Panelde, Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu Türkiye'deki dönüşümün siyasi boyutunu ele aldı. "Turkish Politics: A Look at Voters, Institutions, and Democracy in Turkey" başlıklı sunumda Kalaycıoğlu, Türkiye'deki siyasi parti sisteminin kutuplaştığını ve bu kutupluluğun sağ ağırlıklı bir nitelik kazandığını ifade etti. Türkiye'nin 2002 ve 2007 seçimlerindeki siyasi tercihlerini istatistiksel verilerle ele alan sunumda yeni bir anayasa tasarlanması sürecinin mevcut hükümet için bir öncelik değil, bir sorun olduğu vurgulandı. Benzer şekilde, Türkiye'nin AB perspektifinin de hükümetin öncelikleri arasında yer almadığına değinildi.

Türkiye'nin ekonomik dönüşümü ise Merkez Bankası eski Başkanı ve TEPAV İstikrar Enstitüsü Direktörü Süreyya Serdengeçti tarafından değerlendirildi. Serdengeçti, "Turkey: Good Story Turning Sour" başlıklı sunumunda 2002-2006 dönemini tanımlayan ve ortalama %7.2 büyüme oranı ile enflasyon oranının tek haneye düşmesi gibi gelişmelerle ifade edilen olumlu tablonun yerini, 2006'dan bu yana olumsuz verilerin aldığını belirtti. Bu dönüşümün nedenlerinin salt küresel düzlemde aranamayacağını vurgulayan Serdengeçti, 2006'daki gelişmeler karşısında izlenen yanlış politikalar ve çeşitli iç siyasi sorunların bu olumsuzluğa neden olduğunu ifade etti. Küresel kriz karşısında ve daha genel bir çerçeveden bakıldığında Türkiye'nin yeni bir ekonomi programına, güçlü bir iletişim stratejisine ve AB çıpasına ihtiyaç duyduğu vurgulandı.
Türkiye'nin jeopolitik dönüşümü ise TOBB-Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi öğretim üyesi ve TEPAV | IPRI direktörü Prof. Dr. Mustafa Aydın tarafından bölgesel bir çerçevede ve Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Soli Özel tarafından AB ve ABD merkezli olarak ele alındı. Aydın, "Turkey's Enhanced Regional Connections and Role" başlıklı konuşmasında AKP hükümeti dış politikasının hedefleri arasındaki bölgesellik, komşularla tüm sorunların giderilmesine dair strateji ve komşularla ilişkilerde "win-win" politikası unsurlarına dikkat çekerek, hükümetin bu doğrultudaki karnesini özellikle Ortadoğu ve Kafkasya bölgeleri kapsamında değerlendirdi. Bu çerçevede, Türkiye'nin yakın çevresiyle ilişkilerinde sıfır-sorun stratejisini hayata geçiremediğini ve "win-win" hedefini gerçekleştiremediğini vurgulayan Aydın, Türkiye'nin Ortadoğu'da ABD ile karşılıklı güven tesis edemediğini ve Gürcistan'daki son krizle birlikte bölgede Rusya, ABD, AB ve Gürcistan arasında sıkıştığını belirtti. Aydın, konuşmasına son dönemde Türkiye'nin yakın coğrafyasında "imkansız, olanaksız, ulaşılamaz" nitelikteki sorunlara yöneldiğinin altını çizerek son verdi.

Bölgesel gelişmelerin yanı sıra Türk dış politikasındaki ABD ve AB merkezli son gelişmeler de Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Soli Özel tarafından değerlendirildi. Özel, "Turkey's Western Connection; the EU and the USA" başlıklı sunumunda AKP hükümetinin başlangıçtaki AB hedefini yeniden canlandırmadığını vurgulayarak, AB'nin bir iç dönüşüm projesi olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. ABD ile son dönemde yaşanan krizleri de yorumlayan Özel, her iki aktörle ilişkiler bağlamında jeopolitiğin yeniden önem kazandığını belirtti.