Yukarı Karabağ Sorununda Çözüm Yakında Değil Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki Yukarı Karabağ sorunu, konuya ilişkin sıcak gelişmelerin ardından TEPAV'da düzenlenen bir toplantıyla ele alındı.

ANKARA - TEPAV'da düzenlenen "Kafkaslar'da Savaş ve Barış: Yukarı Karabağ  İçin Nerede?" başlıklı yuvarlak masa toplantısıyla, son günlerde çözümü için taraflar arasındaki görüşmelerin yoğunlaştığı Yukarı Karabağ sorunu tartışıldı. Carnegie Endowment for International Peace Rusya ve Avrasya Programı Kıdemli Analisti Thomas de Waal'un konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki sorunun çözümü için verilen adres yine "gelecek" oldu.

TEPAV'da 7 Temmuz 2011 Perşembe günü düzenlenen yuvarlak masa toplantısında konuşan Çatışma Uzmanı Thomas de Waal, 24 Haziran'da Kazan'da taraflar arasında yapılan zirvenin ardından Karabağ sorununa ilişkin son durumu değerlendirdi. Ermenistan ile Azerbaycan arasında çözüm için temel prensiplerde uzlaşma beklenirken sonuç alınamayan toplantıda gündemi oluşturan anlaşmadan bahseden de Waal, 14 maddelik anlaşmanın önemli noktalarından birinin bölgenin referandum ile belirlenecek nihai statüsünün ileri bir tarihe bırakılması olduğunu söyledi. De Waal, kendisinin de mevcut durumda başka bir alternatif göremediğine işaret etti. De Waal, bununla birlikte Yukarı Karabağ'ın her geçen gün kullanılan para biriminden, açılan Ermeni şirketlerine kadar Ermenistan'a ait bir bölgeye daha çok benzediğini ekledi.

İç kamuoylarındaki direnç etkili

Thomas de Waal, iki ülke kamuoyları arasındaki olumsuz bakışa dikkat çekerken,  barış için gerekli olan kamuoyu baskısının uluslararası baskı kadar kuvvetli olmadığını belirtti.

De Waal, 2 sene önceki uzlaşı çabalarında Ermenistan tarafının çözüm konusunda istekli görünmezken, şimdi de ekonomik ve askeri anlamda büyüyen Azerbeycan'ın istekli olmadığını söyledi.

Yaşananın tam anlamıyla bir "çatışma" olduğunu ifade eden De Waal, ortada çözüm için pek olumlu bir tablo bulunmasa da çatışmayı görmezden gelmenin mümkün olmadığını ve diplomasinin devam etmesi gerektiğini belirtti. Thomas de Waal, sorunun Azerbaycan, Ermenistan ve bölge için politik olduğu kadar insani ve ekonomik maliyetinin büyüklüğüne değindi.

De Waal Türkiye'nin ise Azerbaycan ve Ermenistan ile ilişkileri bağlamında bu konuda sesiz bir diplomasi yürütmesi gerektiğini dile getirdi.

Toplantıda ayrıca, sorunun çözümüne karşı öne çıkan yerelde gözlenen direncin, barışa değil barış için ülkelerin vermesi gereken ödünlere karşı gösterildiği ancak burada hükümetlerin etkisiyle kamuoyu görüşünün değiştirilebileceği ifade edildi. Katılımcıların soru ve katkılarıyla Rusya, ABD ve Fransa'nın çabaları ile bu ülkelerde yaklaşan seçimlerin sürece olası etkileri, İran'ın tavrı, sorunun direkt ve dolaylı tarafları arasındaki iletişim konuları da konuşuldu.