Arşiv

  • Nisan 2024 (7)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    2001 öncesinde de mali disiplin vardı

    Fatih Özatay, Dr.10 Ocak 2008 - Okunma Sayısı: 1269

     

    1990'dan bu yana bakınca üç tane keskin mali disiplin dönemi ayırt ediliyor. 'Keskin mali disiplin'den kast edilen şu: İstikrar programının uygulandığı dönemin ortalama faiz dışı fazlası ile uygulamanın ilk yılından önceki istikrarsız dönemin (iki yıl, ya da bir yıl) ortalama faiz dışı bütçe fazlası karşılaştırılıyor. Uygulama dönemindeki rakam, uygulama öncesinden en az milli gelirin yüzde 1.5'i kadar fazla olmalı. Bu, mali disiplin konusuyla ilgili iktisat yazınında oldukça sık kullanılan bir ölçüt.Karşılaştırma yapılırken bildiğimiz faiz dışı bütçe rakamları düzeltiliyor. Mesela herhangi bir yılda büyüme hızı yüksekse vergi geliri artışları da yüksek oluyor. Ama bu fazlalık bir mali disiplin çabasını göstermiyor; daha hızlı büyümeden kaynaklanıyor. Dolayısıyla, bütçe rakamları bu tür dalgalanmalardan arındırılıyor.Türkiye için bu karşılaştırmayı yaparken iki düzeltme daha yapmak gerekiyor. 2001 krizi öncesindeki dönemde 1993 yılından başlayarak kamu bankalarında görev zararları birikti. Bu zararlar aslında bütçede olması gereken harcamalardan kaynaklanıyordu (toplanan mevduata verilen faizden daha düşük faizle açılan tarım kredilerinden doğan zararlar gibi). Bu zararlardaki artışları da ilgili yılların bütçe harcamalarına eklemek gerekiyor.İkinci düzeltme ise bütçe gelirlerine yönelik. Son yıllardaki özelleştirmelerden önemli miktarda gelir sağlandı. Bu gelirlerin bütçeye aktarılan kısmını bütçe gelirlerinden düşmek gerekiyor. Bu son düzeltmede özelleştirmenin bir mali disiplin çabası olmadığı; bir kezlik bir gelir artışını yansıttığı düşüncesi var.Düzeltmeler sonrasında elde edilen faiz dışı bütçe rakamları 1990-2006 döneminde üç tane 'keskin mali disiplin' çabasına işaret ediyor: 1994-1998, 2000 ve 2001-2006. 1994 ve 2001 kriz yılları. İstikrar programı ilkinde nisan, ikincisinde mayıs ayında başlıyor. Bu yıllar bu dönemlerden çıkarılarak da analiz yapılabilir. İktisat yazınında yukarıda değindiğim ölçütten daha 'zorluları' da var. Bunlar kullanılırsa 2001-2006 dönemi değişmiyor. 2000 ortadan kalkıyor. 1994-1998 ise 1994-1995'e dönüşüyor.Bu dönemler kullanılarak bütçe rakamlarına ve makroekonomik performans göstergelerine bakılınca çok ilginç sorular sormak mümkün oluyor. Dönemler üzerinde durmamın nedeni bu. Bu analizi gelecek yazılarda kullanarak hem soru soracağım hem de yanıtlamaya çalışacağım. Son üç yazımda kriz sonrası büyüme performansı üzerinde durdum. Bu ve bundan sonraki birkaç yazının konusu da aynı. Ama önemli bir fark da var: Bu yazıyla birlikte sadece 2001 krizi sonrasındaki mali disiplinin etkilerini değil, öncekilerinin de etkilerini inceleyip karşılaştıracağım.Mali disiplin çabasının bir göstergesi olarak disiplin dönemleri ile bu dönemlerden önceki istikrarsız yılların ortalama düzeltilmiş faiz dışı rakamları arasındaki fark şöyle: Milli gelire oranla 1995-1998'de ortalama iyileşme 3.4 puan (1994-1998'de 3.1), 2000'de 7.2 puan, 2002-2006'da ise 9.5 puan (2001-2006'da 9 puan). Her üç keskin mali disiplin döneminin makroekonomik performansını karşılaştıran bir tablo hazırladım; biraz uzunca. Performans karşılaştırması, bu durumda pazara kalıyor.Ne demişler; "Pazar ola hayrola".

     

    Bu yazı 10.01.2008 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır