logo tobb logo tobbetu

Balkan Savaşlarının 100. Yılında TEPAV’da Gündem: “Rumeli’ye Veda”… Balkan harbinin değerlendirildiği toplantının ardından Gazeteci Taha Akyol, “Rumeli’ye Elveda” adlı kitabını okurları için imzaladı.
Haber resmi
26/03/2013 - Okunma sayısı: 2197

 

ANKARA – TEPAV, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) ile birlikte 26 Mart 2013 Salı günü “Balkan Savaşlarının 100. Yılı: Göçler, Tartışmalı Yorumlar, Alınan Dersler” başlıklı bir toplantı düzenledi.

TOBB ETÜ Fen - Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Sarınay’ın moderasyonunda yapılan toplantıda konuşan Gazeteci - Yazar Taha Akyol, Osmanlı’nın, milliyetçiliğin etkisiyle çokuluslu olmanın zaaflarını yaşadığını ve Balkan savaşlarının Osmanlı ordusunu sıkıntılı döneminde, reform sürecinde yakaladığını aktardı.

“Burjuvazi milliyetçiliğin peşine düştü”

Osmanlı içindeki azınlığın, dönemin burjuvazisini oluşturduğunu rakamlarla anlatan Akyol, ilk olarak 1900 yılında Osmanlı Makedonyası’ndaki öğrenci sayıları hakkında şu bilgiyi verdi: “Öğrencilerin 7.200’ü Sırp, 39.800’ü Bulgar, 56.602’si Rum ve 28.851’i Müslüman. Bulgaristan ve Yunanistan’da ayrıca okullar bulunuyor.” Osmanlı sanayisinin de yüzde 50 oranında Rumlardan oluştuğunu aktaran Taha Akyol, geri kalan kesim içinde (yüzde 20’si Ermeni, yüzde 10’u - ağırlıkla Fransızlar olmak üzere - yabancı şirketler ve yüzde 5’i Yahudiler) Müslümanların oranının yüzde 15 olduğunu aktardı.

Akyol, 1922 yılına kadarki süreçte Anadolu’ya gelen toplam göçmen sayısının da 4.3 milyonu aştığını (o zamanki nüfusun yaklaşık 1/3’i) ve bu insanlar için Türkiye’nin “tek sığınacak yer ve son gemi” anlamı taşıdığını aktardı. Taha Akyol ayrıca, ordunun içinden geçtiği sıkıntılı süreci Balkan savaşları ile Çanakkale savaşının sonuçlarını kıyaslayarak aktardı.

Başbakanlık Balkan İşleri Eski Koordinatörü Prof. Dr. Mustafa Kahramanyol ise o dönem Müslümanlara ait liselerin bulunmadığı bölgelerde azınlıkların kilise çatısı altında belediye, maliye, yargı ve okul gibi çalıştığını; bu ortamda Osmanlı’nın zayıfladığı bir dönemde söz konusu uluslar için zamanın geldiğini ve Rusya’nın başı çekmesiyle Balkan savaşlarının yaşandığını ifade etti. Kahramanyol, “Balkan savaşı bir felaketti, ama sorumlusu da yöneticilerdi. Çünkü zafer olsaydı, zafer onların olurdu” diye konuştu.

Muhacirleri bekleyen kimlik sorunu…

Mersin Üniversitesi’nden Dr. Fahriye Emgili de toplantıda, savaşlar sırasında kaynakların yaklaşık 632 bin kişinin öldüğüne işaret ettiğini söylerken, Anadolu’ya büyük göçün ardından ise muhacirlerin yaşadıklarına değindi. Emgili, kimlik sorunu yaşayan bu insanların Anadolu’da “gavur” ve “Sırp bozması” gibi sıfatlarla karşılaştığını aktardı. Konuşmasının sonunda “Balkanlar’da göç biter mi?” sorusunu yönelten Emgili, 90’ların başında Bosna’da yaşananları hatırlatarak bu yaşananlara kayıtsız kalınmaması çağrısı yaptı.

TEPAV Dış Politika Analisti Dr. Erhan Türbedar ise,  Balkan savaşlarının 100. yılının düşük profilli anmalarla geçtiğini, bu çerçevede yapılan çalışmalardan öne çıkan Sırbistan’da yapılan bir anketin Sırpların yüzde 76’sının birinci Balkan savaşında kimlerle savaştıklarını bilmediğini ortaya koyduğunu kaydetti. Balkan tarihinin yazımının zorluğuna, farklı tarih anlatımlarına işaret eden Türbedar; “Ortak bir şey söyleyemiyoruz. Çünkü (Balkan savaşları) Sırplar için kahramanlık, Makedonlar için toprak kaybı demek… Arnavutlar ise en büyük mağdur olduğunu düşünen kesim” diye konuştu.

“Sınırlar konusu günümüzü etkiledi”

Türbedar, bu savaşların “tarihsel hak” olarak iddia edilen sınırlar konusu ile 90’ların başında bölgede yaşanacaklara da ortam hazırladığını söyledi. “100 yıl sonra da Balkan ülkeleri yine yol ayrımında ve halen ortak bir şey söyleyemiyorlar” diyen Türbedar, bölgedeki neo-Osmanlıcılık endişelerini de eleştirdi.

Toplantının ardından Gazeteci Taha Akyol, “Rumeli’ye Elveda – 100. Yılında Balkan Bozgunu” isimli son kitabını okurları için imzaladı.

Etiketler: Balkanlar, Savaş,

Yazdır

« Tüm Haberler