logo tobb logo tobbetu

TEPAV’dan “Şehirleşmeyi Yönetmek- Türkiye’de Sürdürülebilir Şehirler İnşa Etmek” Çalıştayı… Çalıştayda TEPAV ve Dünya Bankası Sosyal, Kentsel, Kırsal Kalkınma ve Afet Yönetimi Küresel Uygulama Grubu tarafından ortaklaşa hazırlanan “Anadolu Kaplanlarının Yükselişi: Türkiye Şehirleşme İncelemesi” çalışması kamuoyuna duyuruldu.
Haber resmi
30/04/2015 - Okunma sayısı: 2372

ANKARA- TEPAV ve Dünya Bankası Sosyal, Kentsel, Kırsal Kalkınma ve Afet Yönetimi Küresel Uygulama Grubu tarafından ortaklaşa hazırlanan “ Anadolu Kaplanlarının Yükselişi: Türkiye Şehirleşme İncelemesi” çalışması 29 Nisan 2015 tarihinde “Şehirleşmeyi Yönetmek- Türkiye’de Sürdürülebilir Şehirler İnşa Etmek Çalıştayı” ile duyuruldu.

Çalıştayın açılış konuşmalarını TEPAV İcra Direktör Yardımcısı Esen Çağlar  ile Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Martin Raiser ile gerçekleştirdi.

Esen Çağlar  konuşmasına Türkiye’nin kentleşme konusundaki en önemli başarısının kentleşmenin maliyetinin düşürülmesi olduğunu ama aynı maliyet düşüklüğünün ulaşım, eğitim, sağlık gibi temel hizmetlerde de gerçekleşmesi gerektiğini vurgulayarak başladı.  Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden önemli ölçüde daha hızlı kentleştiğini belirten Çağlar, bu hızlı kentleşme sürecinde akademi, iktisatçılar ve devletin sürecin arkasında kaldığını ve bu durumun iktisatçılar, kent ekonomistleri ve şehir bölge planlamacıların birlikte aynı dili konuşarak politikalar geliştirmeleri sayesinde aşılması gerektiğini belirtti.  Esen Çağlar konuşmasına şehirleşme çalışmaları açısından önemli noktalara değinerek devam etti. Önümüzdeki süreçte çalışmalarda hangi tip mekânların öne çıkarılması gerektiği, Türkiye’de ikinci bir Marmara Bölgesi’nin mümkün olup olmadığı, resmi kaynaklar tarafından açıklanmayan verilerin araştırmacılara yaşattığı zorluklar, teşvik sistemi, bütçe içindeki dolaylı vergilerin payının yüksek oluşu ve bu durumun ulaşım maliyetlerine yansıması, demografik eğilimlerin önemi ve siyasi partiler arasındaki belediyecilik çekişmelerinin şehirlerin yaşanabilirliğini nasıl etkilediği gibi konular, Çağlar’ın konuşmasında dikkat çeken noktalar olarak öne çıktı.

Martin Raiser ise konuşmasında Türkiye’nin dünyada ikinci en hızlı büyüyen şehirleşmeye sahip ülke olduğunu vurgularken Konya, Gaziantep Kayseri gibi Anadolu Kaplanlarının Türkiye’nin şehirleşmesinde başrolleri Ankara, İstanbul, İzmir gibi metropol şehirlerden devralmaya başladıklarını vurguladı. Martin Raiser hızlı bir kentleşme süreci içerisinde bulunan Türkiye’nin gündemindeki sorunları ise planlama, toplu taşıma, finans ve konut olarak dört başlık altında sıraladı.

Çalıştayda Dünya Bankası Sürdürülebilir Kalkınma Programı Lideri Stephen Karam da konuştu.  Karam, konuşmasında Türkiye’deki ikinci kademe şehirlerin şehirleşmedeki önemini belirtti. Türkiye’deki şehirleşme hızına katkı yapan unsurları piyasaların işlemesine izin vermek, büyükşehir belediyeleri rejimi, yasal mülkiyet hakkı tanıyan aflar, konut piyasası müdahaleleri, belediye bütçeleri için daha güçlü düzenleyici çerçeve ve özel programlar olarak sıraladı. Karam, şehirleşmede ikinci nesil problemini aşmanın yolu olarak yapısal değişim yoluyla üretkenliği arttırmayı, insan sermayesinin seviyesini yükseltmeyi ve tıkanıklık yönetimini işaret etti.

Ozan Acar

TEPAV’dan Program Yöneticisi Ozan Acar çalıştayda “Şehirleri Rekabetçi Yapan Şeyler Hakkında Neler Biliyoruz ?” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Acar sunumunda kentlerin üretimde tek bir odağının olmasının büyümeyi artıracağı tezine karşı çıkarak, kentler için asıl büyüme yolunun üretimde odaklanmadan ziyade çeşitlenmeden geçtiğini vurguladı. Dünya’daki ekonomik büyümenin sadece sermaye, insan kaynağı, emek ve GDP dörtlüsü ile hesaplanmasının büyümeyi açıklamaya yetmediği, bunlara ek olarak beceriler, kamu girdileri, pazarlanabilir veya özel girdiler, normlar gibi çeşitli üretim fonksiyonlarının ve imkân setlerinin büyümeyi açıklamak için kullanılması gerektiğini belirtti.  Ozan Acar sunumunda az sayıda ürün üretebilen ülkelerin aslında ancak dünyada en fazla üretilebilen ürünleri üretebildikleri ve bunun tam tersi olarak da çok sayıda ürün üretebilen ülkelerin aynı zamanda üretimi nadir olan ürünleri de üretebildiği üzerinde durdu. İstenilen üretime ulaşmak için de insanların, şirketlerin vb. özelleşmiş becerilerinin ülkelerin üretim yapılarının çeşitliliğine yaptığı katkıyla ulaşılabileceğini belirtti. Konuşmasında kentlerin çeşitlendikçe zenginleştiği, bu nedenle de olabildikçe çok çeşitli alanda ekonomik aktivite gerçekleştirilmesi gerekliliğine vurgu yapan  Acar, bunun için ortalama eğitim seviyesi ve nüfusun önemine dikkat çekti. Ozan Acar sunumunda kentlerdeki gelişmelerin anahtarı olarak şirketleri işaret etti. Nitelikli işgücü bulma ve yönetimin kalitesinin yeterli olmaması gibi problemlerin en baskılayıcı yatırım problemlerinden olduğunu fakat bu engeller aşıldığı takdirde yatırım ve üretimin önünün açılacağı vurguladı. Son olarak mevcut teşvik sistemine değinen Acar, her ilin ölçeği, nitelikli sıçrama kabiliyeti, üretim çeşitliliği gibi yapısal farklılıklarına rağmen tek bir politika aracı ile kalkındırılmaya çalışılmasının verimsiz olduğunu ve ancak yerel birimlerden merkeze bilgi akışı ile kalkınmada istenilen verimliliğe ulaşmanın mümkün kılınabileceğinin üzerini çizerek konuşmasını sonlandırdı.

Öğleden önceki son oturumda sözü alan özel sektör temsilcisi, BD Otomotiv Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı Cankut Özkorkut elektrikli hafif ticari araçlar hakkında bilgi vererek, kamu ile hayata geçirilecek ortaklıkların hem maliyet hem çevre hem de yaşam kalitesi üzerindeki olumlu etkilerini anlatan bir konuşma gerçekleştirdi.

Yazdır

« Tüm Haberler