Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Patinaj olasılığı artıyor

    Fatih Özatay, Dr.16 Temmuz 2009 - Okunma Sayısı: 871

    Nisan ayına ait işsizlik verileri dün açıklandı. Son aylarda, açıklanan her veriden sonra 'beklendiği gibi' demek adetten oldu. Bu sefer de durum farklı değil; işsizlik rakamları 'beklendiği gibi' arttı. Nisan 2008'de yüzde 9.9 olan işsizlik oranı, geride bıraktığımız nisan ayında yüzde 14.9'a fırladı. Diğer bir ifadeyle 5 puanlık yükseliş var işsizlik oranında.
    Tarım dışı işsizlik oranı ise, elbette daha yüksek: Bir yıl öncesinin aynı dönemine göre 5.9 puan artarak yüzde 18.2 olarak gerçekleşti. Daha da kötüsü, ne yazık ki yine beklendiği gibi, 15-24 arası yaş grubundaki hem yüksek işsizlik oranı (yüzde 26.5), hem de bu oranda son bir yıl içinde gerçekleşen artış (8.9 puan).

    Tablo 1'de, bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla hem genel işsizlik oranında hem de tarım dışı işsizlik oranında gerçekleşen artışlar veriliyor. Dikkât ederseniz kesintisiz bir yükselme ver işsizlik oranındaki artışta. Çok sevimsiz bir gelişme.   İşsizlik oranı çeşitli nedenlerle yükselebilir. Her ay 15 yaş altı gruptan 15 yaşına gelenler işgücüne katılıyor.
    Dolayısıyla demografik nedenlerle işgücü artıyor. Ek olarak, daha önce çalışmak istemeyip iş aramayanların bir kısmı bu fikirlerinden vazgeçebilir ve işgücüne katılabilirler.
    Bu koşullar altında istihdam artışı işgücündeki bu artışı karşılamıyorsa işsizlik oranı artacaktır. Bundan daha kötüsü de var: İşgücü artarken istihdamın azalması. Bu durumda işsizlik oranı iki nedenle artıyor: Mevcut istihdam azaldığı için ve işgücüne yeni katılanlar iş bulamadıkları için.Bir süredir Türkiye'de olan biten ne yazık ki bu 'kötünün daha da kötüsü':

    Şubat ayından bu yana, bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla istihdam azalıyor. İstihdam edilen kişi sayısı şubatta 85 bin, martta 241 bin ve nisanda 530 bin kişi azaldı. Oysa daha önceki aylarda işsizlik oranı, evet artıyordu ama hiç olmazsa istihdam edilen kişi sayısı da artıyordu.

    Milli gelirimizin küçülme hızında 'dibi' görmüş bile olsak ki bundan kimse emin olamaz, işsizlik oranlarının bir süre daha yükselmesini ve daha sonra da bir süre bu yüksek düzeylerde kalmasını beklemek gerekir. Zira şirketler sattıkları mallara olan talep düşerken daha az ürettikleri için hemen işçi çıkarmıyorlar. Bir süre mevcut işgücüyle devam ediyorlar.

    Belli bir noktadan sonra işçi çıkarmalar başlıyor ve hızla artıyor. Dipten yukarıya doğru ekonomi hareket ediyorken, yani üretimdeki azalma hızı düşüyorken, mevcut kadrolarıyla bir süre devem etmeleri ve gerekirse onlara fazla mesai yaptırmaları bu durumda akla yatkın geliyor.

    Birkaç yazı önce 2010-2011 için senaryolara başlamıştım. Temel senaryom 'patinaj senaryosu' idi: Yani, tutarlı ve ümit verici bir ekonomik program uygulanmayacaktı. Buna karşın, 2010'da pozitif bir büyüme oranı elde edilecekti. Zira hiçbir şey yapılmasa bile, 2009'daki çok düşük üretim düzeyi azıcık da kıpırdasa büyümüş olacaktık. Ama asıl sorun 2011 için olacaktı. Bu durumda, işsizlik düzeylerinin uzunca bir süre yüksek düzeylerde kalması tehlikesi var.  Normal zamanında seçimlerin yaklaştığı, hatta erken seçim olasılığı bulunduğu dikkate alındığında, bu durumda panik ve tutarsız ekonomi politikaları uygulaması gündeme gelebilir. Patinaj senaryosu olasılığı artıyor gibi.


    Bu yazı 16.07.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır