Arşiv

  • Nisan 2024 (14)
  • Mart 2024 (19)
  • Şubat 2024 (19)
  • Ocak 2024 (18)
  • Aralık 2023 (17)
  • Kasım 2023 (14)
  • Ekim 2023 (15)
  • Eylül 2023 (12)
  • Ağustos 2023 (21)
  • Temmuz 2023 (18)
  • Haziran 2023 (13)
  • Mayıs 2023 (9)

    Maliye politikası faizi nasıl yükseltir?

    Fatih Özatay, Dr.10 Aralık 2009 - Okunma Sayısı: 892

     

    Tüm Yunan halkından özür dilerim. Bu arada kredi notu veren kuruluşlara da teessüflerimi bildiririm. Yahu bu kadar da çabuk tekzip edilir mi insan! Tamam, uyarımı dikkate alıp gereğini yapacaksınız elbette, ama bu kadar da acele edilir mi? Ne olacak şimdi, bazı adaları dışında hiç görmediğim Yunanistan'a nasıl ayak basacağım şimdi? İnsan bir iki hafta bekler kardeşim.

    Hiç üzerime vazife değilken pazartesi Yunanistan hakkında bir şeyler karalamıştım. "Yunanistan'ın bu hal ve gidişi 'cezasız' kalmadı... Gelişmekte olan ülkelerde aynı durum sözkonusu olsa, "kriz ha bugün çıkacak ha yarın" falı açılır şüphesiz... Kısacası Yunanistan'a kesilen ceza oldukça masum kalıyor" demek gafletinde bulunmuştum.
    Oysa maksat, Yunanistan'dan yola çıkarak piyasaların 'sopa atma' davranışlarının ne kadar da asimetrik olduğuna dikkat çekmek, bir de akademik açıdan ilginç bir noktaya değinmekti. Hâşâ, Yunan halkına bir kastım falan yoktu.

    Dün Fitch'in Yunanistan'ın notunu BBB+'ya düşürdüğü haberi geldi. Standard-Poors ise pazartesi günü Yunanistan'ın A- olan notunu çok yakında düşürebileceği anlamına gelen 'Yunanistan'ın izleme kategorisine' alındığı açıklamasını yaptı. Salı günü Atina borsası büyük ölçüde değer kaybetti. Zaten yükselmiş olan Yunanistan devlet tahvillerinin faizi, ülkeye yönelik risk algılamasının artmasıyla daha da yükseldi. Bloomberg'in haberine göre, bu artış (mesela iki yıllık tahvillerin faizindeki artış), Lehman'ın batmasıyla küresel krizin tam anlamıyla patlak verdiği tarihten bu yana  en yüksek artışmış.

    Yunanistan'ın şu andaki kredi notu Türkiye'nin üzerinde. Fitch geçenlerde bizim notumuzu BB+'ya yükseltmişti. Aramızda bir basamak fark var komşumuzun lehine. Bir hatırlatma: Yunanistan'ın kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 110 dolaylarında. Önlem alınmazsa birkaç yıl sonra bu düzeyin mumla aranacağı belirtiliyor. Bütçe açığının ve cari işlemler açığının milli gelire oranları da çok yüksek; her ikisi de iki haneli düzeydeler.  Oysa Türkiye'nin bu üç göstergesi de Yunanistan'ınkilerden çok daha iyi düzeylerde; karşılaştırma yapmak bile haksızlık Türkiye'ye. Kredi notu bir tarafa, piyasanın risk algılaması bu 'kalite farkı' ile uyumlu. Yunanistan devletinin borcunun riski şu anda Türkiye'nin üzerine çıkmış durumda.

    Kıssadan ilk hisse şu: Çok kuvvetli bir para politikası uygulamanız, üstelik ileride bu uygulamanın devam edeceğinin neredeyse kesin olması, bunun herkes tarafından bilinmesi ve tüm bunların sonucunda çok güçlü bir paraya sahip olmanız, başınızı beladan kurtarmak için gerekli, ama hiçbir şekilde yeterli değil. Maliye politikası ciddiyet istiyor. Bu ciddiyeti göstermekte nazlanıyorsanız, bu nazınız sonucunda hem borcunuz sürekli artıyor, hem de bütçe açığınız çok yüksek düzeylerde seyrediyorsa, eninde sonunda 'belaya bulaşıyorsunuz'.

    Kıssadan ikinci hisse de ilginç: Demek ki, bir ülkede faizler yükseliyorsa, illaki suçlayıcı bakışların merkez bankasına yönelmesi gerekmiyormuş. Şimdi, Yunanistan'ın tahvillerinin faizinin artmasından Avrupa Merkez Bankası mı sorumlu? Bildiğimiz kadarıyla bu yıl içinde mayıs ayına kadar sürekli düştü, sonra da sabit kaldı orada faizler. Yoksa tüm dünyaya 'çaktırmadan' bu banka faizlerini mi artırdı? Demek ki neymiş? Maliye politikası faizlerin ana belirleyicisi olabiliyormuş. Türkiye'de çok yakın zamana kadar Merkez Bankası'nı 'yüksek faiz-düşük kur' uygulamakla 'suçlayan' arkadaşlarımızın Yunanistan'ın durumu üzerinde düşünmelerinde sonsuz yarar var.

    Bu yazı 10.12.2009 tarihinde Radikal Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

     

    Etiketler:
    Yazdır