Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Küresel kredi piyasasına bir tokat daha mı?

    Fatih Özatay, Dr.30 Kasım 2009 - Okunma Sayısı: 1046

    Bir süredir ağırlıkla olumsuz haberler gelmeye başladı. 2010 için yapılan büyüme öngörülerinde hata riskinin aşağıya doğru olduğunu gösteriyor bu durum. Zira şu ana kadar gün yüzüne çıkan öngörülerin dayandığı temel senaryolarda gelişmiş ekonomilerin ılımlı da olsa toparlanmaya başlayacakları varsayımı var. Bu mesela, birkaç ay önce açıklanan Orta Vadeli Program'da yer alıyor. Kasım ortasından itibaren bu köşede 2010'a ilişkin bazı senaryolar oluşturdum, ekonomimizi etkileyecek dışsal koşulların nasıl şekilleneceği incelemeye çalıştım ve alternatif büyüme öngörülerine yer verdim. Benim temel senaryomda da benzeri bir varsayım vardı.

    Şüphesiz olumsuz haberlerin başında Dubai'deki gelişmeler geliyor. Arife gününden bir gün önce Dubai tüm dünyaya tam bir 'bayram hediyesi' sundu. Dubai World isimli devlet kuruluşu aralık ortasında vadesi dolan dış borcunu ileri bir tarihte ödemek için kredi aldığı kurumlara başvurdu. Bu şirketin toplam borcunun 59 milyar dolar düzeyinde olduğu söyleniyor. Dubai'nin borcu ise 80-100 milyar dolar dolaylarında tahmin ediliyor. Bunun büyük kısmı devletin borcu. Dubai için yüksek bir rakam bu; milli gelirinin yüzde 150'si ile 200'ü arasında bir orana denk düşüyor çünkü.

    Madalyonun öbür yüzünde Dubai'ye borç veren batılı bankalar var. Zaten küresel finansal kriz üzerlerinden bir silindir geçirdi; merkez bankalarının görülmemiş destekleriyle ayakları üzerlerine doğrulmaya çalışıyorlar. Böyle olumsuzluklara pek tahammülleri oldukları söylenemez. Elbette, Lehman'ın geride bıraktığımız yılın eylül ayında batmasından sonra ortaya çıkan derin küresel finansal depremin benzerinin oluşması beklenmez. Kaldı ki Abu Dabi'nin kısmen de olsa devreye girip borcun bir kısmına kefil olacağı haberleri ortaya yayılmakta gecikmedi.

    Lehman sonrasındaki derin sarsıntının yaşanması beklenmez dedim az önce. Ama küresel kriz çerçevesinden çıkıp, daha 'yerel' bakacak olursak Dubai'deki sorunun hatırlattığı ürkütücü bir sözcük var: 'Bulaşıcılık'. 1990'ların ikinci yarısında patlak veren Asya ve Rusya krizleri ile gündemimize girdi bu sözcük. Bir ülkede oluşan krizin başka ülkelere de sıçraması kastediliyor. Küresel çapta bir etkileşim söz konusu olmasa da 'benzer' ülkeler etkileniyor bu durumdan. Bu anlamda 'yerel'. Benzerlikten kastedilen ise şu ya da bu ölçüde kırılganlıklara sahip olmaları ülkelerin. Dikkatli olmakta yarar var.

    Kardeş emirlik Abu Dabi yardım etsin ya da etmesin, küresel kredi piyasası açısından sevimli bir haber olmadığı da açık Dubai'deki bu durumun. Dubai'deki gelişmelerden bağımsız olarak Avrupa Merkez Bankası'ndan gelen avro bölgesine ait kredi gelişmeleri haberleri pek iç açıcı değildi. Bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla eylül ayında avro bölgesinde kredi daralması vardı. Ekim ayı rakamları da geçen hafta belli oldu; daralma devam ediyor. Kredi veren kuruluşların görüşlerini almayı amaçlayan anketin üçüncü çeyrek değerlerini de açıkladı Avrupa Merkez Bankası: Bu anket de benzer bir gelişmeye; kredi piyasasındaki sıkılığın sürdüğüne işaret ediyor.

    Bu yazı 30.11.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

    Etiketler:
    Yazdır