The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Değerlendirme Notu / Gülru Gezer
Tayvan Meselesi
Tayvan adası 17. yüzyılda ilk önce Hollanda’nın, bilahare Çin’in, 19. yüzyılda da Japonya’nın hakimiyetine geçti. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde, 1945 yılında Kuomintang (Çin Milliyetçi Partisi) liderliğindeki Çin Cumhuriyeti adayı ele geçirdi.
Çin ana karasında gerçekleşen iç savaşta Çan Kay Şek liderliğindeki Kuomintang güçleri ile Mao Zedong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) arasındaki mücadelede ÇKP’nin egemen gelmesiyle Çan Kay Şek 1949 yılında ABD’nin VII. Filosu’nun yardımıyla Tayvan Adası’na çekildi ve 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının adada devam ettiğini ileri sürerek, geçici hükûmet kurdu. Muzaffer komünistler ise, 1 Ekim 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etti.
1952 yılında Japonya San Francisco Anlaşması’yla Tayvan adası üzerindeki tüm haklarından feragat etti. Çin, 1970’li yıllara kadar uluslararası platformlarda Çin Cumhuriyeti tarafından temsil edildi. NATO üyesi ülkeler Çin Cumhuriyeti’ni Çin’in temsilcisi olarak tanırken, Sovyetler Birliği ve eski Doğu Bloku ülkeler Çin Halk Cumhuriyeti’ni Çin’in temsilcisi olarak görüyorlardı. Bu nedenle bu zaman dilimi “iki Çin dönemi” olarak nitelendirildi.
Değerlendirme notunun tamamına erişmek için tıklayınız.