logo tobb logo tobbetu

TEPAV/SAK: "Açılım Süreci Sadece İyi Niyetle Yürütülemez" TEPAV Direktörü Sak herkese yetecek iş, aş, hoşgörü ve özgüven bulunduğunu belirterek, “Bu toprakların ihtiyacı yerelde ve merkezde kararlı ve güçlü siyasi liderliktir” dedi.
22/11/2009 - Okunma sayısı: 2886 Diyarbakır - TEPAV Direktörü Prof. Dr. Güven Sak demokratik açılım sürecinin pek de iyi başlatılamadığını kaydederek, "Ama artık o kritik ilk yüzleşme anı öyle ya da böyle gerçekleşmiştir. Artık hislerin değil, aklın ön planda belirleyici olduğu bir sürece ihtiyacımız var. Maalesef bu süreç sadece iyi niyetle yürütülemez. Geniş ufuklu liderlere ve ehil kadrolara ihtiyaç vardır" dedi.

"Demokratik Açılımın Sosyal, Siyasal Ve Olası Ekonomik Etkileri" konulu toplantı 21 Kasım 2009 tarihinde Diyarbakır'da yapıldı. Prof. Dr. Sak, toplantının "Demokratik Açılım " başlıklı ilk oturumunda yaptığı konuşmada "Yok saymanın, inkâr etmenin sorunlarımızı halletmediğini; aksine derinleştirdiğini, yaşadığımız acı tecrübelerle öğrendik. Şimdi demokratik açılım süreciyle beraber ilk kez aynaya bakıyoruz. Ve aynadaki yansımamızdan pek de hoşlanmıyoruz. Bence, kötü bir noktada değiliz. Ne de olsa teşhis, tedavinin başlangıcıdır. Karnından konuşma devri de böylece sona ermiştir" dedi

Süreç yönetilmelidir

İşin asıl zor kısmı başladığını bildiren Sak, bu sürecin yönetilmesi gereğine dikkat çekti. Sak, "Bu süreç, yönetilmediği takdirde marjinal kesimlerin yönlendirmesiyle yürüyecektir. Unutmayalım, ilk kez gerçekle yüzleşmek bir travmadır. Şimdi düne kadar geçerli olan siyasi kararların neden olduğu travmayı tedavi ederken, yeni bir dizi travmaya neden olmaktan kaçınılmalıdır" şeklinde konuştu. Sak şöyle devam etti:

"Ortada daha ne kutlanacak, ne de hislenecek bir durum yoktur. Ama unutmayalım ki buralardaki halay ve zılgıtlar, oralarda yürekleri burkuyorsa işin yönetiminde, liderliğinde bir yanlışlık vardır. Bunun gibi kırılgan süreçler böylesi iletişim kazalarını kolay atlatamaz. Önümüzdeki barışı inşa süreci hiç de kolay olmayacaktır. Süreci kesintiye uğratmak isteyenler olacaktır. Dolayısıyla; sürecin en kritik aşaması yönetsel ve toplumsal sabır gösterebilmektir."

Konuşmasında, çözüm ve uzlaşma için yeni bir dile ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Sak, bu dilin Diyarbakır'da da, Trabzon'da da, İzmir'de de müşterekleri olması gerektiğini söyledi. Sak her şeyden önce barışı inşa sürecinin doğasına ilişkin bazı kabullerimiz olması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bu süreç uzun soluklu, öngörülmesi zor ve kırılgandır. Dolayısıyla, bu süreçte toplumsal beklentiler yükseltilmemelidir. Toplumsal sabır gözetilmelidir. Maalesef bu süreç sadece iyi niyetle yürütülemez. Geniş ufuklu liderlere ve ehil kadrolara ihtiyaç vardır.

Diyalog kanallarını açık tutmak ve karşılıklı konuşmak geleceğin sağlıklı inşası için önemlidir. Katılımcı bir biçimde, ülkenin her tarafında karşılıklı konuşmamız ve ortak aklı oluşturmamız gerekiyor. Yereldeki ve merkezdeki paydaşların diyalog mekanizmaları sürdürülebilir olmalıdır.

Bu süreçte politika araçlarının kullanımının zamanlaması kritiktir. İlk aşamada çetrefilli meselelerden başlamak yerine mikro, somut adımlar atmak gerekir. Toplumda kamplaşma yaratacak siyasi adımlar yerine; sosyal politika ve ekonomi alanlarından işe başlamak daha akılcı olacaktır.

Sürecin müzakere kurallarını belirlemek gerekir. Bu süreç ancak demokrasinin meşru aktörlerinin müzakeresi sonucunda, şiddet içermeyen bir ortamda yürütülürse somut kazanımları olur."

Geleceğe umudu güçlendirmek gerek

Sak, demokratik açılım sürecinin birinci işlevinin bölge insanının geleceğe ilişkin beklentilerini ve umutlarını iyileştirmek olması gereğinin altını çizerek, " Bence büyük hikâyeler anlatmak yerine uygulanabilir politika alanlarından işe başlayabiliriz. Uzun vadede yapılması gerekenler için, Kuzey İrlanda örneği barışın inşası sürecinde ekonomi politikalarının önemini göstermesi açısından önemlidir. İspanya örneği ise yasal ve anayasal düzenlemelerin sürece katkısı açısından öğreticidir. Bizim ise küçük adımlarla işe koyulmamız gerekmektedir" dedi. Bu çerçevede, çocuk yaştaki terör suçlarına ilişkin getirilecek yasal düzenlemelerin, sağlık ve yargı alanında, kamusal hizmetlerde anadil kullanımı gibi adımların önemli olduğuna dikkat çeken Sak, ilk aşamada, bunlar gibi güven ve umut arttırıcı adımları çoğaltmamız gerektiğini kaydetti.

Ekonomi siyasi süreci hızlandırabilir

TEPAV Direktörü Sak, ekonomik alanda ise güven ve umut arttırıcı adımlar atmanın daha kolay olduğunu söyledi. "Ekonomi, meselelerin çözümünde siyasetin yerini alamaz ama siyasi süreci hızlandırabilir, siyasete yardımcı olabilir" şeklinde konuşan Sak, şöyle devam etti:

"Bölgesel dengesizliklerin giderilmesinde, bölge insanı için son derece önemli olan sosyal politikaların tasarımında ve uygulanmasında ekonominin kolaylaştırıcılığına ihtiyacımız var. Türkiye sorunları ile yüzleşirken, yereli keşfetmek ve katılımcı karar alma mekanizmalarını uygulamak zorundadır. Bu çerçevede, yerel paydaşlara yetki devrini içeren, katılımcı bir kamu yönetimi reformu gerekmektedir. Şimdi keşfetmemiz gereken yerel bölgesel kalkınma inisiyatifleridir. Ortak karar alma ve uygulama kararlılığı ve organizasyon kabiliyetidir.

Ekonomik alanda daha somut önerilere gelirsek… Özellikle Kuzey Irak pazarının canlılığı bölge için bir fırsattır. İran, Irak ve Suriye pazarları değerlendirilmelidir. Bunun için sınır ötesi ticaretin fiziki ve yasal altyapısı geliştirilmelidir. Atıl konumdaki sınır kapılarının açılması; bu kapıların modernizasyonu ve sınır ticareti yasasının etkinleştirilmesi gerekir.

Terör ortamından son derece kötü etkilenen yatırım ortamının iyileştirilmesi için teşvik politikası araçları etkin olarak kullanılmalıdır. Yatırım indirimi, teşvik süresinin uzatılması, diğer illerden fabrikalarını taşımak isteyen yatırımcılara uzun vadeli ve düşük faizli kredi desteği gibi somut adımlar atılmalıdır."

Kararlı ve güçlü siyasi liderlik gerek

"Ben her şeye rağmen iyimserim. Zaten onun için buradayım" diyen Prof. Dr. Sak, "Bu topraklar üzerinde yükselen bu sanayi bölge ülkelerinin hiçbirinde yoktur. İtalya'dan Çin'e kadar uzanan coğrafyada Türkiye bir tanedir. Bu yekpare kocaman pazar sanayimizin temelidir. Bu ülkede herkese yetecek iş, aş, hoşgörü ve özgüven mevcuttur. Bu toprakların ihtiyacı yerelde ve merkezde kararlı ve güçlü siyasi liderliktir" dedi.

Etiketler: Demokrasi,

Yazdır

« Tüm Haberler