Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Hangi sürat felaket?

    Fatih Özatay, Dr.22 Ekim 2009 - Okunma Sayısı: 1032

     

    Pazartesi incelemeye başladığım konuyu sürdürüyorum. Bugünün sorusu şu: Hızlı kredi genişlemesi neden para politikası açısından önemli bir sorun yaratma potansiyeline sahip?
    J. Frankel ve A. Rose, 1996 yılında yayınladıkları bir çalışmada 1971-1992 dönemi için gelişmekte olan ülkelerdeki para krizlerini inceliyorlar. Yüz ülkeden buldukları ortak özelliklerden bir tanesi de kriz öncesi dönemlerde yurtiçi kredi hacminde hızlı artış olması. Bu alanda daha yenilerde günışığına çıkan bir çalışma Barajas ve arkadaşları tarafından yapılmış. İnceledikleri çok sayıdaki bankacılık krizinin yaklaşık yarısından önce hızlı kredi genişlemesi dönemi yaşandığında dikkat çekiyorlar.
    Bu bulguların arkasındaki temel neden şu: Hızlı ekonomik genişlemeyle birlikte işlerin olumlu yönde gitmesiyle finansal kurumların yavaş ekonomik büyüme dönemlerine kıyasla algıladıkları riskler azalıyor. Hep böyle gidecekmiş düşüncesi ağır basıyor. Finansal kurumlar arasında kredi pazarından pay kapma yarışı hızlanıyor. Hızlı kredi genişlemesi, kredi verilen kurumların ya da kişilerin çok da iyi değerlendirilmemesine yol açıyor. Böylelikle batık kredi oranı artıyor.
    En güncel örnek hiç şüphesiz ABD'den: Küresel krizle ABD'deki ipotekli konut kredisi piyasası arasındaki çok yakın ilişki artık herkesçe biliniyor. 2002-2006 döneminde ABD'de ipotekli konut kredisinde oldukça yüksek bir artış var. Öyle ki tüm bu dönemde yıllık kredi artışları çift haneli düzeylerde gerçekleşmiş. ABD'deki enflasyon oranı düşünüldüğünde ve enflasyon bu artış hızlarından düşüldüğünde karşımıza oldukça yüksek bir reel kredi genişlemesi çıkıyor.
    Bizden de bir örnek hemen verilebilir: 2001 krizinden sonra, özellikle de 2003 sonrası bankaların neredeyse, neredeyse değil gerçekten de, sokak ortasında, alışveriş merkezlerinde kredi kartı pazarlamaları gibi. Pazartesi yazımda 2004 yılının ağustos ayında Merkez Bankası'nın yayınladığı bir duyurudan söz etmiştim. Hızlı kredi genişlemesinin yaratabileceği olumsuzluklara karşı önlem almak için düzenleme ve denetleme otoritesini göreve çağırıyordu. Bu duyurudan daha önce de kredi kartlarındaki baş döndürücü gidişatın tehlikelerine dikkat çeken duyuruları vardı.
    Dolayısıyla para politikası açısından potansiyel bir tehlike arz ediyor hızlı kredi genişlemesi. Hızlı kredi genişlemesi, eğer finansal sistemdeki düzenleme ve denetim sağlıklı değilse, ileride finansal sistemde kriz çıkması tehlikesi demek. Bunun ekonomiler açısından ne anlama geldiğini son yaşadıklarımızdan yakından biliyoruz. Böyle bir ortamda merkez bankaları yangın söndürme görevlileri olarak çalışmak zorunda kalıyorlar. İşte bu anlamda hızlı kredi genişlemesi potansiyel bir tehlike para politikası açısından.
    Bir de hızlı kredi genişlemesinin yaşandığı dönemde ortaya çıkan tehlike var. Elbette enflasyonla ilgili bu. Hızlı kredi genişlemesi beraberinde tüketim patlamasına yol açabiliyor; şirketler kesiminin kar oranlarını daha rahatlıkla artıracakları bir ortam yaratılıyor. Fiyat artışları hızlanıyor.
    Hızlı kredi genişlemesi varsa ne yapacak bu durumda merkez bankaları? Daha işin başında önemli bir sorun var: Ne hızdaki bir kredi genişlemesi hızlıdır? Enflasyonun üzerinde 5 puan? Yoksa 10? 35? Gelin de çıkın işin işinden. Ya hızlı olduğunu düşündüğünüz bir kredi genişlemesi, aslında finansal sistem açısından hiç potansiyel bir tehlike oluşturmuyorsa? Diyelim ki bu güçlüğü aştınız ve kredi piyasasındaki gidişatın gidişat olmadığına karar verdiniz; ne yapacaksınız? Sürdüreceğim.
    Meraklıları için sözünü ettiğim iki çalışmanın künyesini de vereyim. İlk çalışma: J. Frankel, ve A. Rose, 1996. Currency Crashes in Emerging Markets: An Empirical Treatment (Yükselen Piyasalarda Para Çöküşleri: Ampirik Bir İnceleme), Journal of International Economics, 41, 351-366. İkinci çalışma: A. Barajas, G. Dell'Ariccia ve A. Levchenko, 2007. Credit Booms: The Good, the Bad, and the Ugly (Hızlı Kredi Büyümeleri: İyi, Kötü ve Çirkin), basılmamış çalışma, Washington, DC: IMF.

    Bu yazı 22.10.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır