logo tobb logo tobbetu

“Ceza Muhakemesi Hukukunda Uzlaştırma” Toplantısı  
Haber resmi
07/03/2018 - Okunma sayısı: 4696

 

TEPAV Hukuk Çalışmaları Merkezi 2018 yılı toplantılarından ikincisi “Ceza Muhakemesi Hukukunda Uzlaştırma” konusu ile 7 Mart 2018 tarihinde TBMM Başkanları, yüksek yargı üyeleri, bakanlıklar, çok sayıda öğretim üyesi ve hukukçunun katılımıyla Çarşamba günü gerçekleşti.

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erdal Yerdelen’in konuşmacı olduğu toplantıda,  5.08.2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği" (Yönetmelik) uyarınca getirilen yenilikler kapsamında, Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan düzenlemeler ve uzlaştırma kurumunun esasları tartışıldı.

Konuşmasına uzlaştırma kurumunun Türk hukukundaki yeri ve tarihine ilişkin yaptığı açıklamalarla başlayan Doç. Dr. Yerdelen, mağdurun tatmin edilmesi, şüphelinin sorumluluk hissetmesi, uzlaştırmanın tarafsız olması ve tarafların eşitliği ilkelerinin, Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma kurumunun esaslarını oluşturduğunu ifade etti.

Doç. Dr. Yerdelen, uzlaştırmanın usulü ilgilendiren bir husus olması yönüyle ceza muhakemesi hukukunu, cezayı ortadan kaldırması ve yerine tarafların özgür iradesiyle kararlaştırılan bir edimi öngörmesi sebebiyle de maddi ceza hukukunu ilgilendirdiğini belirterek; doğası gereği  hukuki niteliğinin karma bir görünüm arz ettiğini, bu konuda öğreti ve Yargıtay’ın da aynı kanaatte olduğunu açıkladı. Bunun bir sonucu olarak da Türk Ceza Kanunu’nun lehe kanun hükümlerinin uzlaştırma bakımından da işletilebileceğine dikkat çekti.

Yönetmelik ile getirilen bir zorunluluk olarak, soruşturmaya konu suçun uzlaştırmaya tabi olması ve iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphenin bulunması halinde, soruşturma savcısının dosyayı yönetmeliğin ekinde yer alan gönderme kararı ile uzlaştırma bürosuna göndermesi gerektiğini  ifade eden Doç. Dr. Yerdelen, uzlaştırmadan sorumlu Cumhuriyet savcısının yaptığı inceleme sonucunda söz konusu suçun uzlaştırma kapsamında olduğunun anlaşılması üzerine, “Alternatif Çözümler Daire Başkanlığı” tarafından belirlenen listeye göre ilgili Cumhuriyet savcısının onayıyla görevlendirme yapılacağını belirtti.

Doç. Dr. Yerdelen, Yönetmelik ile, uzlaştırmacıya, uzlaşma teklifini taraflardan birine ulaşamadığı hallerde uzlaştırma bürosu aracılığıyla, tarafın farklı bir yargı çevresinde olması halinde ise “istinabe” yoluyla yapabilmesi için imkan tanındığını vurguladı. Davetlilerden gelen bir soru üzerine, uzlaştırma teklifinde bulunmak için istinabe yoluna başvurmak yerine, o çevreye bizzat gidilmesi halinde, sadece “mutat vasıta” ile yapılan masrafların talep edilebileceğine işaret etti.

Doç. Dr. Yerdelen, uzlaştırmayla ilgili tartışmalı konular hakkında da dinleyicilere bilgi verdi. Örneğin, uygulamada “soğuma süresi” olarak da adlandırılan uzlaşma teklifi yapılması için suçun işlendiği tarihten itibaren beklenmesi gereken sürenin, 30 gün değil 1 ay olarak hesaplanması gerektiğinin altını çizdi.

Davetlilerden gelen yorum ve sorular bağlamında interaktif şekilde gerçekleştirilen son kısımda, uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde taraflarca kararlaştırılan ve Cumhuriyet savcısının da onayladığı uzlaştırma raporundaki edim hakkında daha sonra gabin hükümlerine gidilip gidilemeyeceği tartışıldı. Doç. Dr. Yerdelen, uzlaştırma raporunun Cumhuriyet savcısı tarafından onaylanması esnasında irade sakatlığı gibi bir hukuka aykırılık var ise Cumhuriyet savcısının bu raporu imzalamaması gerektiği görüşünde olduğunu ifade etti.

Toplantının sonunda davetlilerin yaptıkları katkılar çerçevesinde, Yönetmelik’te düzenlenen “disiplin suçu”nun, “Kanunsuz Suç ve Ceza Olmaz” ilkesi uyarınca, kanunla düzenlenmesi gerektiği, uzlaştırma kurumunun şüphelinin bir daha aynı suçu işlememesini temin etmek amacıyla belirli sınırlamalar öngörmesinin de faydalı olacağı ve bu kapsamda uzlaştırma kurumunun iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerektiği yönünde görüş ve öneriler ifade edildi.

Yazdır

« Tüm Haberler