logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Güven Sak, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Nobel Barış Ödülü neden ASEAN'a gitmedi? 27/10/2012 - Okunma sayısı: 2079

 

Zoru başarmanın başlangıç noktasında tarihle yüzleşme cesareti yatmaktadır. AB'de vardır. ASEAN'da yoktur.

Avrupa Birliği (AB) 2012 Nobel Barış Ödülü’nü aldı. Bence iyi oldu. Bugün aklımdaki soru şudur: Nobel Barış Ödülü bu yıl AB yerine neden ASEAN’a gitmedi? AB bölgesel entegrasyonu amaçlayan bir birlikse ASEAN da Asya Pasifik bölgesinde aynı amaç için çalışıyor. Üstelik Amerikan dokümanlarında, güvenlikle ilgili temel vurgunun Avrupa ve çevresinden Asya Pasifik bölgesine doğru kaydığı bir dönemdeyiz. Peki, Nobel Barış Ödülü neden ASEAN yerine AB’ye gitti? Cevabımı merak edenleri aşağıya beklerim.

Geçenlerde Yeni Delhi’de bir bölgesel entegrasyon konferansındaydım. Konu Güney ve Güneybatı Asya’da bölgesel entegrasyondu. Güney ve Güneybatı Asya deyince Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Afganistan, İran, Türkiye, Nepal ve Butan gibi ülkelerden bahsediyoruz. Hepsinin birbiriyle mutlaka siyasi bir problemi var. Bu ülkelerin toplam ihracatının yüzde 10’dan daha azı bölge içi ticaretten kaynaklanıyor.

Hindistan mesela Pakistan’ın yanında ama işe bakın ki değil birbirleriyle ticaret yapmak, Allah’ın işi, Hindistan’a o yıl daha fazla muson yağmuru düşse hemen Pakistan istihbaratı suçlanmaya başlıyor. Aynı durum Pakistan için de geçerli elbette. Ülkelerin kendi aralarında halletmeleri gereken tarihi meseleleri olunca, o tarihle yüzleşmeden birbirleriyle ticaret bile yapmıyorlar. Ortak şirket kurmak ise Allah göstermesin bir nevi vatana ihanet gibi oluyor.

Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, Avrupa ülkelerinin toplam ihracatının yüzde 70’ten fazlası Avrupa içi ticaretten kaynaklanıyor. Aynı rakam, Asya’da ise ancak yenilerde yüzde 50’ye yükselmeye başladı. Toplam ihracatın ne kadarı bölge içi ticaret kaynaklı göstergesini sevmediniz mi? Peki, imalat sanayiinde kullanılan işlenmiş ara girdilerin ne kadarı bölge kaynaklı göstergesine ne dersiniz? Bu da bir nevi, ülkelerin ne ölçüde ortak bir değer zincirinin parçası olduğunu gösteriyor.

Hani iki farklı ülkeden, birer partner, ihanetle suçlanmadan ortak şirket kurabiliyor mu? ASEAN bölgesinde toplam imalat sanayii girdisi ithalatının yüzde 25’i bölge içerisinden sağlanıyor. AB bölgesinde bu oran yüzde 70’e ulaşıyor. Bu ne demek? AB içerisinde son derece güçlü değer zincirleri kurulu demek. AB’nin gücü işte buradan geliyor.

Peki, nedir AB’nin ASEAN’dan farkı? Asya’da, Çin ile Japonya arasındaki o ada senin bu ada benim itişmesi hâlâ devam ediyor. Benzer bir durum Kore ile Japonya arasında da sürüyor. Kore Yarımadası’nda hâlâ birbiriyle itişmeye hazır iki ayrı devlet var. Ama Fransa ile Almanya artık o bölge kime ait diye savaşa girmiyor? AB sürecinin başında, Fransa ile Almanya’nın tarihle yüzleşip hesaplaşmaları yatıyor. Onlar Japonya, Çin ve Kore’nin yapamadığını yaptılar.

AB kendi içine kurduğu değer zincirlerini çevre ülkelere bağlayarak genişliyor. İçinden değer zincirlerinin geçmeye tenezzül etmediği ülkeleri, içinden değer zinciri geçen ülkeler haline getiriyor. İçinden değer zinciri geçen ülke olmak, içinden petrol boru hattı geçen ülke olmaktan zordur. Zoru başarmanın başlangıç noktasında tarihle yüzleşme cesareti yatmaktadır. AB’de vardır. ASEAN’da yoktur.

Tarihinden korkmayıp tarihiyle yüzleşen güçlenir. Darısı, Türkiye’nin başına.


Bu köşe yazısı 27.10.2012 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları