logo tobb logo tobbetu

Enerjide 2050’ye giden değişim yolculuğu ve hidrojen enerjisi Değerlendirme Notu / Arda Yakıcı
Haber resmi
14/07/2023 - Okunma sayısı: 2882

 

 

Bu makalede birincil enerji kaynaklarının içinde bulunduğu 2050 yılı hedefli değişim hareketi ve alternatif bir temiz enerji türü olan yeşil hidrojen enerjisinin bugünü ve geleceğine ilişkin genel bir durum değerlendirmesi sunacağız.

Özet

Enerjiye olan talebin küresel düzeyde devamlı artışı ve üretimi için kullanılan doğal kaynakların, özellikle petrol, doğalgaz ve kömürün, dünya genelinde dengesiz dağılımı birçok ülke için enerji güvenliğini (“Energy Security”) tehdit edici boyutlara ulaştırmaktadır, birçok ülke için ise iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik (“Energy Sustainability”) açısından bir risk oluşturmaktadır. Azalan veya sınırlı erişime sahip olunan enerji kaynakları, olumsuz jeopolitik gelişmelerle de birleşince enerji fiyatlarında oluşan artış, güvenilir ve gerekli miktarlarda enerjiye erişim ve bu enerjinin satın alınabilirliği (“Energy Equity”) toplumlar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Bu durum da ülkeleri ve global komüniteleri, enerji ihtiyaçlarının karşılanması açısından temiz, sürdürülebilir ve erişilebilir enerji alternatifleri arayışlarına götürmektedir.

Birleşmiş Milletler gibi uluslararası kuruluşların girişimleri ve buna bağlı 2015 Paris Konferansı gibi küresel buluşmalar, çevresel ve iklim değişikliği konularında farkındalığı artırmış ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının artırılması gerekliliğini vurgulamıştır.

Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklara dayalı enerji üretimi, teknolojik gelişmelerle verimlilik açısından ilerlemeler kaydetmektedir.

Yeşil-temiz hidrojen enerjisi, yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerji üretiminin uzun süreli stoklanma, ulaştırma altyapı sıkıntıları gibi bazı dezavantajlarını telafi edebilme potansiyeline sahiptir.

Yeşil-temiz hidrojen enerjisi, bu alana yapılan elektrolizör ve ulaştırma altyapı yatırımlarının ancak önemli bir ivme kazanması durumunda, 2050 1.50C derece senaryolarında (sıcaklıkların sanayi öncesi seviyelere göre 1.50C derece den fazla olmaması) yer alan toplam dünya son enerji tüketim talebinin %12-14 gibi hiç de azımsanamayacak bir kısmını karşılayabilecek bir potansiyele sahiptir.

 

 

Değerlendirme notunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Yazdır

« Tüm Haberler