Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Krizler ve batan bankalar

    Fatih Özatay, Dr.27 Ağustos 2009 - Okunma Sayısı: 1025

     

    Küresel krizin ne zaman başladığına dair tevatür muhtelif. Bu tarihi 2006'nın sonu olarak alanlar var. Ya da ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Bernanke'nin altı gün önce yaptığı konuşmada belirttiği gibi Ağustos 2007 olarak alanlar da. Ama herkes krizin Eylül 2007'de zirveye tırmandığı konusunda anlaşıyor. Biraz hatırlayalım:

    ABD konut kredisi piyasasında faaliyet gösteren devlet destekli iki dev, yani Fannie Mae ve Freddie Mac Eylül ayının yedisinde tarihin en büyük kurtarma operasyonlarından biriyle kurtarılıyor. Bank of America Merill Lynch'e 50 milyar dolar tutarında destek paketi açıklıyor. 22 Eylül 2008'de Morgan Stanley ve Goldman Sachs yatırım bankası konumundan çıkarak normal banka konumuna geçiyorlar (geçmek zorunda kalıyorlar). FBI Fannie Mae, Freddie Mac, Lehman Brothers ve ABD'nin en büyük mali varlık sigorta şirketi olan AIG için krizde oynadıkları rolü araştıran bir soruşturma başlatıyor. Ayın sonunda en büyük tasarruf-yatırım kurumu olan Washington Mutual'a el konuluyor.  Krizi asıl tetikleyen olay 11 Eylül'de Lehman Brothers'ın iflasın eşiğine gelmesi oluyor. 15 Eylül 2008'de Lehman Brothers'in iflası açıklanıyor.

    Lehman Brothers'ın kurtarılmaması nedeniyle FED çok eleştiri aldı. Bu tür eleştiriler, kriz dönemlerinde merkez bankalarının çokça karşılaştıkları eleştirilerden. Benzer bir eleştiri, hatırlayacaksınız 2001 krizinin patlak vermesinden önce, 2000 yılının Kasım sonunda ve Aralık ayında Demirbank'a nakit para desteği vermemesi nedeniyle bizim Merkez Bankası'na da getirilmişti. Demirbank 6 Aralık tarihinde TMSF bünyesine alınmıştı. Bakın Bernanke son konuşmasında Lehman Brothers'a FED'in nakit para desteği vermemesinin nedenini nasıl açıklıyor:

    "FED, her zaman, sistem açısından önemli olan bir ya da birden fazla kurumun kontrolsüz bir şekilde batmasının finansal sistem ve ekonomi açısından çok ters sonuçlar yaratacağı görüşünde olmuştur. Bu nedenle, bugüne kadar yasaların izin verdiği sınırlar içinde ve diğer kurumlarla işbirliği yaparak bu tür bir batışı engellemek için elimizden gelen her şeyi yapa geldik. Ancak, Lehman Brothers olağanüstü derecede zor bir vakaydı. Bu şirketi satın alacak bir alıcının bulunması ya da sektörün bir çözüm oluşturması için hükümetin ısrarlı çabaları sonuç vermedi. Öte yandan, Lehman Brothers'ın FED'den ihtiyaç duyduğu miktarda fonu alabilmesi için FED'e verebileceği teminat miktarı çok yetersizdi. FED'in teminatsız fon sağlayamaması, hükümetin uygun bir çözüme izin verecek ya da bu kuruma sermaye enjekte edecek bir mekanizmaya sahip olmaması, Lehman Brothers'in batışını ne yazık ki kaçınılmaz kıldı."

    Merkez bankalarını bu tür vakalarda eleştirmeden önce düşünmek gerekiyor. Yasaları gerekli operasyonları yapmaya izin veriyor mu? Yoksa bu kurumların batmaması için gereken işlemler başka kurumların işi mi? Bu kurumlar üzerlerine düşenleri yapıyorlar mı? Hükümetler ve yasa yapıcılar zamanında gerekli işlemlerin gerçekleştirilmesine izin verecek yasal değişiklikleri yapamıyorlarsa, bürokratlardan yasal sınırların dışına çıkmaları nasıl beklenebilir? Elbette, son olarak da finansal kurumların bu tür durumlara düşme olasılıklarını en aza indirmek için ne tür düzenleme ve denetleme gerektiğine karar vermek gerekiyor.

    Bu yazı 27.08.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır