Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Yine vergi indirimi üzerine

    Fatih Özatay, Dr.23 Ağustos 2009 - Okunma Sayısı: 1076

     

    Bazı sektörlere ilişkin mart ayında alınan ÖTV indirimi kararından sonra alışkanlık haline gelen otomotiv sektöründe gelişmeler yazılarından biri ile yine karşınızdayım. Bu konuda her ay yazıyor olmamın temel nedeni şuydu: Bütçe olanaklarımız, küresel krizin istihdamı ve üretimi keskin biçimde azaltıcı etkilerine karşı çok fazla bir şey yapmamıza izin vermiyordu. Ama iç talebi artırıcı politikalara ihtiyaç olduğu da açıktı. Bu durumda, makul olan kısıtlı bütçe imkânlarını üretimi en fazla artıracak şekilde yönlendirmekti.

    Otomotiv sektörü ürettiği ürünlerin çok büyük kısmını ihraç ediyordu. Öte yandan, özellikle otomobil dikkate alındığında, yurtiçinde satılan araçların önemli bir kısmı ithal araçlardı. ÖTV indirimleri ihraç edilen araçların fiyatlarını etkilemiyordu. Buna karşın, ÖTV indirimi ithal araçların fiyatlarını ucuzlatıyordu. Bu durumda, vergi indirimi kararından iki gün sonra bu köşede bu kararın üretime pek yaramayacağına, buna karşın ithalatı özendireceğine dikkat çekilmişti.

    Otomotiv sektörü, yan sanayi de dikkate alındığında çok önemli bir sektör Türkiye için. Bu önemine karşın, alınan geçici ÖTV indirimi kararına temelde bu nedenle karşı çıkmıştım. Ayrıca, vergi indiriminin geçici olması, ileride araç almak isteyenlerin bu isteklerini öne çekmelerine yol açacaktı. Vergi indirimi süresi bittikten sonra daha pahalıya araç almaktansa, olanaklarım el veriyorsa şimdi araç almam daha anlamlıydı çünkü. Ama bu, toplam araç talebinin artması anlamına gelmiyor, sadece talebin öne çekileceğini ima ediyordu.

    Tabii, bir de ekonomiye duyulan güvenin azaldığı, yarınların belirsizliğini koruduğu bir ortamda, genelde vergi indirimlerinin tek başlarına iç talebi artırıcı etkilerinin sınırlı olması beklenirdi. Zira böylesine ortamlarda, yarınlarından emin değillerse insanlar, kenara birkaç kuruş ayırmak, ya da borca girmemek şeklinde bir davranış biçimi egemen olurdu. Güveni artırmadan sadece fiyat avantajları sağlayarak iç talebi artırmaya çalışmak bu durumda sonuç vermezdi. Doğal çıkarsama bu durumda şuydu: Genelde vergi indirimi politikalarından yarar beklemek için, bu politikaların kapsamlı bir ekonomik programın bir parçası olarak uygulanmaları gerekiyordu.
    Tablo 1'de 2008 ve 2009 yıllarının aylık üretim ve ithalat karşılaştırmaları var. Karşılaştırma sadece otomobil için yapılıyor. Zira bu üründeki üretim ve ithalat gelişmeleri meramımı çok güzel anlatıyor. Lütfen ithalat ile ilgili değerlere dikkatlice bakın. Mart ortasında alınan vergi indirimi kararından sonra ithalat hızla artmış. Üstelik bu hızlı artış krizin etkilerinin görülmediği ve ithalatın zaten yüksek düzeylerde seyrettiği 2008'in ilk yarısına kıyasla gerçekleşmiş. Buna karşın ÖTV oranının indirim öncesindeki oranına yakın bir düzeye çekilmesi ile de temmuz ayında hızla düşüyor ithalat.
    Üretim için tablonun verdiği mesaj da yeteri kadar açık. Vergi indirimi bir miktar hareket getiriyor; üretimde bir yıl öncesine göre düşüş hızı azalıyor. O kadar. Esas etki ithalatta. Kıssadan hisse şu: Ekonomiye ilişkin kararların 'ayaküstü' alınmaması gerekiyor. Böyle 'önemsiz ayrıntılar' atlanıyor çünkü.

    Bu yazı 23.08.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır