“Orta Avrupa, Akdeniz ve Güney Doğu Avrupa arasında köprü olarak Hırvatistan” 19. Diplomasi ve Barış Semineri TEPAV’da gerçekleşti.

ANKARA – 19. Diplomasi ve Barış Semineri TEPAV, TOBB-ETÜ ve Hırvatistan Ankara Büyükelçiliği tarafından 11 Aralık 2019, Çarşamba günü TEPAV Binası’nda düzenlendi. Seminere, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşları, kamu kurumlarının temsilcileri, yabancı misyon temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Seminer, TEPAV AB Çalışmaları Merkez Direktörü Nilgün Arısan Eralp’in açılış konuşmasıyla başladı. Hırvatistan’ın her zaman Türkiye’nin iyi bir ortağı olduğunu belirten Eralp, bu iki ülkenin Avrupa Birliği katılım müzakerelerine birlikte başladığını ve bu süreçte ciddi bir işbirliği içinde olduklarını bildirdi. Hırvatistan’ın 2013 yılında üyelik yükümlülüklerini yerine getirerek Avrupa Birliği üyesi olduğunu, Türkiye’nin ise Avrupa Birliği ile bir takım sorunlar yaşadığını belirtti. Hırvatistan’ın, dönem başkanlığı sırasında Orta Avrupa, Akdeniz ve Güney Doğu Avrupa arasında bir köprü niteliğinde olmasının yanı sıra, Türkiye AB arasındaki sorunların giderilmesinde de önemli bir rol oynayacağını umduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.

Seminer, Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İlişkileri Bakanı Gordan Grlić Radman’ın konuşmasıyla devam etti. Seyahatinin, bakan olarak göreve başladığından beri Türkiye’ye gerçekleştirmiş olduğu ilk resmi seyahat olduğunu paylaşarak konuşmasına başladı. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki bağları oldukça güçlü olarak tanımladıktan sonra, bu bağların eski zamanlara dayandığının altını çizdi. Hırvatistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Türkiye’nin Hırvatistan’ı tanıdığını ilan eden ilk ülkelerden olduğunu hatırlatan Radman, bu olumlu ilişkilere başka bir örnek olarak; Hırvatistan’ın ilk başkanı Franjo Tudman’ın cenazesine katılan tek ülke başkanının, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olduğunu aktardı. Türkiye ve Hırvatistan’ın kültürlerindeki, dillerindeki ve mutfaklarındaki benzerlikleri ifade etti. Ayrıca, iki ülkenin nasıl farklı bölgelere köprü görevi gördüğünden ve jeostratejik konumlarının Güneydoğu Avrupa’daki denge için öneminden bahsetti. 2020’nin ilk yarısında Hırvatistan’ın Avrupa Birliği başkanlığı görevi süresince gerçekleştirilmeye çalışacağı hedefleri sıraladıktan sonra, konuşmasını Turgut Özal’ın bir sözünden alıntı yaparak bitirdi.

Bakan Radman’ın konuşmasının ardından, Hırvatistan İslam Cemiyeti Başkanı Muftü Aziz Hasanovic çok dinli ve çok uluslu Hırvat toplumu hakkında bilgiler verdi. Hırvatistan’ın batı ve doğuyu nasıl buluşturduğunu ve çok kültürlülüğün toplumların gelişmesi için önemli bir değer olduğuna dikkat çekti. Geçmişte farklı dine mensup gruplar arasında çatışmalar yaşanmış olmasına rağmen, bunun Hırvatistan’ın bugünkü çok uluslu dokusuna zarar vermediğini aktardı. Tüm dinlere eşit davranılmasını zorunlu kılan yasanın 1906 yılında yürürlüğe girdiğini bildiren Radman, günümüzde Hırvatistan’ın farklı dini gruplarının huzurlu bir ortam içinde yaşadığını vurguladı. Çok kültürlülüğe direnmenin zor, hatta imkansız olduğunu belirtti. Bu düşüncesini Hırvatistan’ın yalnızca %1,5’unun Müslüman olmasına rağmen, kendisinin bu azınlığın bir parçası olarak, bir devlet heyeti ile Türkiye-Hırvatistan karşılıklı ilişkilerini kuvvetlendirmek için burada olmasına dikkat çekerek sözlerini tamamladı.