logo tobb logo tobbetu

“Neden Türkiye’nin tütün kontrol politikaları üzerine çalışıyoruz?” Politika Notu/ TEPAV Tütün Kontrol Politikası Araştırma Ekibi
Haber resmi
05/10/2021 - Okunma sayısı: 2663

 

Tütün ve tütün ürünleri, sağlık ve kamu politikalarındaki özel konumları nedeniyle diğer birçok tüketim malından ayrışmaktadır. Yüksek tüketim oranı ve sağlığa olumsuz etkileri göz önüne alındığında, tütün önemli bir araştırma alanı olarak öne çıkmaktadır.

TEPAV Tütün Kontrol Politikası Araştırma Ekibi, tütün kullanımının kontrol altına alınması üzerine yürüttüğü çalışmalarında tütün üretimi, tüketimi, kamu politikaları ve sağlık boyutlarını birlikte ele almaktadır. Ekibimiz, Türkiye’de ve dünyada tütün kullanımının gelişimini ve mevcut durumunu tespit etmeyi; tütün kullanımı kontrol politikalarında Türkiye’nin hedeflerine ne ölçüde ulaştığını belirlemeyi ve kendisine tanımladığı hedeflere ulaşamadığı durumda bunun nedenlerini araştırma gerekliliğine işaret etmeyi hedeflemektedir.

Türkiye, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’ni (TKÇS) imzalayan ve onaylayan ilk ülkelerden biridir ve Tütün Salgınını Kontrol Etmeye Yönelik Politika Paketi (MPOWER) kapsamındaki önlemlerin tamamını en üst düzeyde yerine getiren ilk ülke olmuştur. Fakat kurallar ve yasal düzenlemeler yoluyla yürütülen çalışmalara rağmen beklenenin aksine, ülkede tütün kullanım oranında herhangi bir düşüş görülmemektedir.

Bu politika notunda, Türkiye’de tütün kontrolü politikalarının neden acilen araştırılması gerektiğini ortaya koymak üzere beş olgu paylaşılmaktadır:

1. Tütün kullanımı ve tütün dumanına maruz kalma, sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olup Türkiye’deki önlenebilir ölümlerin önde gelen nedenlerinden biridir.

  • Tüm risk faktörleri göz önüne alındığında, 1990-2019 döneminde Türkiye’deki 2,5 milyon insanın ölümü tütün kullanımıyla ilişkilendirilmektedir.
  • 2019 yılında Türkiye’deki tüm ölümlerin yüzde 15’inin sigara içiciliği ya da sigara dumanına maruz kalma ile ilişkilendirildiği tahmin edilmektedir.

2. Tütün kullanımının sonuçlarıyla ilgili bilgilerin eksik ve asimetrik olması, tütün kullanımını bir halk sağlığı sorununa dönüştürmektedir.

  • Türkiye’de tütün ürünleri satın almak için asgari yasal yaş 18 olmasına rağmen yetişkin tütün kullanıcılarının yüzde 43,9’unun 18 yaşından küçükken günlük tütün kullanımına başladığı tahmin edilmektedir. Bu bireylerin çoğu, bağımlı olacağının, sağlığının ciddi zarar göreceğinin farkında olmayabilir.
  • Mevcut veya geçmişte tütün kullanan yetişkinlerin yüzde 16,2’sinin 15 yaşından önce günlük tütün kullanımına başlamaları ise çok daha endişe veren bir bulgudur.

3. Türkiye, tütün kullanımını azaltmak için en kapsamlı politikaları yürürlüğe koyan ülkelerden biridir.

  • Örneğin, tütün ürünleri üzerinde dünya genelindeki medyan toplam vergi yükü yüzde 63 iken, Türkiye’de perakende sigara satış fiyatları üzerindeki toplam vergi yükü yüzde 81 gibi çok daha yüksek bir oranda hesaplanmaktadır.
  • Reklam yasağı, sigara paketlerinde düz paket uygulaması ve sağlık uyarıları bulunması gibi düzenlemeler, Türkiye’deki politikaların pek çok ülkeye göre daha üst seviyede ve daha kapsamlı olduğunu ortaya koymaktadır.

4. Uygulamadaki mevcut önlemlere rağmen, Türkiye’de tütün ürünlerine olan talep artmaktadır.

  • Türkiye, ortalama kişi başı 128 dolarlık satış hacmi ile dünyadaki ortalama satış hacminin de üzerindedir.
  • Türkiye’de sigara fiyatları kişi başı gelirle kıyaslandığında diğer ülkelere göre düşüktür ve bu olgu verginin tütün mamulleri üzerindeki etkililiğini giderek azaltmaktadır.
  • Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki yetişkinlerin yüzde 28’i her gün tütün ürünü kullandığını belirtmektedir. Türkiye, böylece, OECD ülkeleri arasında en yüksek tütün kullanım oranına sahip ikinci ülkedir.

5. Türkiye’deki değişik tütün kullanıcı grupları arasındaki farklılıklar, ilgili grupları hedef alan ek tütün kontrol politikalarının uygulanmasını gerektirmektedir.

  • 13-15 yaş arası öğrenciler arasında herhangi bir tütün ürünü kullananların oranı zaman içerisinde endişe verici bir şekilde artmaktadır.
  • 15 yaş üzeri nüfusta zaman içerisinde erkeklerin tütün ürünlerini kullanma oranında sınırlı bir değişiklik gözlemlenirken kadınlarda ise önemli bir artış gözlemlenmektedir.
  • Genel olarak bakıldığında eğitim düzeyi ile tütün kullanımı arasında pozitif bir ilişki vardır. Bu ilişki cinsiyete göre incelendiğinde durum farklılaşmaktadır.

i.Eğitim düzeyine göre erkekler ve kadınlar arasında tütün ürünü kullananların oranlarında farklılıklar görülse de sadece kadınlarda günlük tütün kullanım oranı eğitimle birlikte artmaktadır. Erkekler için ise net bir eğilim bulunmamaktadır.

Bu beş olgunun yanı sıra üzerinde durulması gereken bir diğer konu da alternatif ürünlerdir.

  • Tüketicilere sunulan farklı türde alternatif ürünler insan sağlığını farklı şekillerde (ör. tütün, nikotin ve aerosoller yoluyla) etkilediğinden, bu ürünler Sağlık Etki Değerlendirmesi sürecindedir.
  • Geleneksel tütün ürünleri konusundaki uzun vadeli bilimsel deneyimin aksine, alternatif ürünler piyasada oldukça yenidir ve bu ürünlerin uzun vadeli etkilerine ilişkin bilimsel kanıtların toplanabilmesi için daha fazla süreye ihtiyaç vardır.
  • Amerika’da alternatif ürünlerle ilgili son salgın (E-sigara veya Buharlı Ürün Kullanımına Bağlı Akciğer Hasarı - EVALI) bu ürünlerin serbestçe satılamamasının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir.

TEPAV bugüne kadar kamu ve özel, yerli ve yabancı pek çok kuruluşla işbirliği yaparak kamu politikası tasarım çalışmaları ve etki analizleri yapmıştır. Hazırlanan raporların kullanılan verilerden başlayarak, kalite kontrolü TEPAV içinde yapılmakla beraber, raporlar TEPAV’ın kurumsal görüşünü değil, araştırmacıların kişisel değerlendirmelerini yansıtmaktadır. “Türkiye’de Tütün Kullanımını Kontrol Altına Almanın Ekonomisi: İnceleme Raporu Arz, Talep, Sağlık ve Kamu Politikası Boyutları” raporu da bu çerçevede değerlendirilmelidir.

 

Politika notuna erişmek için tıklayınız.

 


Etiketler:

Yazdır

« Tüm Haberler