Arşiv

  • Nisan 2024 (13)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Türkiye’de Fırsatlar Bitmez

    Ussal Şahbaz24 Şubat 2014 - Okunma Sayısı: 4490

     

    Bir Startup Turkey daha geride kaldı. ETohum’un düzenlediği bu zirve her şubat Türkiye’de teknoloji, özellikle de İnternet girişimciliğiyle ilgilenen aşağı yukarı herkesi Antalya’da biraraya getiriyor. Bu sene altıncısı düzenlendi. Benim üçüncü gidişim. Perşembe sabah açılış konuşmalarını kaçırıp, ilk kahve arasında yetiştiğimde Rixos Downtown Otel’in artık Startup Turkey’in ana lokasyonu haline gelen birinci kat lobisi dolmuştu. Bu sene katılımcı sayısı 700’ü bulmuş.

    Startup Turkey’e yoğun ilgiye rağmen salondaki enerji düşüklüğünü hissetmem uzun sürmedi. Önce, bu yıl üçüncü gelişim herhalde artık baydım, diye düşündüm. Ama sonra konuştuğum kıdemli ve yeni katılımcılar da gözlemimi doğruladı. Eskiden heyecanla yeni iş modellerini anlatan gençlerin yüzleri bu sene asık. Çok iyi bir iş geliştiriyorum ama yatırımcılar fatura görmeden para vermiyor diyen gençlerin kafası karışmış. Kimi suçlayacaklarını bilemiyorlar. Lobiye genel bir kaygı ve bıkkınlık hakimdi.

    Gelin Startup Turkey haftasındaki bazı gelişmelere göz atalım: Etkinliğin başladığı günün sabahı Whatsapp’ın Facebook’a 19 milyar dolardan satıldığı açıklandı. Güven Hoca’nın bugün yazdığı gibi, Whatsapp’ın değerlemesi Türk Telekom’un iki katı düzeyinde. Bundan bir gün önce ise İnternet sitelerinin engellenmesini büyük ölçüde idari kararların keyfiyetine bırakan bir torba kanun Resmi Gazete’de yayınlandı. Yeni bir torba kanunla bazı düzeltmeler yapılması bekleniyor, ama yine de engellemelerin zaten mevcut olumsuz durumdan daha da öngörülemez bir şekilde yapılacağı bir döneme giriyoruz.  Uzun süredir ekonomi çalkalanıyor. Seçimlerle dolu 2014’te hem ekonomik hem de siyasi çalkantıların nereye gideceğini kestirmek güç.

    Girişimcilerde gördüğüm kaygı ve karamsarlığın üç ana nedeni var. Aşağıda bunları sıralıyorum ama yine aşağıda anlattığım gibi bu üç nedenin de tek tek girişimciler için büyük mesele olmadığını düşünüyorum:

    • Ekonomi kötüye gidiyor, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, biz de batacağız. Son yıllarda ekonominin iyiye gitmesinin tek nedeni ABD’deki genişlemeci para politikasıydı. ABD piyasadaki dolar miktarını artırınca dolarlar gelişen pazarlara ve bu arada Türkiye’ye aktı. Ama bu fonları çoğunlukla inşaat yapmak için kullandık. Teknoloji girişimciliğinin finansmanına akan fon miktarı son derece sınırlı oldu. Ancak, para girişinin getirdiği tüketim artışı ile iç pazara yönelik e-ticaret gibi alanlarda girişimleri hızlı büyütmek kolaylaştı.  Şimdi dolar akışı yavaşlayınca tüketim de yavaşlayacak. Böylece girişimciler yerel tüketim yerine küresel işlere odaklanabilirler. Belki böylece gerçekten Whatsapp olmaya aday şirketlerimiz çıkabilir.

     

    • İnternet sansürlü hale gelecek, hangi sitenin ne zaman engelleneceği belli olmayacağı bir ortamda İnternet işi kurmak akıl karı değil. İnternet engellemelerine dair son torba kanunun ekonomi politikaları perspektifinden yaklaşıldığında tutar yanı olmadığını, İnternet’i ekonominin temeli değil de radyo ve TV gibi bir medya mecrası olarak görerek gelişmiş bir ekonomi olamayacağımızı daha önce de yazmıştım. Ancak bence bu sansür işinin kalıcı olması güç. Türkiye’nin dinamikleri buna izin vermeyecektir. Bu süre zarfında, engellenen sitelerin klonları iyi bir fırsat olabilir. Çin’de Twitter yerine çıkan Weibo gibi. Bizde de Youtube yasaklandığında izlesene.com gibi özgün içerik siteleri gelişmişti. Tabii Çin dışında hiçbir pazarın büyüklüğü bu tip küresel işlerin klonlarının rekabetçi olacak hacme erişmesini sağlayacak düzeyde değil. Zaten araba ithal edilemediği için Şahin’e binmek zorunda kalmak gibi bir durum bu. Sonuç olarak, İnternet’in keyfi biçimde engellendiği ülkelerden Whatsapp gibi küresel etki yapacak büyük şirket çıkmaz, ama kısa vadeli fırsatlar çıkabilir.

     

    • Silikon Vadisindekiler girişimciyse biz neyiz? Bu olumsuz psikoloji giderek derinleşiyor. Oysa zaten Türkiye hiçbir zaman Silikon Vadisi değildi. Sadece e-ticarette hızla büyüyen pazardan elde edilen olumlu sonuçlardan dolayı bir gaz durumu vardı. Ama temel unsurlara baktığımızda, son birkaç yılda İnternet girişimciliğinin gelişmiş ülkelerin dışına yayılabilmesini sağlayan İnternet ve sosyal penetrasyonunda artışla müşterilere ulaşmanın kolaylaşması, bulut bilişimle sermaye maliyetlerinin düşmesi, yalın girişime dayalı iş modellerinin yaygınlaşması, vb. küresel trendler değişmiş değil.

    2008’den bu yana Türkiye’ye tarihi bir tersine beyin göçü yaşandı. Bu göç büyük ölçüde Türkiye’de işler iyi gittiği için değil, ABD, İngiltere gibi ülkelerde işler iyi gitmediği için gerçekleşti. İşini kaybeden, vizesi uzamayan, zaten burada birkaç yıl startup hayatının maliyetini karşılayabilecek yatırım bankası bonuslarını biriktirmiş olan birçok değerli beyin Türkiye’ye geri geldi. Bu trend yavaşlarsa, yine başlamasına neden olan faktörler nedeniyle yavaşlar, yani dışarıdaki faktörler nedeniyle. Bu açıdan Türkiye için müjdeli bir haber ABD’de girişimcilere, iyi eğitimli beyinlere, özellikle temel eğitim ve mühendislik mezunlarına vize kolaylıkları getirecek kanunun iç politik mücadeleler yüzünden şimdilik rafa kaldırılmış olması. Yani biraz zaman kazandık.

    Rixos Otel’in lobisine geri dönelim: Startup Turkey katılımcılarının çoğu 25 yaş civarında, üniversiteyi bitirdikten sonra birkaç yıl bir yerlerde çalışıp girişimci olmaya karar vermiş gençler. 25 yaşındaki bir genç girişimcinin ekonomide ne olup bittiğini doğru düzgün anlamaya başladıkları son on yılda ekonomide işler hep iyiye gitti. Şimdi işler ilk defa kötüye gidiyor. Bence kaygı ve karamsarlığın ana sebebi bu. Oysa yaşadığımız Türkiye’deki ilk çalkantı değil.  Uzun perspektiften bakınca Türkiye iniş çıkışlara alışık.

    Bugün dün de olduğu gibi Türkiye’de kısa yoldan para kazanmak yerine değer oluşturmak isteyen girişimciler için bir sürü fırsat var.  Girişimcilerin yeni fırsatları yakalamak için çalışmaya devam etmesi lazım.

    Ancak asıl önemli olan, yeni girişimcilerin “network yapmaya” geldikleri başarılı rol model girişimcilerin ve yatırımcıların şimdi ne yapacakları. Yeni ne yapmaları gerektiğini Startup Turkey hakkındaki ikinci blog yazımda yazacağım.

     

    * Ussal Şahbaz, Ekonomi Çalışmaları, Analist

    Yazarın diğer Günlük yazıları için tıklayınız.

    Yazdır