logo tobb logo tobbetu

Güney Afrika'dan Türkiye'ye Öneri: "Kentlerin Gücünü Kullanıp Yönetimde Yerelleşin" Güney Afrika'da 90'ların ortasında yeni anayasa yapımı çalışmalarında yer alan Philip Van Ryneveld, TEPAV'da yapılan toplantıda yerelleşme çağrısı yaptığı Türkiye'ye  güçlü kent idareleri kurmasını önerdi.
Haber resmi
03/12/2010 - Okunma sayısı: 2765

ANKARA - Güney Afrika'nın etnik yapı ve adem-i merkeziyetçilik konularıyla öne çıkan yeni anayasa yapımı sürecinde Nelson Mandela'nın liderliğindeki Afrika Ulusal Kongresi (ANC)'ne danışmanlık yapan Philip Van Ryneveld, uygulamadaki mevcut sıkıntılara rağmen ülkesindeki federasyon sistemi konusunda iyimser olduğunu söylerken, Türkiye'ye de özellikle sanayinin gelişmesine paralel olarak şehir yönetimlerine önem veren daha yerel bir modele geçmesini önerdi.

TEPAV, anayasa tartışmalarına katkı amacıyla sürdürdüğü çalışmalar kapsamında Güney Afrika'nın anayasa yapım sürecinin ele alındığı bir toplantı düzenledi. 3 Aralık 2010 Cuma günü gerçekleştirilen toplantıya, Güney Afrika'da eyalet hükümeti konusundaki çalışmalarıyla bilinen Philip Van Ryneveld konuşmacı olarak katıldı. Toplantıda "Etnik Yapı, Bölge İdaresi ve Kentlerin Yönetimi: Güney Afrika'nın Hikayesi" başlıklı bir sunum yapan Ryneveld, Güney Afrika'da 1980'lerin sonu ile 1995 yılları arasında yaşanan siyasi dinamiklerin şekillendirdiği anayasa süreci ve bu sürecin ardından ülkede oluşan yönetim yapısı hakkında bilgi verdi.

Ryneveld, ülkede nüfusun yüzde 80'ini oluşturan siyahlarla beyaz azınlık arasında yaşanan çatışmaların ardından 90'ların ortalarında oluşturulan yeni anayasada adem-i merkeziyetçi bir yönetim yapısının kabul edildiğini anlattı. Bu çerçevede 10'un üzerinde resmi dili bulunan ülkenin 4 bölgeye ayrıldığına işaret eden Ryneveld, bölgesel, yerel ve ulusal yönetimin birlikteliğinden oluşan bir modelin uygulamaya konduğunu belirtti. Ryneveld, örneğin ulusal idarenin savunma, adalet, güvenlik ve maliye alanlarından sorumlu olduğu uygulamada sağlık ve eğitim gibi sosyal hizmetler için yerel; elektrik, su ve trafik hizmetleri gibi alanlar için ise bölgesel idarenin yetkili kılındığını söyledi. Ryneveld, uygulamanın mali yönünde de vergilerin çoğunu ulusal hükümetin topladığı, ancak yerelde de elektrik, su, emlak gibi alanları içeren önemli vergilerin alındığı bir yapıdan bahsetti.

Güney Afrika'da bugün gelinen noktayı değerlendiren Ryneveld, sistemin ırka dayalı ayrımcılıktan uzaklaşılması, dil çeşitliliği konusunda bir uyum sağlanması ve vergilerin yeniden dağıtımının kolaylaşması gibi alanlardaki güçlü etkisine işaret etti. Ancak Ryneveld, ülkede bölgelere yaklaşımın siyasileşmesi ile bu alanın radikalleşmesinin etkisiyle adem-i merkeziyetçiliğin ve bu bağlamda kentlerin de güç kaybettiğini ekledi. Ryneveld, uygulamanın diğer zayıf yanları arasında ise karar alma sürecinin karmaşıklığı, sorumluluklar konusundaki belirsizlik, yerel idarenin kendi içindeki çekişmeler ve yönetimdeki kötüye kullanımlardaki artışı saydı.

Ekonominizin kalbi kentler, güçlü idareler oluşturun

Ryneveld ayrıca, konuyla ilgili Türkiye'ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de artan sanayileşmeye işaret eden Ryneveld, kentlerin Türkiye ekonomisinin kalbi olduğunu ve sanayileşme açısından ilerleyen dönemde kritik hale gelecek bu yapılarda güçlü bir yönetim oluşturmanın önemli olacağını ifade etti. Ryneveld, iyi işleyen bir ekonomiye sahip olmanın etnik farklılıkların yönetimi için en kolay yol olduğunu  ve bu çerçevede de Türkiye'nin belediye başkanlarının güçlü pozisyonları gibi yerel yönetimler alanındaki artılarını kullanarak hareket edebileceğini belirtti. Toplantı, Ryneveld'in sunumunun ardından katılımcılardan gelen soru ve görüşlerle devam etti.


Ryneveld'in İngilizce olarak yaptığı sunumun tamamına ulaşmak için tıklayınız.

Yazdır

« Tüm Haberler