logo tobb logo tobbetu

Türk Dini Düşüncesinde Maturidiliğin Yeri TEPAV’da Tartışıldı Toplantıda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sönmez Kutlu konuştu.
Haber resmi
01/09/2014 - Okunma sayısı: 2004

ANKARA – TEPAV’da “Türk Dini Düşüncesinde Maturidiliğin Dünü, Bugünü ve Geleceği” başlıklı toplantıda konuşan Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sönmez Kutlu, din anlayışının inanç boyutunu oluşturan, aklı ve bilimi önceleyen, ismini kurucusu İmam Maturidi’den alan Maturidiliğin temel yaklaşımlarını ve Türk dini düşüncesine etkilerini anlattı.

 

Mezheplerin dinin farklı yorumları ve toplum üzerindeki etkisi olarak anlaşılabileceğini belirten Kutlu, Türk İslamı, Arap İslamı gibi tanımlardan ziyade Türk Müslümanlığı, Arap Müslümanlığı gibi sosyolojik karşılığı olan ifadelerin daha uygun olduğunu belirtti.

Farklı toplumsal ve kültürel şartların dini yorumlarda çeşitliliği beraberinde getirdiğini belirten Kutlu, İslam’ın geniş coğrafyalara yayılmasıyla farklı toplumlarda Kuran’ın hayata nasıl uygulanabileceğinin gündeme geldiğini, bu süreçte de Müslüman toplumların, toplumsal koşullarından hareketle farklı bilgi kuramları ve bakış açıları geliştirdiğini söyledi. Kutlu, bu bağlamda beş temel bilgi kuramına vurgu yaptı: dini güç ve savaş olarak algılayan yaklaşım,  dini akıl ve bilimin öncülüğünde yorumlayan yaklaşım, siyasi liderlik temelli politik yaklaşım, sünnet temelli yaklaşım, riyazet temelli tasavvufi yaklaşım.

Daha sert koşullardan gelen bedevilerde dinin savaş ve güç olarak algılandığını, daha medeni ve yerleşik toplumlardaysa daha karmaşık sorunlara tek bir dini metinle sınırlandırılamayacak daha kapsamlı yanıtlar arandığını ifade etti. Maturidiliğin de bu bağlamda aklı kullanmaya dayanan bir ekol olduğunu, dini bilginin kaynağını sadece vahiylerde değil, ilaveten akılda görüldüğünü ifade eden Kutlu, Maturidi’nin Kuran’ı akılla yorumlamaya çalıştığına ve diyanet-siyaset ayrımı yaptığına dikkat çekti. Kutlu bu bağlamda Maturidi’nin “Diyanet nebilerin işidir. Siyaset ise yöneticilerin işidir” ifadelerine atıfta bulunarak Musa Carullah’ın “Devletin dini adalet, küfrü zulümdür. Devlette din aranmaz.” görüşünü katılımcılarla paylaştı.  Kutlu, İslami bütün ekollerde ilmin farz olduğu ile ilgili bir mutabakat olduğunu ama “cehaletin haram olduğu” fetvasının İmam Maturidi ile birlikte dile getirildiğini ifade etti.

Maturidi’nin Semerkant’ta akılcı ve medeni bir ortamda yetişmesinin bu yaklaşım üzerinde rol oynadığını belirten Kutlu, aynı şekilde yerleşik hayata erken geçmiş medeni bir toplum olarak Türkler arasında Hanefi-Maturidiliğin yaygın olduğunu, yerleşiklik kültürünün İslam’a uyarlanmasında ise Maturidi’nin katalizör rolü oynadığını vurguladı.

Bugün pek çok bölgenin şiddet ve kaosla anılmasının sebebinin dini radikalizmin önünü açan selefi akımlar olduğunu belirten Sönmez Kutlu, bu tehlikenin kalıcı olarak minimize edilmesi için İslam’ın kendi iç dinamiklerinden bir çözümün ortaya konulmasının gerekli olduğunu dile getirerek, bununda ancak Maturidi ekolle mümkün olabileceğini ifade etti.

 

Etiketler: Maturidilik,

Yazdır

« Tüm Haberler