Arşiv

  • Mayıs 2024 (3)
  • Nisan 2024 (15)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)

    İşsizlik oranı tahminleri

    Fatih Özatay, Dr.20 Nisan 2010 - Okunma Sayısı: 955

     

    Son günlerde olumsuz veriler ardı sıra yağmaya başladı. Olumsuzluğun doruk noktasını çarşamba günü açıklanan işsizlik rakamları oluşturdu. Açıklanan veriler yeni nüfus kestirimlerine dayanıyor. Sadece iki döneme ait işsizlik verisi açıklandı: 2008 ve 2009 Ocak. Durum gerçekten vahim: Bir yıl öncesine kıyasla işsizlik oranında 3.9 puanlık artış var. Şimdilik yeni rekorumuz yüzde 15.5. Tarım dışını ele alırsanız bu oran yüzde 19 olarak karşımıza çıkıyor.
    İşsizlik oranındaki yükseliş şüphesiz esas olarak üretimdeki büyük düşüşten kaynaklanıyor.
    Bir de teknik neden var ve daha çok kriz dönemlerine özgü: Kriz döneminde aile bütçesine katkıda bulunmak üzere işgücüne katılım artıyor. İşgücü piyasasında uzmanlaşmış iktisatçılar özellikle kadınlar arasında bu eğilimin yaygın olduğunu belirtiyorlar.
    Daha önce iş aramayanların bir kısmı iş aramaya başlayınca, işsizlik oranının hem payı
    (işsiz sayısı) hem de paydası (işgücü) yükseliyor, sonuçta işsizlik oranı artıyor. Son aylarda işgücüne katılım oranında gerçekleşen artış kadınlar ve erkekler için şöyle (parantez içindeki rakamlar erkekler için): Ekim: 1.8 (0.8); Kasım: 2.0 (0.9); Aralık: 2.0 (1.1); Ocak: 1.9 (1.0).
    Bu köşede son zamanlarda TEPAV'da krize ilişkin yapılan çalışmalardan elde edilen bulgular üzerinde oldukça sık durdum. Bu bulgular arasında çeşitli senaryolar altında işsizlik oranının 2009 sonunda ne gibi değerler alabileceği de var.
    Bizim işsizlik tahminlerinin son açıklanan işsizlik rakamları çerçevesinde bir miktar iyimser kalacağı anlaşılıyor. Yine de krize karşı uygulanacak farklı ekonomik politikaların işsizlik oranı üzerinde ne gibi bir etkisi olacağını ölçebilmek açısından yararlı o bulgular. Tahminleri vermeden önce bir noktanın altını çizeyim. Bu rakamlar elde edilirken işgücüne katılım oranını sabit aldık. Dolayısıyla, yukarıda değindiğim ve işsizlik oranını yükselten faktör tahminlerimize yansımıyor. Bu durumda bu tahminleri alt sınır olarak değerlendirmekte yarar var.
    Şubat ayında elde ettiğimiz sonuçlara göre, o tarihte geçerli olan dışsal koşullar altında ve krize karşı bir önlem alınmazsa ekonomimiz yüzde 5.5 oranında küçülüyordu 2009'da. Bir parantez:
    Bu bizim TEPAV'daki 'konsensus' tahminimiz.
    Benim daha küçük bir modelden elde ettiğim ve bu köşede sizlerle paylaştığım tahmin daha karamsardı. Söz konusu eylemsizlik varsayımı altında küçülme oranı en iyimser yüzde 6.4 oluyordu.
    Yüzde 5.5 oranında küçülüyorken 2009 sonu için geçerli işsizlik oranı yüzde 16.6 oluyor.
    Bu rakam 2008 sonunda yüzde 13.6 idi:
    Üç puanlık bir artış öngörüyoruz işsizlik oranında. Tekraren: İşgücüne katılımdaki olası artış da dikkate alınırsa bu rakam daha yüksek çıkar.
    En iyi senaryomuzda IMF ile önden yüklemeli bir kredi anlaşması + lira ve döviz cinsinden kredi garanti sistemi kurulması + bankalara bu sisteme katılım için bazı özendirici imkânlar tanınması + Merkez Bankası'nın döviz cinsi reeskont kredisi açarak
    kredi garanti sistemine katılması + işsizlik ödeneğinin ve yararlanan sayısının artırılması +
    düşük maaşlı emeklilere ve muhtaçlara bir defalık para yardımı yapılması vardı. Böylelikle uyarılan iç talep sayesinde 2009 büyüme hızımız eksi yüzde 5.5 yerine eksi yüzde 3.6 oluyordu.
    İşsizlik oranı ise bu en iyi senaryo altında yüzde 15 oluyor. Diğer bir ifadeyle, bu önlemlerin
    hepsi mart başında devreye sokulabilseydi işsizlik oranımız yine yükselecekti (1.4 puan).
    Ama hiçbir şey yapılmadığı duruma kıyasla 1.6 puanlık bir iyileşme söz konusu olacaktı.
    Harcama eğilimi çok yüksek olan ve daha çok yurtiçinde üretilen mallara harcama yapacak kesimlere yönelik (işsizler, emekliler ve muhtaçlar) düşündüğümüz parasal yardımları dışlayan bir ekonomik programda ise işsizlik oranı en iyimser tahminle yüzde 16.1'de kalıyor. Yani sadece IMF ile anlaşıp, kredi garanti fonunu devreye sokmak işsizlikteki artışı törpülemeye yetmiyor.

    Bu yazı 20.04.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır