The articles and opinions on the TEPAV website are solely those of the authors and do not represent the official views of TEPAV.
© TEPAV, all rights reserved unless otherwise stated.
Söğütözü Cad. No:43 TOBB-ETÜ Campus, Section 2, 06560 Söğütözü-Ankara
Phone: +90 312 292 5500Fax: +90 312 292 5555
tepav@tepav.org.tr / tepav.org.trTEPAV is a non-profit, non-partisan research institution that contributes to the policy design process through data-driven analysis, adhering to academic ethics and quality without compromise.
Bu yıl “Dirençli Kentler ve Toplum” temasıyla düzenlenen 9. Kent Araştırmaları Kongresi’nde Türkiye'nin dört bir yanından araştırmacılar, iklim krizi, afet yönetimi ve kentsel dayanıklılık gibi kritik konuları tartışarak çözüm önerilerini paylaştı.
9. Kent Araştırmaları Kongresi bu yıl “Dirençli Kentler ve Toplum” başlığı altında, Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu (GIZ) iş birliği ile 20-21-22 Kasım tarihlerinde TEPAV'da gerçekleştirildi.
Türkiye'nin dört bir yanından gelen araştırmacılar, kentlerin geleceğine dair önemli meseleleri tartışmak ve çözüm önerilerini paylaşmak üzere üç gün boyunca üç salonda paralel oturumlarda bildirilerini sundular. Kongre, dirençli kentler ve toplumların inşası, iklim krizi ve afet sonrası süreçler gibi pek çok kritik konuyu kapsamlı bir şekilde ele aldı.
Açılış oturumunda, kentlerin dirençliliğinin sağlanması için bilgiye dayalı karar alma süreçlerinin, kurumlar arası iş birliğinin ve toplumun bilinç düzeyinin artırılmasının önemi tartışıldı. Katılımcılar, iyi yönetişimin ancak doğru bilgi akışı ve stratejik planlama ile mümkün olabileceğini vurgularken kentlerde karşılaşılan sorunların çözümünde toplumsal farkındalık ve kolektif çabaların gerekliliği üzerinde durdular. Bu kapsamda, dayanıklılık inşa edilirken yalnızca fiziksel önlemler değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve bilinçlendirme çalışmalarının da kritik rol oynadığı ifade edildi.
Açılış oturumlarında tartışılan bu önemli konular ışığında, kongrede belediyelerin ulusal ve uluslararası desteklere erişimi, afet sonrası mimari esneklik, iklim krizi ve dirençlilik, kentsel dönüşümün çeşitli yönleri, krizler karşısında kırılgan grupların hizmetlere erişim sorunları ve kentsel dayanıklılık gibi konular üzerine bildiriler sunuldu. Araştırmacılar, yerel konut tipolojilerinde afet sonrası yaşanan dinamikleri tartışarak kentsel dayanıklılığın nasıl sağlanabileceğini değerlendirdiler. Bu kapsamda, kentsel dayanıklılık için sosyal süreçlerin ve kolektif etkinliğin önemi de vurgulandı. İklim krizine ve afetlere karşı dirençliliği artırmak adına teknik ve toplumsal çözüm önerilerinin sunulduğu kongrede kentsel planlama ve yerel yönetimlerin rolü, sürdürülebilir ve dayanıklı kentlerin inşası için yapılması gerekenler üzerine tartışmalarla desteklendi.
Kongre, moderatörlüğünü Emir Osmanoğlu'nun üstlendiği ve Prof. Dr. İlhan Tekeli ile Prof. Dr. Güven Sak değerlendirmelerde bulunduğu kapanış oturumuyla son buldu.
“Dirençlilik kavramı yeterli olgunluğa ulaşmadı”
Oturumda dirençlilik kavramı üzerine fikirlerini aktaran prof. Dr. İlhan Tekeli, Birleşmiş Milletler'in dirençlilik kampanyasının ülkeler için genel bir çerçeve sunduğunu, ancak bu kampanyanın ülkelerin kendi yerel dinamiklerine uygun şekilde yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirtti. Tekeli ayrıca, dirençlilik kavramının problemleri çözebilecek olgunluğa ulaşmadığına ve yönetişimsel olarak çözülmesi gereken noktaların olduğuna vurgu yaptı.
“Afet sonrası koordinasyon mekanizmaları güçlendirilmeli”
TEPAV Kurucu Direktörü Prof. Dr. Güven Sak ise Türkiye'deki afet yönetimi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Marmara Depremi ve 6 Şubat Depremleri örnekleri üzerinden, Türkiye’nin afetlere müdahale kapasitesini tartışan Sak, geçmişte yaşanan tecrübelerin gelecekteki afetlere yönelik müdahale yöntemlerini iyileştirebileceğini belirtti.
Sak, özellikle Marmara Depremi’nde yaşanan ekipman eksikliği ile 6 Şubat Depremleri’nde ekipman bulunmasına rağmen yaşanan koordinasyon eksikliklerine dikkat çekerek “Bu tür sorunların tekrar yaşanmaması için afet sonrası koordinasyon mekanizmaları güçlendirilmeli” dedi.
“İklim krizine karşı uluslararası tampon bölgeler uluşturulmalı”
Prof. Dr. Sak ayrıca, iklim krizinin giderek artan ciddiyetine işaret ederek gelecekte meydana gelebilecek iklim kaynaklı göç hareketlerine karşı uluslararası tampon bölgelerin oluşturulmasının önemini belirtti.
23/11/2024
22/11/2024
22/11/2024
25/10/2024
13/10/2024