logo tobb logo tobbetu

Enerji Ekseninde Yeşil Mutabakat Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen etkinlikte enerji perspektifinden Yeşil Mutabakat değerlendirildi
Haber resmi
27/05/2021 - Okunma sayısı: 2635

 

 

Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen “Enerji Ekseninde Yeşil Mutabakat” başlıklı toplantı 26 Mayıs 2021, Çarşamba günü Dünya Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde çevrimiçi olarak gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Güldağ, AB'nin hayata geçirmeye çalıştığı Yeşil Mutabakatın sanayicilerimizin gündeminde mühim bir yer işgal ettiğini belirterek önemli bir değişim ve dönüşümün geldiğini vurguladı. Güldağ’ın konuşmacılara sorduğu sorular çerçevesinde etkinlik devam etti.

Yeşil Mutabakatı enerji perspektifinden değerlendirmek amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte temel olarak aşağıdaki sorulara yanıt arandı:

  • Yeşil Mutabakat nasıl bir enerji dönüşümünü öngörüyor?
  • Başta kömür olmak üzere fosil yakıt ve yenilenebilir enerji sektörleri bu süreçten nasıl etkilenecek?
  • Türk şirketleri bu sürece nasıl hazırlanmalı?
  • Ülkemizin nasıl bir enerji bileşimine ihtiyacı var? Ulusal ve kurumsal düzeyde hangi adımlar atılabilir?
  • Yeşil Mutabakatın getireceği riskler ve fırsatlar nelerdir?
  • Sınırda karbon düzenlemesi neleri içerecek, nasıl bir uygulama takvimi öngörülüyor?

Tartışma, Hakan Güldağ’ın AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut’a yönelttiği sorularla başladı. Yeşil Mutabakatın aslında AB politikalarının merkezinde yer alıp gelecekteki politikaları etkileyeceğini belirten Landrut, yüzyılın ortasında karbon-nötr olacaksak herkesin katkıda bulunması gerektiğini ifade etti. Ekonomik büyüme ve emisyonları azaltmanın aynı anda yapılabilecek, bunları birbirinden ayırmanın ise ulaşılabilir bir hedef olduğunu belirtti. Landrut, karbon düzenlemeleri konusunda ise ana hedefimizin karbon kaçaklarını engellemek ve ürünlerin karbon kullanımıyla üretilmesini engellemek olduğunu belirtti. Süreç açısından baktığımız zaman hazırlık gerektiğini, bu bakımdan araştırma ve hazırlık süreçlerine odaklanılması gerektiğinin altını çizerek sözlerini tamamladı.

Güldağ, ikinci olarak sorularını İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu’na yöneltti. Karaosmanoğlu, yeşil dönüşümün önemini iyice kavramamız gerektiğini belirterek sözlerine başladı. Enerji tedarik zincirinde dönüşümün önemli değişiklikler getireceğini söyleyen Karaosmanoğlu, sektörün bütünleştirilmiş bir bakış açısına sahip olması gerektiğini ve birlikte hareket etmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu bağlamda politika yapıcılara büyük rol düştüğünü ve yatırım planı yapılması gerektiğini belirten Karaosmanoğlu, üretilecek ürünlerin karbon ayak izini azaltacak adımlar atmamız gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı.

Güldağ’ın kendisine yönelttiği sorular çerçevesinde TEPAV Program Direktörü Güven Sak sözlerine ilk olarak Paris İklim Anlaşması’nı bir an önce onaylamamız ve anlaşma çerçevesinde daha gerçekçi bir niyet beyanı (INDC) hazırlamamız gerektiğini belirterek başladı. Sak, yeni INDC’nin, Türkiye'nin teknolojik sıçrama hedefleri ve yapısal reform gündemini içeren bir ekonomik programa dayalı olmasını ve Paris’i onaylamanın, Türkiye'nin geleceğini düşünmeye başlamak olacağını da ekledi. Karbon sınırlamalarının korumacı bir politika olmadığını düşündüğünü söyleyen Sak, AB'nin yeni değer yaratacak alanlar aradığını belirtti. Hem karbon yakalama teknolojileri hem de hidrojen için kendimize bir plan hazırlamamız gerektiğini de ifade etti. Sak, ilk bakışta bunun bir iklim politikası olarak gözüktüğünü, bu konunun iklim dışında ticaret ve sanayi konularını da ilgilendirdiğini ve büyük şirketlerin bu sürece katılımının kolay olacağını, fakat KOBİ’ler için yeni bir arayüze ihtiyaç olduğunu da ifade etti.

GazDay Genel Müdürü Mehmet Doğan, Yeşil Mutabakatın uluslararası politikaların merkezinde olduğunu ve AB'nin düşündüğünün aksine dünyanın buna pek hazır olmadığını belirtti. Finansman konusunda ise taahhüt ve niyet beyanında bulunulması gerektiğinin altını çizdi. Ülke olarak stratejimizin ve taahhütlerimizin net olmadığını söyleyen Doğan, karbon hesaplarının nasıl yapılacağı, fabrikaların bunu nasıl raporlayacağının belli olmadığını belirtti ve net bir çerçeveye ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak sözlerini tamamladı.

Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Sektör Lideri Elif Düşmez Tek, iklim değişikliğinden sorumlu olan başlıca sektörlerin enerji ve sanayi sektörleri olduğunu bu bağlamda emisyonların hacmine bakılması gerektiğini ve ilgili sektörlerin Avrupa'ya ihracatlarına bakılması gerektiğini belirtti. Değişimin özünde enerji dönüşümünün olduğunu vurgularken Türkiye'nin finansman ihtiyacı olduğunu ifade eden Tek, yapılacak yenilenebilir enerji yatırımları için model arandığını ifade etti.

Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Başkanı Yaşar Arslan, Avrupa’nın bu değişimi yalnızca kendisi için mi yoksa herkes için mi düşündüğünün net olmadığını, bu değişimin rekabeti zedeleyeceği ve yeni tekeller yaratacağını ifade etti. Mevzuat konusunu netleştirmemiz gerektiğinin altını çizen Arslan, rekabeti önlemeyecek bir noktada durmamız gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.

Etkinliği izlemek için tıklayınız.

Yazdır

« Tüm Haberler