logo tobb logo tobbetu

Köşe Yazıları

Fatih Özatay, Dr. - [Yazarın tüm yazıları]

Şeffaflığın peşinden (4) 27/11/2012 - Okunma sayısı: 1797

 

Merkez Bankası'nın, kredi artış oranının, farklı dış koşullara bağlı olarak nasıl bir yol izleyebileceğini öngördüğünü bilmiyoruz.

Merkez Bankası’nın (MB) en önemli iletişim araçlarının başında enflasyon raporları geliyor. Yılın ikinci Enflasyon Raporu’ndan bir alıntıyla başlıyorum: “Makro finansal risklerin azaltılması konusunda arzu edilen sonucun alınmasının ardından, para politikası Ekim 2011 döneminden itibaren fiyat istikrarına odaklanmıştır” (sayfa 3).

Buradan, MB’nin Ekim 2011’den önceki aylarda temel olarak makro finansal riskleri önleyici politikalara ağırlık verdiğini anlıyoruz. Daha önceki raporlarına bakıldığında, bu politikaların 2010’un son aylarında başladığını biliyoruz. Yaklaşık bir yıllık bir dönemi kapsayan yeni bir uygulamadan söz ediliyor dolayısıyla.

Cumartesi günü değindiğim gibi, bu yazı dizisinde amacım bu politikayı eleştirmek değil. Bu eleştiriyi bol bol yaptım. Daha da yapacağım. Bu dizide uygulanmakta olan politikayı veri alıyorum. Herhangi bir para politikasından daha iyi sonuç alınabilmesi için daha iyi anlatılması gereğinden yola çıkıyorum. Bu çerçevede, “Yeni politika nasıl daha şeffaf hale getirilebilir” sorusu ile ilgiliyim.

Fiyat istikrarına, makro finansal istikrara kıyasla daha az önem verilen sözünü ettiğim dönemde yayımlanan enflasyon raporlarına bakınca şu saptamayı yapmak mümkün: Özellikle geleceğe ilişkin öngörüler ve uygulanacak politikalar çerçevesinde incelendiklerinde, bu raporlar, sadece fiyat istikrarına odaklanan bir merkez bankasının raporları şeklinde. Geleceğe ilişkin bölümlerde (özellikle önemli olan son bölümde), eski enflasyon hedeflemesi döneminde kullanılan iletişim paragrafları, grafikleri ve tabloları yer alıyor. Temel olarak enflasyonun ileride izleyebileceği yol tartışılıyor. Bu çerçevede MB’nin ne yapabileceği hakkında bilgi verilmeye çalışılıyor.

Kredi artış oranı

Makro finansal istikrar üstbaşlığı altında, MB’nin kredi artış oranını kontrol etmeye çalıştığını biliyoruz mesela. Oysa MB’nin en önemli iletişim araçlarının başında gelen enflasyon raporlarının geleceğe ilişkin bölümlerinde, kredi artış oranı için enflasyon oranı için yapılan analize benzer bir analiz yok.

Mesela, MB’nin, kredi artış oranının, farklı dış koşullara bağlı olarak nasıl bir yol izleyebileceğini öngördüğünü bilmiyoruz. Öngörülen yolu, kendi hedefiyle uyumlu hale getirmek için neler yapacağını da bilmiyoruz. Elbette MB’nin başka açıklamalarından ve enflasyon raporlarında çeşitli bölümlere serpiştirilmiş cümlelerden bu konuda bir fikrimiz var. Ama gelecekte olabileceklerin tartışıldığı raporun en önemli bölümünde derli toplu bir analiz sunulmuyor bize. Enflasyonu etkileyebilecek temel unsurlar ile enflasyon oranının izleyebileceği yol hakkında sunulan güzel grafikler, tablolar ve yorumlar yok kredi artış oranı için.

Kaldı ki MB’nin makro finansal istikrar çerçevesinde kontrol etmeye çalıştığı tek değişken kredi artış oranı da değil. Mesela cari işlemler açığı ve reel döviz kuru için de amaçları olduğunu açık biçimde belirten açıklamalar yapıldı. Onlar için kredi artış oranı kadar bile bilgi yok sözünü ettiğim bölümlerde. Neyse, fazla uzatmama gerek yok. Meramım anlaşıldı sanıyorum.

Bu köşe yazısı 27.11.2012 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayımlandı.

 

Paylaş Bookmark and Share

« Diğer köşe yazıları