Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Enflasyon hedeflemesini hemen harcamayalım

    Fatih Özatay, Dr.05 Kasım 2009 - Okunma Sayısı: 878

    Salı günü ekim ayı enflasyonu açıklandı ve yüzde 5 gibi düşük bir düzeyde kaldığını öğrendik tüketici fiyatlarındaki artış hızının. Bir süredir enflasyon hakkında yazmıyorum; şüphesiz bunun temel nedeni küresel krizin ekonomimizde yarattığı ağır tahribat. İşsizlik artışına ve ekonomik daralamaya karşı ne yapılabilir sorusunun yanıtının peşine düşmek çok daha ilginçti çünkü.

    Enflasyonu arka plana itmemin bir nedeni daha var: Bir anlamda 'haber değerini' yitirdi. 2001'de Radikal'de yazmaya ara vermeden önce, aylık enflasyon verilerinin açıklanmasını izleyen gün yazı günüm olmasa da bir değerlendirme yapıyordum. Mesela tüm 2000 ve 2001'in mayıs ayına kadar olan dönem hep böyle oldu. Türkiye ekonomisine makro çerçeveden bakanlar açısından o dönemdeki temel konulardan biriydi enflasyon.

    2002 enflasyon hedefini saptarken Merkez Bankası'nda bir süre tartıştığımızı hatırlıyorum. Yüzde 35'lik hedef bu tartışmaların sonucunda ortaya çıktı. 2001 sonunda enflasyonun ulaştığı düzey yüzde 70'e yakındı. Dile kolay yarı yarıya bir azalma hedefi konulmaktaydı. Üstelik örtük enflasyon hedeflemesi gibi yeni bir para politikası rejimi uygulamaya sokuluyordu. Bu rejimin kredibilitesi de söz konusuydu. Neyse, sonuçta 2002 sonu enflasyonu hedefin altında gerçekleşti, hatta yüzde 30'un bile altına indi. O günleri düşününce enflasyonda gelmiş olduğumuz noktanın çarpıcı olduğu açık. Ancak bu çarpıcı gelişme bazı önemli noktaları gözden kaçırmamıza yol açmamalı.

    2001-2006 döneminde enflasyonda gerçekleşen hızlı düşüş, yüksek büyüme ortamında sağlandı. Sonuçta yüzde 70 gibi bir düzeyden yüzde 2005 sonunu alırsanız yüzde 8'e, 2006 sonunu alırsanız da yüzde 10'a düşen bir enflasyondan söz ediyoruz. Oysa aynı dönemde ortalama büyüme hızı yüzde 7'yi aştı. İşsizlik oranı düşmedi, ama artmadı da.
    Elbette, o dönemde disiplinli bir maliye politikası uygulanması enflasyon düşmezdi. Elbette uluslararası likidite bolluğu daha hızlı büyümemize yardımcı oldu. Hepsi doğru. Ama tersi de doğru: bir oraya bir buraya savrulan, neyi amaçladığı, neyi nasıl yapacağı belli olmayan bir para politikası uygulaması olsaydı, bu performans ortaya çıkmazdı. Kanıtlaması zor ama amacı, neyi nasıl yapacağı belli olan alternatif bir para politikası rejimi uygulansaydı da enflasyonda aynı başarı elde edilemezdi kanısındayım.

    Enflasyon daha sonra bir katılık kazandı ve yüzde 7-12 aralığında, daha çok da 8-11 bandında dalgalandı. 2008 kışından itibaren ise enflasyonda hızlı bir düşüş gerçekleşti. Merkez Bankası'na göre yılsonu enflasyonu yüzde 5.5 dolaylarında olacak. Bu olumlu gerçekleşmede küresel krizin oynadığı önemli rolü unutmamak gerekiyor. Hem iç ve dış talebin yerlerde sürünmesi, hem de emtia fiyatlarında küresel düşüş, enflasyondaki düşüşe çok yardımcı oldu. Farklı bir ifadeyle, 2002-2006 dönemindekinden önemli bir farklılık gösteriyor bu defaki düşüş. Farklı biçimde söylemek gerekirse, hem gelişmiş ekonomilerin hem de bizim yeniden toparlanmaya başlamamız ile enflasyonda yukarıya doğru bir baskı riski var. Bunu da unutmamak gerekiyor.

    Varlık fiyatlarındaki şişmeye gözünü yummakla suçlanıyor çoğu merkez bankası. Ama unutmayalım; gözünü en çok kapayan merkez bankası ABD Merkez Bankası idi. O da enflasyon hedeflemesi rejimi uygulamıyor. Enflasyon hedeflemesi rejimini 'tu kaka' ilan etmeden bu noktayı da dikkate almak gerekiyor.

    Elbette hızlı kredi genişlemesi ya da varlık fiyatlarındaki şişmeye karşı ne tür revizyona gidileceğini tartışalım. Yardımcı unsurların sahneyi terk etmeleri ile enflasyonda bir miktar yükselme olabileceğini dikkate alalım. Ama enflasyonda geldiğimiz noktada bu rejimin oynadığı rolü de unutmayalım.

    Bu yazı 05.11.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır