Güven Sak: "2001’de odak Ankara’nın dönüşümüydü, şimdi temel mesele İstanbul’un dönüşümü" İstanbul Sanayi Odası'nda düzenlenen "OVP Bir Yılını Tamamlarken Türkiye'de Üretim Hayatının Değerlendirilmesi" toplantısında konuşan Prof. Dr. Güven Sak, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu. Sak, doğru politikalarla ekonomideki risklerin fırsata dönüştürülebileceğini vurgularken, dijital ve yeşil dönüşümün İstanbul’un ve şirketler kesiminin teknolojik dönüşümü için önemine dikkat çekti.

28 Ağustos Çarşamba günü İstanbul Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen "OVP Bir Yılını Tamamlarken Türkiye’de Üretim Hayatının Değerlendirilmesi" başlıklı toplantıda konuşan Prof. Dr. Güven Sak, Türkiye ekonomisinin geçmiş krizlerinden ve bugünkü durumundan yola çıkarak önemli açıklamalarda bulundu. Sak, 2001 ekonomik krizi ile günümüzü kıyaslayarak Türkiye’nin geçmişten beri sürekli kronik tasarruf açığına sahip olduğunu hatırlatarak Haziran 2023’teki hızlı politika değişikliğine bu çerçevede bakmak gerektiğini söyledi. “Politika değişikliği olmasa ne olurdu?” sorusuna ise “Türkiye 2023’te ödemeler dengesi krizine girerdi, dış borçlarını ödeyemezdi. İşimiz daha zor olurdu” diye cevap verdi.

"Enflasyon beklentilerinde uçurum var"

Enflasyon konusuna değinen Sak, resmi enflasyon tahminleri ile piyasa beklentileri arasındaki farkın ciddi bir sorun oluşturduğunu söyledi. "Merkez Bankası'nın tahminleri ile sokaktaki enflasyon beklentileri arasında büyük bir uçurum var. Bu durum, uygulanan programın başarısına olan güveni sarsıyor. Güçlü ve kararlı adımlarla 'Bu işi ciddiye alıyoruz' mesajının verilmesi gerekiyor" diyen Sak, reel sektörün önünü görebilmesi için net bir perspektifin oluşturulmasının şart olduğunu belirterek "Nereye gittiğimizi ve nasıl bir yol izleyeceğimizi ortaya koymalıyız. Şu an bu konuda bir eksiklik hissediliyor" şeklinde konuştu.

"Dijital ve yeşil dönüşüm büyük fırsatlar sunuyor"

Türkiye ekonomisinin geleceği için dijital ve yeşil dönüşümün kritik önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Güven Sak, şunları söyledi: "2001 kriziyle bugünü kıyasladığımızda, bugün daha avantajlı bir konumdayız. Ancak dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerini dikkate alarak İstanbul'un, geleneksel sektörlerimizin dünyaya ayak uydurmak üzere dönüşmesi gerekiyor. İş yapma biçimlerimizden üretim süreçlerimize, kullandığımız enerjiden kullandığımız malzemeye kadar her alanda değişime uyum sağlamalıyız." Sak, bu dönüşümün finansmanı konusunda da adımlar atılması gerektiğini belirterek, "Yeşil finansman bu süreçte büyük bir fırsat sunuyor. Pazarlarımız değişiyorsa bizim de değişmemiz lazım. Bu değişimi gerçekleştirirken sanayi sektöründeki verimlilik problemini de çözmeliyiz" dedi.

Dönüşüm sırası İstanbul’da

Geçmişte dönüşümün Ankara'da olduğunu söyleyen Sak, “Kamu bankalarını öncelikle banka yapmak gerekiyordu, kamu bütçesini kontrol altına almak için kurumsal değişiklikler gerekiyordu, kamunun işleyişini bağımsız kurumlarla yeniden düzenlemek kural hakimiyetini sağlamak gerekiyordu. 2001 reformlarına bu çerçevede bakmak lazım. Nasıl oldu? Yalnızca para politikası ile istikrar sağlanmadı, IMF destekli güçlü bir yapısal dönüşüm programı vardı. Şimdi dönüşüm İstanbul’da olacak. Yeşil ve dijital dönüşüm ürün standartlarını değiştiriyor ve değiştirecek. Şirketler kesiminin teknolojik dönüşümü bugünün yakıcı meselesi. İhracatının yüzde 60’ını G7 ülkelerine yapan bir sanayi ülkesinin başka bir çaresi yok. Bunu Türk sanayiinin öncü kurumu İstanbul Sanayi Odası’nda söylemek isterim. Türkiye’nin İstanbul odaklı dönüşümü için gereken imkanlara odaklanmak, iyi düşünülmüş taleplerle kamuya bu süreçte yol göstermek lazım” diye konuştu.

"Riskler kadar fırsatlara da odaklanmalıyız"

Türkiye ekonomisinin hem riskler hem de fırsatlarla dolu bir süreçten geçtiğini söyleyen Sak, sözlerini şöyle tamamladı: "Herkese anlatmamız gereken şey, değişim halinde olduğumuz ve bu süreçte riskler kadar fırsatların da bulunduğu. Doğru konulara odaklanarak ve öncelikleri doğru belirleyerek ekonomimizi daha sağlam temellere oturtabiliriz. Ehemle mühimi ayırt etmek bu süreçte kritik öneme sahip."

İstanbul Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen "OVP Bir Yılını Tamamlarken Türkiye’de Üretim Hayatının Değerlendirilmesi" başlıklı toplantıyı buradan izleyebilirsiniz.