logo tobb logo tobbetu

Uluslararası Kriz Grubu’nun Son Raporu, Kürt Meselesine Diyarbakır’dan Bakıyor Mevcut fotoğrafı çekerek çözüm önerilerinde bulunmayı amaçlayan ICG’nin raporu, TEPAV’da bir toplantıyla tartışıldı.
Haber resmi
07/12/2012 - Okunma sayısı: 3152

 

ANKARA – Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group – ICG)'nun "Türkiye’nin Kürt Çıkmazı: Diyarbakır’dan Görünüm (Turkey’s Kurdish Impasse: The View from Diyarbakır)" başlıklı son raporu, 7 Aralık 2012 Cuma günü TEPAV’da düzenlenen bir yuvarlak masa toplantısı ile ele alındı. Raporun öne çıkan noktaları, ICG Türkiye ve Kıbrıs Analisti Didem Akyel Collinsworth tarafından katılımcılarla paylaşıldı.

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen TEPAV Avrupa Birliği (AB) Enstitüsü Direktörü Nilgün Arısan Eralp, açılışta, toplantıyı yönetme işinin kendisinde olmasına ilişkin olarak esprili bir dille eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın "Avrupa Birliği'ne üyeliğimize giden yol Diyarbakır'dan geçer” sözlerini hatırlattı.

Ardından sunumuna geçen Didem Akyel Collinsworth, Kürtçe konuşan nüfusun büyüklüğü ve Kürt Hizbullahı’nın kökenlerinin burada olması açısından bölgede öne çıktığını belirttiği Diyarbakır’ın Kürt sorunundaki yerini, kentin sosyo-ekonomik yapısına ilişkin bilgiler ve Kürtlerin talepleri ile siyasi partilerin bu konudaki duruşlarıyla ilgili değerlendirmeler eşliğinde ele aldı.

Kürtlerin taleplerine karşı bir önyargı olduğunu ancak Kürtlerin çoğunluğunun da ötekileştirildiğini düşündüğünü belirten Akyel Collinsworth, söz konusu kesim içinde yaşanan sorunun demokratik araçlarla çözüme kavuşacağı fikrinin baskın olduğunu söyledi. Collinsworth, temel talepler olarak ise Kürt kimliği ile etnisitesinin tanınması, anadilde eğitim ve kamu hizmeti talebinin yanında adem-i merkeziyetçiliğin artırılması ve ceza kanununda şiddet içermeyen görüşlerin ifadesi konusunda adım atılmasından bahsetti. Son dönemde destek oranı azalsa da seçimlerde bölgedeki 3 oydan 1’inin AKP’ye gittiğini, BDP’nin oy oranının da burada yüzde 60 olduğunu hatırlatan Didem Akyel, Kürtlerin hükümetin önemli bir rol oynamasına ilişkin beklentilerine işaret etti. Akyel, yerelde halkın kendi kimlikleriyle Türkiye’nin bir parçası olmak istediklerini vurguladı. Toplantıda anadilde eğitim konusunda hükümetin attığı adımlar konuşulurken, bunun tansiyonu azaltmak açısından önemli bir adım olduğu ancak uygulamanın uzun vade gerektirdiği dile getirildi.

Diyarbakır’ın ekonomik ihtiyaçları…

Didem Akyel Collinsworth, şiddet ortamının etkisiyle bölgeye dönük yatırım konusunda da değerlendirmeler yaparken, yatırım teşviklerinde altıncı bölge olarak belirlenen Diyarbakır’da eğitim, ulaştırma (uluslararası havaalanı ve demiryolu hattı) ve sanayide (sanayi bölgesi) adım atılmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti. Collinsworth, Kürt sorununa ilişkin olarak AB sürecinin heyecanının yitirmesiyle çözüm için atılan adımların da azaldığını sözlerine ekledi.

Toplantı katılımcılardan soru ve katkıların alınmasıyla devam etti.

 

ICG’nin raporuna ulaşmak için tıklayınız.

Yazdır

« Tüm Haberler