birincisi, iç talebin enflasyon açısından sorun oluşturmayan bir düzeyde seyretmesiydi. İkincisi ise bekleyişlerdeki bozulmanın arkasındaki temel neden olan küresel olumsuz gelişmelerin devam ediyor olmasıydı ve faiz artırımları ile en azından şimdilik bu bozulmanın önlenmesi mümkün değildi. Şüphesiz döviz kuru kanalına yaslanarak da yükselen enflasyona karşı bir şeyler yapılabilirdi. Ama mevcut koşullar altında bu kanalın 'yeterince' işleyebilmesi ancak 'aşırı' bir faiz tepkisi ile mümkün olurdu; bu da başka dengeleri bozardı. Pek bir ihtimal dahilinde değildi, dolayısıyla, tavsiye de edilmezdi. Kaldı ki, bu aşırı tepkiyi boşa çıkaracak olumsuz gelişmelerin olma olasılığı da düşük değildi: Yurtdışında mali piyasalarda yeni bir olumsuzluk yaşanması ya da içeride bizim 'garipleşmemiz' gibi... Bu sevimsiz duruma karşı yapılabilecek birbirini tamamlayıcı iki şey üzerinde sık sık durdum bu köşede. Birincisi enflasyon hedefinin yükseltilerek hedefin bekleyişleri şekillendirici gücüne, yani çapa niteliğine yeniden kavuşmasının yolunu açmaktı. İkincisi de hükümetin potansiyel büyüme hızımızı yükseltecek bir reform paketini herkesi ikna edici biçimde ve herkesi heyecanlandıracak şekilde takvimiyle birlikte açıklamasaydı. Böyle bir reform programının sonuçları elbette zamanla alınabilirdi, ama şimdiden ekonomiye duyulan güveni artırarak enflasyonla mücadeleye son derece yardımcı olurdu. Salı akşamı ilk sevindirici haber geldi. MB'nin hükümete ilettiği açık mektupta önerdiği hedef değişikliği hükümetçe de uygun görüldü. Böylelikle MB yasasının 4.maddesine uygun bir biçimde hedef değiştirilmiş oldu. Yeni hedefler şöyle:  2009 için yüzde 7.5 ve 2010 için yüzde 6.5. 2011 için ise ilk defa hedef açıklandı: Yüzde 5.5. Yılın tamamlanmasına kalan süre dikkate alınarak 2008 hedefi değiştirilmedi, ancak MB'nin son enflasyon raporunda açıkladığı tahminin hedef yerine kullanılacağı belirtildi. Böylelikle açık biçimde enflasyon hedeflemesi rejimine geçilirken 2005 sonunda yapılan duyuruda açıklanan koşullara uygun olarak hedef değiştirildi. Çok da iyi yapıldı: Hem enflasyon hedeflemesi rejiminin kredibilitesinin aşınmasına set çekildi hem de MB'nin. Bu arada bir parantez: MB'nin 'açık mektubunun' analiz gücüne ve netliğine dikkatinizi çekerim. Bundan sonra sıra hükümette. 'Zaten Plan'da var.' ya da 'Daha ne yapalım; sosyal güvenlik reformunu yaptık, istihdam yasasını çıkardık ve mali çerçeveyi açıkladık.' demeden, bunların ortadaki havayı düzeltmediğini dikkate alarak, yeni bir atılım programını devreye sokması gerekiyor. Unutmamak lâzım: Açıklanan her 'parça', 'bütünü' bozma tehlikesi taşıyor, inandırıcı olmuyor. Tekil ağaçları bırakıp, ormana bakmakta yarar var.

     

    Bu yazı 05.06.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır