Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    ABD’nin örgüt icat etme ve karada savaştırma kabiliyetine dair

    Nihat Ali Özcan, Dr.10 Kasım 2015 - Okunma Sayısı: 1065

    Savaşın, ayaklanmanın, terörün sürdüğü ülkelerde meşruiyet derdindeki grupların iltifat ettikleri bazı kavramlar vardır. “Özgürlük, demokrasi, barış, direniş, ilerici, devrimci, vatan, halk” gibi.

    Silahlı/siyasi aktörler, zaman, ideoloji ve iç savaş piyasasına göre bir “marka” oluştururlar. Çünkü “örgütleri pazarlamanın olmazsa olmaz koşulu” budur.

    Bazen “tılsımlı kelimeler” daha iç savaşın ilk günü kapanın elinde kalır. Hatta geç kalanlar, bu kavramların başına, “öz, hakiki, gerçek” sıfatları koyarak, kaçırdıkları fırsatları geri getirmeye uğraşırlar. Tıpkı Suriye örgüt piyasasında olduğu gibi. Günün sonunda ise bu kavramlardan birçoğunun içi boşalır.

    Bu günlerde Suriye’nin kuzeyinde savaş piyasasına yeni bir girdi. PKK’nın “Devrimci Suriye Güçleri”, ABD’nin ise “Suriye Demokratik Güçleri” adını verdiği örgütten söz ediyoruz. Yeni örgüte, ABD’nin silah yardımları sürerken Özel Kuvvetleri de IŞİD karşıtı operasyon planlarını hazırlıyor. Beraberce 250 km karelik bir alandan IŞİD’i çıkardılar.

    “Suriye Devrimci/Demokratik Güçleri/Arap Koalisyonu”, fiyaskoyla sonuçlanan eğit-donat programının hemen ardından piyasaya girdi. Yeni örgütün “çakma” olduğunu herkes biliyor. Ancak ABD, Türkiye ve Arap kamuoyunu “bilgi harekâtı” çerçevesinde meşgul ederek yeni hikâyeler anlatmayı sürdürüyor.

    ABD’nin Suriye ve Irak’ta yürütülen operasyonlarının basın sözcüsü Albay Steven Warren’in 4 Kasım günü yaptığı basın bilgilendirme toplantısında sorulara verdiği cevaplar oldukça öğretici.    
    Albay Warren, ısrarla PKK/PYD’ye değil, “Suriye Demokratik Güçleri”ne silah yardım yaptıklarını ve buna devam edeceklerini söylüyor. Ardından iki farklı gazetecinin soruları gerçekleri gözler önüne seriyor.

    Gazeteci: New York Times’ta çıkan makaleyle alakalı soruya tekrar dönersek makalede şöyle denmişti; “Suriye Arap Koalisyonu’nun Amerika’nın bir icadı olduğu, sadece isimden ibaret olduğu ve Kürtlere yapılacak olan yardımı örtbas etmek ve kılıfına uydurmak amacıyla oluşturulduğu”. Böyle bir iddia var. Şu anda Suriye Arap Koalisyonu’nun sahadaki aktivitelerini ve görevlerini nasıl tanımlıyorsunuz? Bu koalisyon hangi unsurlara sahip?

    Alb. Warren: Suriye Arap Koalisyonu’nu kimin icat ettiği umurumda değil. Kimsenin de bununla ilgilendiğini sanmıyorum. Nihayetinde bizim için önemli olan, bölgede “boots on the ground (karada savaşan)” olarak görev almaları ve bize IŞİD ile mücadele de büyük destek olmaları.

    Albay Warren, kendi ülkesinin çıkarları söz konusu olduğunda değerlerle ve müttefiklerinin görüşleriyle hiç ilgilenmiyor. “İcatlarının” piyasada tutunmasını ve kabul görmemesini de çok dert etmiyor. Oysa bu “icatların” gelecek on yıllarda Türkiye’nin derdi olacağı açık.

    Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyorum.

    Bu köşe yazısı 10.11.2015 tarihinde Milliyet Gazetesi'nde yayımlandı.

    Etiketler: ABD, Terör,
    Yazdır