TEPAV, T20 Yıl Ortası Konferansına katıldı TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, G20 Çalışmaları Merkezi Direktörü M. Sait Akman ve Ekonomiyi İzleme Merkezi Direktörü Gülbin Şahinbeyoğlu’ndan oluşan T20 çalışma grubu ile 10-12 Mayıs 2023 tarihleri arasında Bombay, Hindistan’da düzenlenen T20 Yıl Ortası Konferansı’na katılan TEPAV, T20 Tebliği'nin (T20 Communique) temelini oluşturacak Görev Gücü Beyanlarına da (Task Force Statements) katkı sağladı.

TEPAV, 10-12 Mayıs 2023 tarihleri arasında Bombay, Hindistan’da düzenlenen T20 (Think20) Yıl Ortası Konferansı’na katıldı. TEPAV Kurucu Direktörü Güven Sak, G20 Çalışmaları Merkezi Direktörü M. Sait Akman ve Ekonomiyi İzleme Merkezi Direktörü Gülbin Şahinbeyoğlu’ndan oluşan T20 çalışma grubunun katıldığı konferansta, sağlık, yeşil büyüme, kalkınma için teknoloji, çok taraflı kurumların reformu, toplumsal cinsiyet ve yeşil dönüşüm ile etkileşim temel tartışma konularını oluştururken tartışmalar neticesinde ortaya çıkan tavsiyelerle Ağustos ayında gerçekleşecek son etkinlik olan T20 Zirvesi gündeminin şekillendirilmesi amaçlandı.

Dokuz ayrı başlıkta panel oturumunun düzenlendiği konferans süresince Görev Güçleri toplanarak T20 Tebliği'nin (T20 Communique) temelini oluşturacak Görev Gücü Beyanlarını da (Task Force Statements) sonuçlandırdı.

Observer Research Foundation (ORF) – Hindistan’ın Başkan Yardımcısı ve Kıdemli Üyesi Jaibal Naduvath, Gateway House – Hindistan’ın İcra Direktörü Manjeet Kripalani ve Manohar Parrikar Savunma Araştırmaları ve Analizleri Enstitüsü’nün Genel Müdürü Sujan Chinoy, konferansın açılışında yaptıkları konuşmalarda, konferansın ana tartışma konuları ile T20 çalışmalarının G20 gündemindeki etkilerine ve G20 Hindistan’ın önceliklerine değindiler.

Gelişmekte olan ekonomilerin grup başkanlığı önemli

“G20 ve Küresel Güney: Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamında yeni işbirliği alanları” başlığında düzenlenen birinci panel oturumunda, 2022'de Endonezya başkanlığından başlayarak gelişmekte olan ekonomilerin grup başkanlığını üst üste dört yıl boyunca elinde tutmasının, G20’nin kapsayıcılığını artırması açısından önemli bir fırsat oluşturduğu belirtilerek Endonezya ve Hindistan’ın G20 başkanlığının ardından Brezilya ve Güney Afrika başkanlığının gelmesinin G20 gündeminin birçok gelişmekte olan ülkenin iktisadi koşullarını içerecek şekilde ve Küresel Güney'in öncelikleriyle uyumlu olarak belirlenmesini olası kılacağı ifade edildi. Kapsamın iyileştirilmesinin Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (Sustainable Development Goal - SDG) ulaşmada da önemli olduğuna dikkat çekilen oturumda, iktisadi sorun alanlarının tespit edilmesi, doğru politikaların belirlenmesi ve etkilerinin izlenmesi için SDG’lerin takibinde sağlıklı verilerin üretilmesinin önemi de vurgulandı.

Şehir planlamasında sürdürülebilirlik temel alınmalı

Konferansın “Maksimum Şehirler: Kentsel habitatlar, büyüme ve sürdürülebilirlik” başlıklı ikinci panelinde, 2030 yılının Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşmak için bir dönüm noktası olmasına karşılık, COVID-19 salgını nedeniyle ilerleme hızının yavaşladığı ve belirsizliklerin arttığı kaydedildi. Şehirlerin uluslararası ticaretin ve büyümenin merkezlerini oluşturduğu, dolayısıyla sürdürülebilir ve kapsayıcılık ilkelerinin şehir planlamasında temel alınması gerektiği ifade edilen oturumda bu çerçevede, yenilikçi çözümlerin geliştirilmesinde yerel kaynakların canlandırılmasının önemli olduğu ve yerel yönetişim ile planlı kentleşmenin uyumlu hale getirilmesinin gerekliliğinin de altı çizildi.

İklim ve çevre politikalarında toplumsal cinsiyet eşitliği vurgusu

İnsan merkezli enerji geçişlerinin G20 ilkeleri arasında yer aldığı ve 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin esas alındığı belirtilen “İnsan odaklı enerji geçişleri için G20 ve COP28'den yararlanma” başlığındaki üçüncü oturumda, bu çerçevede Hindistan G20 başkanlığı döneminin iklim değişikliğine yönelik uluslararası işbirliğinin sağlanarak COP28 hedefinin belirlenmesi için uygun zamanı oluşturduğu aktarıldı. G20 ve COP28 koordinasyonunun geniş ülke yelpazesinde ortak dilin oluşturulması ve COP sürecinin etkinleştirilmesinde önemli rolü olduğu ifade edilen panelde, kadınların insan merkezli enerji geçişlerinin merkezinde yer almasından hareketle, enerjiye erişimlerini iyileştirerek ve ekonomik katılımları artırarak daha iyi çevre ve iklim sonuçlarına yol açabileceği vurgulandı. Ayrıca iklim ve çevre politikaları oluşturulurken toplumsal cinsiyet eşitliği kriterinin esas alınması gerekliliğine de dikkat çekildi.

Mevcut tüketim biçimleri dönüştürülmeli

Konferansın dördüncü oturumu olan “Mission LiFE” ve Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi panelinde, çevreyi korumak ve muhafaza etmek için Hindistan liderliğinde oluşturulan bireysel ve toplumsal eylemi teşvik eden bir küresel kitle hareketi olan “Mission LiFE” ele alınarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerindeki (SDG) yerine değinildi. Sürdürülebilir tüketim ve iklim dostu yaşam tarzlarına vurgu yapan Mission LiFE’ın, sürdürülebilir şehirler ve topluluklar (SDG 11), sorumlu üretim ve tüketim (SDG 12), iklim değişikliği (SDG 13), karada yaşam (SDG 15) ve su altındaki yaşam (SDG 14) konularına odaklanarak neredeyse tüm SDG'lere doğrudan ve dolaylı olarak katkıda bulunduğu açıklanan panelde tüm bireylerin yaşam tarzlarının gezegendeki mevcut kaynaklarla uyumlu olması için mevcut tüketim biçimlerinin dönüştürülmesi ve endüstrilerin sürdürülebilir üretim tekniklerine geçmesi gerektiği tartışıldı.

Küresel finansal sistem şoklara karşı savunmasız

“Dalgalı sularda gezinmek: Uluslararası finansal istikrarın sağlanmasında G20'nin rolü” başlıklı panelde, ABD’de Silikon Vadisi Bankası (SVB)’nın iflası ile başlayan finansal piyasalardaki tedirginliğe atıfla küresel finansal sisteminin şoklara karşı hala savunmasız olduğuna dikkat çekilerek yüksek piyasa oynaklığının oluştuğu mevcut ortamda, özellikle yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ekonomilerin sınırlı mali alanları dikkate alındığında istisnai para, maliye ve düzenleyici politikalardan çıkış stratejilerinin dikkatli bir şekilde belirlenmesi gerekliliğine vurgu yapıldı.

Para politikasının etkinliğinde güçlü bankacılık sistemi şart

Oturuma tartışmacı olarak katkı sağlayan Gülbin Şahinbeyoğlu, SVB’nin bilanço yapısındaki uyumsuzlukların çarpıcı boyutta olduğunun altını çizerek “Bankanın iflasında risk yönetimi ve banka denetimindeki zafiyetler öne çıkıyor. Bu çerçevede, orta ölçekli bankaların kapsam dışı olduğu Basel III çerçevesi gözden geçirilmeli ve G20 söz konusu girişimde öncü rol üstlenebilir” dedi.

Şahinbeyoğlu, para politikasının etkinliğinde güçlü bankacılık sisteminin varlığının gerekli koşul olduğunu söyleyerek “Son gelişmeler bir kez daha teyit etti ki güçlü bankacılık sistemi banka/finansal kurum bazında denetlenen bir finansal sistemi gerekli kılıyor” ifadelerini kullandı.

Küresel sorunlara küresel çözümler gerekli

Konferansın altıncı oturumu olan “Güven, dürüstlük, esneklik: Küreselleşmeyi yeniden düşünmek” panelinde, COVID-19 ve sonrasındaki gelişmelere değinildi. Sağlık, finans ve gıda alanlarında süregelen sorunların tedarik zincirinde kesintiler yarattığı ve bu süreçte ülkelerin daha korumacı ve kapalı politikalar izlediği aktarılan panelde küresel ölçekteki sorunların küresel çözümler gerektirdiğinden hareketle, G20’nin çok taraflı kurumların reform sürecini bu çerçevede ele alması gerektiği ifade edilerek söz konusu reform sürecinde iklim değişikliğinden kaynaklanan zorlukların dikkate alınmasına vurgu yapıldı.

G20 küresel bir reform haline geldi

“Think20'de reform: Fikirlerden eyleme” başlıklı yedinci panelde, T20’nin 2012'deki oluşumundan bu yana gelişimine odaklanılarak geçen 20 yılda uluslararası işbirliğini esas alan çok taraflı bir söylem geliştirdiği kaydedildi.  G20'nin önceliklerinin belirlenmesinde kanıta dayalı önerilerin oluşturulmasında etkili küresel bir forum haline geldiği de belirtildi.

T20 reformu, iletişimde önemli ilerlemeler sağladı

T20'nin reformu, 2021'de İtalya başkanlığı döneminde bir Görev Gücü altında çalışılmış ve (i) yönetişim ve finansman, (ii) çeşitlilik, kapsayıcılık ve bölgesel bağlam, ve (iii) doğru zamanlama ve etkileme gücü olmak üzere üç gelişme ekseni belirlenmişti. Söz konusu eksenlerde kaydedilen ilerlemelerin sürekli değişim halinde olan dünya gündemine uyum kabiliyeti ve G20 ile etkileşimi ile iletişiminde dijital çağa adaptasyonunun temel tartışma konularını oluşturduğu panelin konuşmacıları arasında yer alan Gülbin Şahinbeyoğlu, T20’nin bağımsız ve veriye dayalı araştırmalar yapan uzman grupları barındırdığını, bu özellikleriyle diğer katılım gruplarından önemli ölçüde ayrıldığını ve G20’nin gündeminde ve politika belirleme sürecinde en etkili kanal olduğunu belirterek “G20 dışındaki ülkeleri de kapsaması nedeniyle G20’nin sınırları dışına açılan bu kapısı kapsayıcılık alanında önemli katkılar sağlıyor. T20 reformunun gündeme alınmasından bu yana, gerek çeşitlilik ve kapsayıcılık gerekse de koordinasyon ve iletişim bağlamında önemli ilerlemeler kaydedildi. Özellikle Endonezya ve Hindistan döneminde düzenlenen ortak etkinlikler ve T20 yayınları artmış ve web siteleri ile sosyal medya daha etkin kullanılmaya başlanmıştır” açıklamalarında bulundu.

T20 reform sürecinde ilerlemenin takibinin önemli olduğuna dikkat çeken Şahinbeyoğlu, bunun için bazı kriterlerin geliştirilebileceği, her dönem başkanlığında bir değerlendirme sürecinin yürütülebileceği ve sonuçlarının paylaşılabileceği önerisinde bulunarak G20 EMPOWER’da da benzer bir uygulama olduğunu aktardı.

Hindistan DPI modeli başarısını kanıtladı

Konferansın sekizinci oturumu “Sorumlu dijital kamu altyapısı: Yaklaşımlar, dersler ve olasılıklar” başlığında düzenlendi. Panelde, Dijital Kamu Altyapısının (Digital Public Infrastructure - DPI) ülke nüfusu ölçeğinde inovasyonu destekleyen, kapsayıcılığı ve rekabeti yönlendiren bir yapıyı oluşturduğu, Hindistan DPI modelinin başarısını kanıtladığı ve iyi ülke örneğini teşkil ettiği de ifade edildi. Hindistan’ın yanı sıra, bazı Avrupa ve Güney Amerika ülkelerinde de DPI uygulamalarının geliştirildiği, söz konusu deneyimlerin diğer ülkeler için de yol gösterici olabileceğinden bahsedilen panelde bu çerçevede, hükümetlerin ve sivil toplum kuruluşların sorumlu uygulamalar konusunda teşvik edilmesi gerektiği belirtildi.

Demografik yapı yatırım planlarında dikkate alınmalı

Konferansın son oturumu olan “Demografik geçişler ve değişen insan manzarası” başlıklı panelde küresel ölçekte demografik gelişmeler ile G20 ülkelerinin farklı demografik yapılarına odaklanıldı. Dünya nüfusunun 2050 yılında iki milyar kişi artmasının, yüzyılın sonunda da 11 milyar ile zirveye ulaşmasının beklendiği ve pek çok ülkede çalışma çağındaki nüfusun diğer yaş gruplarından daha hızlı arttığı ifade edilen panelde, değişen demografik yapının eğitim ve beceriler başta olmak üzere yatırım planlarında dikkate alınması gerektirdiğine dikkat çekildi. Ayrıca, G20 ülkelerinin yarısında nüfusun yarısının 40 yaşın üzerindeyken Hindistan, Endonezya, Meksika ve Güney Afrika gibi ülkelerde nüfusun yarısının 30 yaşın altında olduğuna vurgu yapılarak söz konusu farklılıkların sağlık, kadınların demografik geçişlere uyumu gibi alanlardaki etkileri tartışıldı.

TEPAV, Görev Gücü Beyanlarına da katkı sağladı

TEPAV, Yıl Ortası Konferansında, T20 Tebliği'nin (T20 Communique) temelini oluşturacak Görev Gücü Beyanlarına da (Task Force Statements) katkıda bulundu. Bu çerçevede TEPAV’dan Gülbin Şahinbeyoğlu ve M. Sait Akman’ın Makroekonomi ve Ticaret Görev Gücü, ve Güven Sak ve M. Sait Akman’ın Çok Taraflı Sistemin Reformu Görev Gücü için getirdikleri öneriler kabul edilerek bildirgeye eklenmek üzere Görev Gücü Beyanlarında yer almıştır.

T20 Hindistan’ın yıl içinde gerçekleştirdikleri diğer etkinliklere, yayınlarına ve gelecek etkinlik takvimine web adresinden ulaşabilirsiniz.