logo tobb logo tobbetu

AB ile Vizede Çözüme, Eski Alman ve İtalyan Bakanlardan Destek… TEPAV’da düzenlenen toplantıda, İtalya Eski Başbakanı ve İçişleri Bakanı Giuliano Amato ile Almanya Eski İçişleri Bakanı Otto Schily konuştu.
Haber resmi
22/03/2012 - Okunma sayısı: 1754

 

ANKARA – TEPAV, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB)’nin öne çıkan sorunlu alanlarından vize konusunda Türkiye lehine girişim başlatan Avrupa İstikrar Girişimi (European Stability Institute – ESI) ile 22 Mart 2012 Perşembe günü bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan İtalya Eski Başbakanı ve İçişleri Bakanı Giuliano Amato ile Almanya Eski İçişleri Bakanı Otto Schily, uygulamanın haksızlığına işaret ederken, çözüm için önerilerde bulundu.

TEPAV’da yapılan “AB-Türkiye İlişkileri: Vizelerin Kaldırılması Yönünde Atılan ve Atılması Gereken Adımlar” başlıklı toplantıda konuşan Alman Eski Bakan Schily, Türkiye ile vizelerin kaldırılmasının yaratacağı karşılıklı faydaya işaret ederken, “Verimli bir ekonomik ortaklık istiyorsak adil olmalı ve eşit davranmalıyız” dedi. Ancak vize konusunda Türkiye için atılacak böyle bir adıma Alman kamuoyunun önyargılara dayalı karşı tutumunu hatırlatan Schily, şöyle devam etti.

“Almanya’da bunun için halk arasında bir anket yapsanız, korkarım sonuç negatif çıkar. Sadece Türkiye’ye has da değil bu durum. Böyle bir soru ile yaklaşınca kamuoyunda algılar bu yönde işliyor. Dolayısıyla halkın algısını değiştirmek çok önemli. Komisyonun mutlaka adım atması lazım. En azından hükümet pasif kalmalı.”

“Güvenlik ve imaj konusunda sorunlar var”

Otto Schily, bir soru üzerine ise Türk politikacı olsa vize konusunda güvenlik argümanı ile yola çıkabileceğini, yasadışı göçle mücadelenin Türkiye’nin de lehine olacağına işaret etti. Ülke imajının da önemi üzerinde duran Schily, şunları kaydetti:

“Türkiye, pek çok Alman turisti cezbeden bir ülke ama siyasi tartışmalarda daha karmaşık bir algı var. Ben AB’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğu bakış açısına sahip olmama rağmen imajdan bahsediyorum. Gazetecilerin tutuklanması, din ve ifade özgürlüğü gibi konulardan bahsediyorum. Şu ana kadar Türkiye çok şey başardı lütfen çabalarına devam etsin.”

İtalya’nın Eski Başbakanı Giuliano Amato ise vize konusundaki uygulamanın çifte standart yarattığını söylerken, ancak AB kamuoylarını ikna için bu argümanı kullanmanın çok yararlı olmayabileceğini dile getirdi. Türk İçişleri Bakanlarının Avrupalı meslektaşlarıyla temaslarının önemi üzerinde duran Amato, güvenlik argümanı konusunda ise, şunları söyledi:

“Vize bu anlamda pek işe yaramıyor. Güvenlik açısından bilgi alışveriş sistemlerinin eşleştirilmesi çok daha işe yarar. Birlikte çalışma kültürü ile hareket etmek lazım. Yeter ki bir sistem olsun.”

“Balkan tecrübesi korkunun gereksiz olduğunu gösterdi”

Batı Balkan ülkelerinin AB’ye katılım sürecinde geçerli olan korkunun artık Türkiye için söz konusu olmadığını belirten Giuliano Amato, “’Gelip ülkemizi istila edecekler’ şeklindeki argüman artık geçerli değil. Bunun yaşanmadığını gördük” dedi. Eski bakanlar Amato ile Schily, ESI Danışma Kurulu’nda yer alıyor.

“Vize sorunu ilişkilere darbe olabilir”

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen TEPAV Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp de açılıştaki konuşmasında, Türkiye ile Birlik arasındaki ilişkilerde vize konusunda bir çıkmaza girildiğini ve bu konudaki olası gelişmelerin hayalkırıklığı yaratabileceği gibi ilişkilere darbe vurma tehlikesi de taşıdığını belirtti.

TEPAV ile benzer bir toplantıyı Aralık ayında gerçekleştirdiklerini hatırlatan ESI Başkanı Gerald Knaus ise, “Bu konuya büyük ilgi var ve bizim de ne kadar ciddi olduğumuzu bu toplantılardan da görmüş oluyorsunuz” dedi.

Çekince geri kabul anlaşmasında…

Knaus, şu an hem AB’nin hem de Türkiye’nin adım atmak konusunda çekinceli davrandığını belirterek, “Türk tarafı ‘Biz geri kabul anlaşmasını imzalarız ama siz önce bir adım atın’ diyor. AB de diğer ülkelerle yaşanan süreçte olduğu gibi öncelikle bu anlaşmanın imzalanması gerektiği argümanını kullanıyor. Dolayısıyla bir şey yapılmıyor ve şu an bir çıkmazdayız” dedi. Knaus ayrıca, yasadışı göçmenlerin iade edilmesini öngören bu anlaşmayla süreçte herhangi bir şeyin değişmediğine örnek olarak Yunanistan’ı gösterdi.

Knaus, sorunun çözümü için işe dost ülkelerden başlamanın yararlı olabileceğini, ardından kampanyalarla ülke ülke kamuoylarının Türkiye’yi neden desteklemesi gerektiğinin anlatılabileceğine değindi.

Medyada

TARAF

Yazdır

« Tüm Haberler