logo tobb logo tobbetu

Karadeniz Bölgesinde Enerji İçin AB-Türkiye Enerji Diyaloğu Projesinin Üçüncü Çalıştayı Ankara'da Gerçekleşti
Haber resmi
23/01/2017 - Okunma sayısı: 1593

"Devletlerarası iş birliğinin sağlanmasında tarafların sahip olduğu farklı enerji politikalarının orta zeminde buluşturulması açısından, AB-Türkiye enerji diyaloğunun başarısında enerji sektöründe iyi yönetişimin sağlanması önemli bir rol oynuyor.” Bu cümle, Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Sofya merkezli Demokrasi Çalışmaları Merkezi (CSD), Akdeniz Enerji Gözlemevi (OME) ve Petrol Platformu Derneği (PETFORM) tarafından 23 Ocak'ta Ankara'da düzenlenen Karadeniz Bölgesinde Enerji için AB-Türkiye Diyaloğu Projesi kapsamında gerçekleştirilen üçüncü çalıştayın ana sonuçlarından biriydi. Çalıştayda Türkiye'den ve Avrupa Birliği’nden  önde gelen enerji uzmanları, STK'lar, politika yapıcılar ve şirket temsilcileri Türkiye'nin AB enerji piyasasına entegrasyonunun önündeki engellere ve enerji güvenliği risklerine yönelik yönetişim boşluklarını aşmak için izlenebilecek farklı politika seçeneklerini tartıştılar.

Çalıştayda konular, Türkiye’nin Enerji Birliği Yönetişim Sistemine entegrasyonu ve Türkiye’de enerji yönetişiminin gelişimi konularını kapsayan iki ayrı oturumda ele alındı. Türk politika yapıcıları liderliğinde, şirket liderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, enerji güvenliğinin ve AB ile Türkiye arasındaki iyi yönetişim diyaloğunun desteklemesi konusunda tartışarak bu konuya katkıda bulundular. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun Enerji, Ticaret, Ekonomi ve Tarım Bölümü Sektör Yöneticisi Hasan Özkoç Avrupa Komisyonu perspektifini ortaya koyarken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarının danışmanlığını yapan Barış Sanlı da tartışmalarda Türk tarafını temsil etti.

Birinci oturumdaki konuşmacılar, enerji ithalatına aşırı bağımlılığı ve enerji akışını Doğu'dan Batı'ya rekabetçi bir biçimde sağlamak için etkin bir düzenleyici çerçeve tasarlama konusundaki mücadele de dahil olmak üzere, Türkiye ve AB'nin enerji konusunda karşılaştıkları ortak zorluklara odaklandı. AB-Türkiye enerji diyaloğundaki problem, izlenen ortak politikaların sayısı artıyor olmasına rağmen,  enerji piyasalarını şeffaf ve katılımcı politika süreciyle daha iyi entegre etme konusundaki siyasi güdümün yeterince etkin olamaması olarak değerlendirildi. Rusya-Ukrayna anlaşmazlığı sonucu Doğu Avrupa'da gaz arzında oluşabilecek kesinti tehdidi, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'yi enerji güvenliği için "önemli bir stratejik ortak" olarak tanımlamasına neden olduğundan bahsedildi. Türkiye’nin ise bir yandan enerji aktarım merkezi haline gelmesine, diğer taraftan da yurtiçinde artan talebi karşılamasına olanak sağlayacak bu konum için istekli olduğu belirtildi. Ancak Türkiye tarafından gelen bu talebin gerçekleşebilirliği, gerçekleşse bile sürdürülebilir olup olmadığı hala belirsizliğini koruyor.

Özellikle yönetişim konularında Barış Şanlı, elektrik sektöründeki mevcut reformlar ve Avrupa pazarına sağlanan entegrasyonun aksine, Türk hükümetinin doğalgaz sektöründeki enerji müktesebatını yerine getirmek üzere hala çalıştığını belirtti. Enerji sektöründe veri eksikliği ve farklı paydaşlar arasındaki asimetrik bilgi, Türkiye'nin enerji yönetişiminin iyileştirilmesinde iki önemli engelleyici faktör olarak tespit edildi. İkinci panelde yer alan konuşmacılar, kamu kurumlarında nitelikli personel istihdam edilmesinin önemine vurgu yaptılar. Benzer şekilde, enerji piyasasının düzenlemesi konusundaki karar verme süreçlerinde şeffaflık da altı çizilen konulardan biri oldu.

Etiketler:

Yazdır

« Tüm Haberler